Translation of "Kısmını" in Spanish

0.005 sec.

Examples of using "Kısmını" in a sentence and their spanish translations:

Sadece bir kısmını

solo una parte

Yapbozun bu kısmını bitiremiyorum.

No puedo terminar esta parte del rompecabezas.

Isının büyük kısmını zeminden kaybedersiniz.

Se pierde mucho calor por el suelo.

Kış, işin zor kısmını halletmiştir.

El invierno se encargó del trabajo duro.

Fareler ekmeğin bir kısmını yedi.

Los ratones se comieron algo del pan.

Yemeğin bir kısmını yemeden bıraktım.

Dejé parte de la comida sin comer.

"Hayır"ın hangi kısmını anlamıyorsun?

¿Qué parte del "no" es la que no entiendes?

Hayatımın böylesine önemli bir kısmını paylaşmamak

no pude sino sentir que había cometido un error

Eğer algin bu ışığa duyarlı kısmını klonlarsak

Si clonamos esta parte del alga sensible a la luz

Ve boru kısmını da boğaz olarak düşünebilirsiniz.

y el cuerno sería la garganta.

Okyanusun bu çok önemli kısmını anlamamız gerekiyor.

y trabajar para entender esta parte crítica del océano.

Okyanus kapıları kırıp evin alt kısmını doldururdu.

el océano golpeaba las puertas y llenaba las bases de la casa.

Bunu bitirmek tatilimin en güzel kısmını aldı.

Requerí la mayor parte de mis vacaciones para completarlo.

Reklam arasından sonra dövüşün ikinci kısmını göreceğiz.

Después de los comerciales, veremos la segunda parte de la lucha.

Bu sürenin bir kısmını kendisi de hapiste geçirir,

y, parte de ese tiempo, él mismo estuvo también en la cárcel

Tom hayatının büyük kısmını boşa geçirdiğine pişman oldu.

Tom lamentaba haber desperdiciado gran parte de su vida.

Yeterli zamanım olsaydı, Londra'nın daha çok kısmını görebilirdim.

Si hubiera tenido tiempo suficiente, podría haber visto más de Londres.

- Sayfanın altını oku.
- Bir sayfanın alt kısmını okuyun.

Lee el final de la página.

Elimi, bileğimi, kolumun ön kısmını ve dirseğimi incittim.

Me dolía la mano, la muñeca, el antebrazo y el codo.

Ya çürüyen etin bir kısmını alıp ormanda tuzak kurar

Podría cortar algo de carne podrida para hacer una trampa

Bugün, sinir koruyucu prostatektominin bir kısmını kendisi yapmayı umuyor;

Hoy, ella realmente espera hacer una cirugía que preserve los nervios,

Arka kolumun büyük kısmını ve biraz da kemiği kavradı.

y me mordió fuertemente en los tríceps y llegó hasta el hueso, de hecho.

Savaşı'nın felaketle sonuçlanan sonunun da bir kısmını suçlamak zorundadır

Berthier también debe tener algo de culpa por el desastroso final de la Batalla de

Tom hayatının geri kalan kısmını seninle geçirmek istediğini söylüyor.

Tom dijo que quiere pasar el resto de su vida contigo.

Para sorunumuz olursa her zaman tasarruflarımızdan bir kısmını harcayabiliriz.

Si tenemos problemas de dinero siempre podemos echar mano de nuestros ahorros.

Yeni başkan geleneksel protokollerin büyük bir kısmını yürürlükten kaldırdı.

El nuevo presidente eliminó muchos de los protocolos tradicionales.

- İngiltere'nin birçok kısımlarını ziyaret ettim.
- İngiltere'nin birçok kısmını ziyaret ettim.

Visité muchas partes de Inglaterra.

Yeni açılan kuyumcu, en iyi müşterilerimin bir kısmını elimden aldı.

La joyería abierta recientemente se llevó algunos de mis mejores clientes.

Hayatımın geriye kalan kısmını birlikte geçirmek istediğim herhangi biriyle henüz tanışmadım.

Todavía no he encontrado a nadie con quien quisiera pasar el resto de mi vida.

Tom jambonun bir kısmını yedi, ve sonra geriye kalanını buzdolabına koydu.

Tom se comió parte del jamón, y luego dejó el resto en el refrigerador.

En azından hastanedeki panzehir için ihtiyacımız olan zehrin bir kısmını elde etmeyi başardık.

Al menos pudimos conseguir algo del veneno necesario para hacer antídotos para el hospital.

Davout, büyük bir kısmını Hamburg'da Hansa Şehirleri Genel Valisi olarak yeni görevinde geçirdi

Davout pasó la mayor parte en Hamburgo en su nuevo cargo de gobernador general de las ciudades hanseáticas,

İmparator tuzağa düşmeyi umarak hızla ilerledi ve Blücher ordusunun bir kısmını yok ettiler.

El Emperador avanzó rápidamente, esperando atrapar y destruir parte del ejército de Blücher.

İnsanlar enerjilerinin büyük bir kısmını esasen hiçbir zaman var olmamış olan birtakım problemlerini çözmek maksadıyla harcıyorlar.

El hombre gasta la mayor parte de su energía en resolver problemas que jamás sucederán.

Bahar temizliğini tamamlamak senin bütün baharını ve yazın bir kısmını alıyorsa, yılın geri kalanında yanlış bir şey yaptın.

Si la limpieza de la primavera te toma toda la primavera y parte del verano, hiciste algo mal el resto del año.