Translation of "Yavrusu" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Yavrusu" in a sentence and their spanish translations:

İki yavrusu var.

Con dos bebés.

Kaplan yavrusu büyük bir kedi yavrusu gibi görünüyordu.

El crío de tigre parecía ser un gran gatito.

Onun köpek yavrusu temiz.

Su cachorro está limpio.

Küçük ördek yavrusu yüzebilir.

El pequeño patito puede nadar.

Kedi yavrusu uyumak istiyor.

El gatito quiere dormir.

Tercih ettiği av, domuz yavrusu.

Los lechones son su presa preferida.

Köpek yavrusu onu yanağından yaladı.

La cachorro la lamió en la mejilla.

Kedisinin dört yavrusu daha oldu.

Su gato tuvo otros cuatro gatitos.

Ben bir köpek yavrusu istiyorum.

- Quiero un cachorro.
- Quiero un perrito.
- Quiero un cachorrito.

Kedi yavrusu mışıl mışıl uyudu.

El gatito dormía profundamente.

Küçük bir geyik yavrusu yaralanmıştı

Un cervatillo estaba herido,

O kedi yavrusu çok şirin.

- Ese gatito es tan adorable.
- Ese gatito es tan mono.

Bu kedi yavrusu çok şirin.

Ese gatito es tan mono.

Kedi yavrusu yuvarlanan sikkeleri kovalamayı severdi.

Al gatito le encantaba perseguir las monedas que iban rodando.

- Annem bizim için bir köpek yavrusu satın aldı.
- Annem bize bir köpek yavrusu aldı.

Mamá nos ha comprado un cachorrito.

Karşı karşıya gelirlerse toy yavrusu hayatından olabilir.

Un encuentro podría ser mortal para su cachorro bullicioso.

Onun on ikiden fazla köpek yavrusu yoktur.

No tiene más de doce cachorros.

Bir köpek yavrusu kuyruğunu sallayarak beni izledi.

Un perrito me siguió meneando su cola.

Kedi yavrusu fincan tabağına döktüğüm sütü şapırdatarak içti.

El gatito bebió a lengüetadas la leche que puse en el platillo.

O hayat, kürklü fok yavrusu için hiç kolay değil.

Y la vida no es fácil para una cachorra de lobo marino.

Tom, üç yaşındaki oğluna Noel için bir köpek yavrusu verdi.

Tom le regaló a su niño de tres años un cachorro para Navidad.

Ve bu karton kutunun içinde üç tane ölü kedi yavrusu vardı,

Dentro guardaba tres gatitos muertos -

Anne puma ile dört küçük yavrusu gece gelmeden sıcağın tadını çıkarıyor.

Una mamá puma y sus cuatro cachorros aprovechan el calor antes del anochecer.

Köpeğimin adı Julie'dir. O önce küçük bir köpek yavrusu olarak evimize geldi.

Mi perro se llama Julie. Nos llegó a casa siendo en pequeño cachorro.

- Yavru her gün gittikçe daha da büyüdü.
- Köpek yavrusu her gün gittikçe büyüdü.

El cachorro crecía más y más cada día.

Sadece benim tarafımdan bir tür kartala dönüştürülmüş bir kaz yavrusu olan Berthier tarafından ihanete uğradım."

ha traicionado Berthier, que no era más que un ansarón transformado por mí en una especie de águila".