Translation of "Odanın" in Spanish

0.026 sec.

Examples of using "Odanın" in a sentence and their spanish translations:

Odanın boyutları nedir?

¿Cuáles son las dimensiones del cuarto?

Odanın süpürülmesini buyurdu.

Ella dio la orden de que limpiaran la pieza.

Odanın ortasına oturduk.

Nos sentamos en el centro de la habitación.

Odanın içinde koşma.

No corras en esta habitación.

Odanın kliması var mı?

¿Tiene acondicionador de aire la habitación?

Öğrencileri odanın içine çağırdı.

Ella llamó a los estudiantes a la habitación.

Tom odanın köşesinde dayanıyordu.

Tom está parado en la esquina de la habitación.

Bu odanın anahtarı nerede?

¿Dónde está la llave de esta habitación?

Tom odanın ortasında durdu.

Tom estaba de pie en el centro del cuarto.

Bu odanın manzarası harika.

La vista desde esta habitación es maravillosa.

Odanın arkasındaki kişiler konuşmacıyı duyamıyordu.

La gente del fondo de la sala no puede oír al ponente.

Odanın bir banyosu var mı?

¿Tiene la habitación un baño?

Odanın dışında bir süre bekleyin.

Espera un momento fuera de la sala.

Ona odanın dışını temizlemesini söyledim.

Le dije que saliera del cuarto.

Bir fare odanın etrafında koşuyor.

Un ratón está corriendo por el cuarto.

Odanın kenarında bir masa var.

En el rincón de la habitación hay una mesa.

Odanın soğuk olduğundan şikâyet ettik.

Nos quejamos de que la habitación estaba fría.

Bu odanın kirası ne kadar?

- ¿Cuánto es el alquiler de esta habitación?
- ¿Cuánto cuesta el alquiler de esta habitación?

Bu odanın üç penceresi vardır.

Esta habitación tiene tres ventanas.

Odanın alanı iki buçuk metre karedir.

El área de la habitación es de dos metros y medio.

Odanın çok sıcak olmasından şikayet etti.

Ella se quejó de que la pieza estaba muy calurosa.

Tom bize odanın kilitli olduğunu söyledi.

Tom nos dijo que la habitación estaba con llave.

Odanın köşesinde bir gazete yığını vardı.

Había una pila de periódicos en la esquina de la pieza.

Odanın ortasındaki dansçı başlamak için hazır.

- El bailarín en el medio de la sala está preparado para empezar.
- La bailarina en el medio de la sala está preparada para empezar.

Tom her şeyi odanın ortasına yığdı.

Tom apiló todo en el centro de la habitación.

O çöp dolu odanın kokuşmuşluğuna katlanamadık.

No pudimos soportar la fetidez de aquella habitación repleta de basura.

Odanın boş olup olmadığını kontrol ettiler.

Ellos comprobaron que la habitación estaba vacía.

Onlar aniden odanın arkasındaki bir gürültünün farkındaydılar.

De repente se dieron cuenta de un ruido en la parte de atrás de la habitación.

O, o odanın boş olup olmadığını hatırlamıyor.

Él no recuerda si esa habitación estaba vacía o no.

Dışarısı soğuk, bu yüzden o, odanın içine geldi.

Fuera hacía frío, así que entró en la habitación.

Tom odanın çok küçük olması konusunda şikâyette bulundu.

Tom se quejó de que la habitación era demasiado pequeña.

Evimde her odanın iki veya daha fazla penceresi var.

Cada habitación de mi casa tiene dos o más ventanas.

Birkaç yıl önce, bizim odanın içinde az miktarda mobilya vardı.

Hace algunos años nuestra habitación tenía pocos muebles.

Odanın sadece bir yatağı, bir masası ve bir sandalyesi vardı.

La habitación solo tenía una cama, una mesa y una silla.