Translation of "Tarih" in Spanish

0.013 sec.

Examples of using "Tarih" in a sentence and their spanish translations:

Tarih boyunca

En el transcurso de la historia,

- Tarih kendini tekrarlar.
- Tarih tekerrür eder.

La historia se repite.

Sen tarih yazıyorsun.

- Estás haciendo historia.
- Están haciendo historia.

Tarih koyar mısın?

- ¿Podrás hacerlo para la fecha tope?
- ¿Podrás hacerlo para la fecha límite?

Kesin tarih 1742.

La fecha exacta es 1742.

Tarih tekerrürden ibarettir.

La historia se repite.

Tarih çalışmayı severim.

Me gusta estudiar historia.

Tarih, yaşam öğretmenidir.

La historia es la maestra de la vida.

Tarih kendini tekrarlar.

La historia se repite.

Mektuptaki tarih nedir?

¿Qué fecha tiene la carta?

Tarih gerçeğin ışığıdır.

La Historia es la luz de la verdad.

Üniversitede tarih okuyor.

Él está estudiando Historia en la universidad.

Tarih böyle başlar.

La historia comienza así.

Tarih tarih kitaplarında okuduğun gibi bir şey değil.

La historia no se parece en nada a lo que lees en los libros de historia.

Tarih bölümünde doktora yaptım

Obtuve mi doctorado en historia,

Gündemimiz Türk Tarih Kurumu

nuestra agenda Sociedad Histórica Turca

tarih boyunca hep savaşmışız

siempre hemos luchado a lo largo de la historia

Öğrencilerin çoğunluğu tarih sevmiyor.

Una mayoría de los estudiantes odian historia.

O, tarih dersinde uyukladı.

Se durmió en clase de historia.

O tarih dalında uzmanlaştı.

Ella se especializó en historia.

Üniversitede tarih bölümünde okuyor.

Él está estudiando Historia en la universidad.

O, bana tarih öğretti.

Él me enseñó historia.

Bay Ito tarih öğretir.

El Sr. Ito enseña historia.

Okulda tarih dersi verdi.

Daba clases de historia en la escuela.

Tarih eğitimi yapmak istiyorum.

Quiero estudiar historia.

O okulda tarih öğretti.

Él enseñaba historia en la escuela.

Hayatımı tarih çalışmaya adayacağım.

Dedicaré mi vida a estudiar la historia.

Bazen tarih tekrar ediyor.

- A veces, la historia se repite.
- A veces se repite la historia.
- La historia se repite a veces.

Doğum günün hangi tarih?

¿Cuál es la fecha de tu nacimiento?

Büyüdüğümde tarih öğretmek istiyorum.

Cuando crezca, quiero enseñar historia.

Ben tarih eğitimi aldım.

Me gradué en historia.

Tom bir tarih öğretmeni.

Tom es un profesor de historia.

Okulda tarih okumadın mı?

¿No estudiaste Historia en el colegio?

- Tüm vaktini tarih çalışmalarına ayırdı.
- Tüm zamanını tarih çalışmalarına adadı.

Él dedicó todo su tiempo al estudio de la historia.

. Onların tarih bölümü, erken insanlardan tarih öncesinden dünya savaşlarına ve ötesine

Su sección de historia tiene cientos de títulos que cubren todo, desde el hombre primitivo y la prehistoria ...

Ve toplumdaki tarih bilincini arttırmak

y sensibilizar sobre la historia de la sociedad.

Siz Türk Tarih Kurumunun başına

te diriges a la Sociedad Histórica Turca

Neyse dönelim Türk Tarih Kurumuna

De todos modos, volvamos a la Sociedad Histórica Turca.

Göbeklitepe sayesinde tarih yeniden yazılıyor

La historia se reescribe gracias a Göbeklitepe

tarih boyunca hep yer değiştirmiş

siempre desplazado a lo largo de la historia

Bay Ito tarih öğretir mi?

¿El Sr. Ito enseña historia?

Savaş, tarih boyunca sıkıntı üretti.

La guerra ha provocado hambruna a lo largo de la historia.

Bir tarih dersine ihtiyacım yok.

No necesito una clase de historia.

Tom bir tarih kitabı okuyor.

Tom está leyendo un libro de historia.

Ve tarih sonsuza dek değişti.

Y la historia cambió para siempre.

Tarih dersi saat dokuzda başlar.

La clase de historia comienza a las nueve.

O, üniversitede tarih eğitimi alıyor.

Él está estudiando Historia en la universidad.

Onlar gezi için tarih belirlediler.

Ellos decidieron la fecha para el viaje.

Onun çok tarih kitabı var.

- Él tiene muchos libros sobre historia.
- Él tiene muchos libros de historia.

O bize tarih dersi veriyor.

- Él nos enseña historia.
- Él nos da clase de historia.

Tarih beşeri bilimlerin bir dalıdır.

La historia es una rama de las humanidades.

Tom tarih sınavında kopye çekti.

Tom hizo trampa en su prueba de historia.

Tarih notlarınızı ödünç alabilir miyim?

¿Me prestas tus notas de historia?

Ve tarih boyunca olan şeyler yüzünden

y a través de la historia,

Tarih boyunca insanlar birbirlerinin kuyusunu kazdılar

Se han cavado trincheras entre personas, sí,

Peki, Türk Tarih Kurumunun amacı ne?

