Translation of "Söylediler" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Söylediler" in a sentence and their spanish translations:

Onlar dövüşmeyeceklerini söylediler.

Dijeron que no se pelearían.

Kaçakçılardan korkmadıklarını söylediler.

Dijeron que no tenían miedo de los contrabandistas.

Meşgul olmadıklarını söylediler.

Dijeron que no estaban ocupados.

Ve bana şunları söylediler:

y esto es lo que me dijeron.

Onlar size yalan söylediler.

Te mintieron.

Bana bunu telefonda söylediler.

Ellos me lo comunicaron por teléfono.

Onlar ne olduğunu söylediler?

¿Qué dijeron ellos que pasó?

Onlar sana yalan söylediler.

Te mintieron.

Ve bir ayakkabı ördüklerini söylediler.

lo cambiaron y dijeron que acababan de tejer el zapato.

Onlar koro halinde şarkı söylediler.

Ellos cantan en coro.

Onun iddiasının yanlış olduğunu söylediler.

Ellos dijeron que su demanda era falsa.

Çocuklar çilekli dondurma sevdiklerini söylediler.

Los niños me dijeron que les encantaba el helado de frutilla.

Onlar senin işten atıldığını söylediler.

Dijeron que te habían echado del trabajo.

Herhangi bir şey söylediler mi?

¿Han dicho algo?

Onlar bunun önemli olduğunu söylediler.

Dijeron que era importante.

Bay Wilson'ın durumunun değişmediğini söylediler.

Dijeron que la condición del señor Wilson no había cambiado.

Peki hastalar psilosibinin ne yaptığını söylediler?

Según los pacientes, ¿qué hacía la psilocibina?

Ve hangilerinden onu uzak tutacaklarını söylediler.

y de lo que acabaría con esta generación.

Onu bana birkaç gün önce söylediler.

Ellos me lo dijeron unos días antes.

Onlar düşük ücretlerinden memnun olmadıklarını söylediler.

- Dijeron que estaban insatisfechos con sus bajos salarios.
- Dijeron que sus bajos salarios no resultaban satisfactorios.

Ona onun onların tutsağı olduğunu söylediler.

Le dijeron que era su prisionero.

Depolama maliyetlerinin çok yüksek olduğunu söylediler.

Dijeron que los costos de almacenamiento eran demasiado altos.

Aile yabancılaşmasına en iyi aday olduğumuzu söylediler.

nos dijeron que éramos los candidatos ideales para el distanciamiento familiar.

Bir kurtarma ekibi gelinceye kadar şarkı söylediler.

Siguieron cantando hasta que llegó un equipo de rescate.

Tom ve Mary yalnız bırakılmak istediklerini söylediler.

Tom y María dijeron que querían que los dejaran solos.

Onun utanç verici bir biçimde davrandıklarını söylediler.

Ellos dijeron que él se portó vergonzosamente.

Uzun dönem sağ kalma şansımın yüzde 35 olduğunu söylediler.

que tenía aproximadamente un 35 % de posibilidades de supervivencia.

Ona savaşın kaybolduğunu söylediler ve Karın - mümkünse oğlunun lehine.

Le dijeron que la guerra había terminado, y que debía abdicar, en favor de su hijo, si fuera posible.

Tom'un anne ve babası ona Mary ile ilgilenmemesini söylediler.

Los padres de Tom le dijeron que no se involucre con Mary.

Onlar bunun uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğunu söylediler.

Dijeron que fue una clara violación de la ley internacional.

- Onlar hiç kimseyi görmediklerini söylediler.
- Bana bu hikayeyi anlatan Tom'du.

- ¿Por qué va a descubrir todo el mundo todos mis secretos tarde o temprano?
- Sabes que te quiero, ¿verdad?