Translation of "Taşıyan" in Spanish

0.003 sec.

Examples of using "Taşıyan" in a sentence and their spanish translations:

Virüs taşıyan yabani hayvanlarla aramızda

con animales salvajes portadores de virus

Keman taşıyan adam üzgün görünüyordu.

El hombre que llevaba un violín parecía molesto.

Onu devleti yönetmeye taşıyan formülü oluşturdu

que generó la fórmula que lo llevó al gobierno

Ve virüsü taşıyan da bu damlacıklardır.

Y estas gotas son lo que lleva el virus.

Alev makinesi taşıyan bir asker gördüm.

- Vi a un soldado con un lanzallamas.
- Vi a un soldado portando un lanzallamas.

Musa ilahi emirleri taşıyan dağdan indi.

Moisés bajó de la montaña cargando mandamientos divinos.

Hikâyenizi taşıyan yeri kaybetmenin verdiği ızdırabı bilirsiniz.

entonces conocen la agonía de perder un lugar que contiene la propia historia.

Virüs taşıyan yabani hayvanların ortamlarından uzak durmak

Evitar los entornos de los animales salvajes portadores de virus.

Kitaplar bir akıldan diğerine polen taşıyan arılardır.

Los libros son las abejas que llevan el polen de una inteligencia a otra.

Bir teleskop olan Chandra X-Işını Gözlemcisini taşıyan

que transportaba el telescopio Observatorio Chandra de rayos X,

Önemli bir yük taşıyan bir uçak çöle düştü.

Una avioneta que transportaba una carga valiosa cayó en el desierto.

Su hayati bir önem taşıyan doğal bir kaynaktır.

El agua es un recurso natural de vital importancia.

Boyunca hizmet etmeye devam etti . Ney, Lützen'de Blucher'ın sürpriz saldırısının yükünü taşıyan

En Lützen, Ney se sintió conmovido por la conducta de sus jóvenes conscriptos, que soportaron la peor parte del