Entonces, ¿cuál es el propósito de la Sociedad Histórica Turca?

Tarafından sunulan 'Nil: 5000 Yıllık Tarih'

locutora y autora británica Bettany Hughes.

Genel anlamda, tarih kendini tekrar eder.

Generalmente hablando, la historia se repite.

O kitabı kütüphanin tarih bölümünde bulacaksın.

Encontrarás ese libro en la sección de historia de la biblioteca.

Tarih tekerrür etmez ama kafiye yapar.

La historia no se repite, pero rima.

Tarih yazmak, geçmişten kurtulmanın bir yoludur.

Escribir la historia es un modo de quitarse de encima el pasado.

Benim tarih öğretmenim eski bir Portekizli.

Mi profesor de historia es un viejo portugués.

Tarih, halkın yazar olduğu bir romandır.

La historia es una novela cuyo autor es el pueblo.

Naziler onun adını tarih kitaplarından sildiler.

Los nazis tacharon su nombre de los libros de historia.

Takvimdeki tarih 23 Eylül 1964'tü.

La fecha del calendario era el 23 de Septiembre de 1964.

Binlerce çevrimiçi belgesele ev sahipliği yapıyor . Onların tarih bölümü, erken insan ve tarih öncesinden

sobre ciencia, tecnología, el mundo natural y la historia.

Bana o gün bir tarih yazıldığı söylendi.

y me dijeron que ese día se hizo historia.

Tarih benim ya da sizin hatanız değil.

La historia no es culpa mía, ni de Uds.

Ama tarih ve gelişmeler bizi kapitalistlere dönüştürdü.

Pero la historia y el devenir de la historia nos ha transformado en capitalistas,

Eğer bizim Türk Tarih Kurumumuz olmaz ise

si no tenemos una sociedad histórica turca

Türk Tarih Kurumu, Mustafa Kemal Atatürk'ün emriyle

Sociedad histórica turca, por orden de Mustafa Kemal Atatürk

Türk Tarih Kurumu bu işe el atmadı

La sociedad histórica turca no manejó este trabajo

O yüzden, Türk Tarih Kurumunun başkanı değişmiş

entonces el presidente de la Sociedad Histórica Turca ha cambiado

- Son teslim tarihi yaklaşıyor.
- Son tarih yaklaşıyor.

La fecha límite se acerca.

Bu tarih kitabı lise öğrencileri için yazılmıştır.

Este libro de historia está escrito para estudiantes de secundaria.

Yerleşmek ve tarih testi için çalışmak zorundasın.

Debes tranquilizarte y estudiar para la prueba de historia.

Benim için, tarih çok etkileyici bir konu.

Para mí, la historia es una asignatura fascinante.

Türk Tarih Kurumu ne iş yapar o zaman?

¿Qué hace la sociedad histórica turca?

Işte Türk Tarih Kurumu bu yüzden çok önemlidir

Es por eso que la sociedad histórica turca es tan importante

Bunun asıl bağırılması gereken yer Türk Tarih Kurumudur

el punto principal de esto debe gritarse es la Sociedad Histórica Turca

Patreon sayfamızı ziyaret edin . Ekstra epik tarih içeriği

acceso temprano sin publicidad y ayuda para elegir temas futuros.

Ben sadece projemiz hakkında biraz tarih vermek istiyorum.

Solo quisiera contarte una pequeña historia acerca de nuestro proyecto.

Evi görebilmem için yakında bir tarih belirler misin?

¿Podría fijar una fecha pronto para que yo pueda ver la casa?

Tarih profesörü, yerel gazetede ilginç bir makale yazdı.

El profesor de historia escribió un interesante artículo en el periódico local.

Tarih bize bunun sandığımızdan çok daha zor olduğunu gösterdi.

[Mujica] El paso de la historia nos demostró que era mucho más difícil.

Türk Tarih Kurumu ayrı tüzel bir kamu kişiliğe bürünmüştür

La sociedad histórica turca ha adquirido una personalidad jurídica separada

O yıllarda kurulan Atatürk Kültür Dil Tarih Yüksek Kurumu'na

Ataturk Cultura Idioma Historia Institución establecida en esos años

Türk Tarih Kurumu sayesinde ise biz artık tarihimizi öğrenmeye başladık

Gracias a la Sociedad Histórica Turca, hemos comenzado a aprender nuestra historia.

Ve insanlar "pekala, bunlara tarih için güvenemezsin, onlar kurgu!" Diyorlar.

Y la gente dice "bueno, no puedo confiar en esos para la historia, ¡son ficción!"

- Beth'den onun tembel erkek arkadaşı tarafından onun tarih ödevini yapması istenildi.
- Beth'e tembel erkek arkadaşı tarafından onun tarih ödevini yapması rica edildi.

A Beth, su flojo novio le pidió hacer su tarea de historia.

Bunları yapmak için Türk Tarih kurumunun ne yaptığına bir bakalım mı?

Echemos un vistazo a lo que la sociedad histórica turca está haciendo para hacerlos.

Tarih boyunca bu tarz olaylardan ve virüslerden hep fakir kısım etkilenmişti

Los pobres han sido afectados por tales eventos y virus a lo largo de la historia.

Bu videonun sponsoru Curiosity Stream - bilim, teknoloji, doğa ve tarih hakkında

Este video está patrocinado por Curiosity Stream, que alberga miles de documentales en línea