Translation of "Gecenin" in Spanish

0.007 sec.

Examples of using "Gecenin" in a sentence and their spanish translations:

Gecenin karanlığında...

Al amparo de la oscuridad,

Saat gecenin ikisi.

Son las ocho de la noche.

Gecenin gelmesiyle karanlıktan faydalanacaklar.

La noche traerá la protección de la oscuridad.

Gecenin tehlikelerinden kaçmak için...

Planean en silencio entre los árboles

Bebek gecenin ortasında uyandı.

El bebé despertó en la mitad de la noche.

Gecenin sessizliği bizi rahatlatır.

El silencio de la noche nos conforta.

Ben gecenin ortasında uyandım.

Me desperté en medio de la noche.

O, gecenin ortasında uyandı.

Se despertó en medio de la noche.

Tom gecenin ortasında uyandı.

Tom se despertó a la mitad de la noche.

Gecenin son gösterisi... ...başlamak üzere.

El acto final de la noche está comenzando.

Gecenin içinde yıldırım çakması gibi.

como un relámpago en la noche.

Dün gecenin büyük kısmında uyanıktım.

Estuve despierto la mayor parte de la noche pasada.

Bazen gecenin ortasında aç hissediyorum.

A veces siento hambre en medio de la noche.

- O gecenin yarısında ona gizlice yaklaştı.
- O gecenin ortasında ona sinsice yaklaştı.

Él se le acercó sigilosamente en medio de la noche.

Avlanmaları gerek. Gecenin geç saatlerine kadar.

los llevan a cazar a altas horas de la noche.

Gecenin en üstün avcılarından birine aittirler.

de uno de los depredadores supremos de la noche.

Ama gecenin olumsuz yanları da var.

Pero la noche es una bendición contradictoria.

Gecenin ortasında Taninna'yı aradığın doğru mu?

¿Es cierto que llamaste a Taninna a la mitad de la noche?

Gecenin bu saatinde burada ne yapıyorsun?

¿Qué haces aquí a estas horas de la noche?

Avustralya'nın Büyük Set Resifi'nde gecenin bir yarısı.

Es la mitad de la noche en la Gran Barrera de Coral de Australia.

Gecenin karanlığında... ...sokağa uyum sağlayanlar çoğalmayı sürdürür.

Al amparo de la noche, los espabilados pueden avanzar y multiplicarse.

Tayland'ın orta bölgesindeki Lopburi'de gecenin geç saatleri.

Es tarde en Lopburi, en la región central de Tailandia.

...gecenin karanlığıyla sessizliğine erişmek daha da zorlaşıyor.

es más difícil encontrar oscuridad y calma a la noche.

Sen hiç gecenin ortasında duş aldın mı?

¿Alguna vez te has duchado a la mitad de la noche?

Gecenin çökmesiyle ordusuna ilerlemeyi başlatmaları için sinyal verdi.

Conforme cae la noche él da la señal a su ejército de proceder la marcha.

Gecenin köründe beslenmesi hiç alışıldık bir durum değildir.

Alimentarse en medio de la noche es extremadamente inusual.

Dün gecenin yemek artıklarını öğle yemeği için yedim.

Me comí los restos de anoche como almuerzo.

...Dünya'daki bir gecenin karanlığında. Alt yazı çevirmeni: Yurdakul Gündoğdu

en la oscuridad, en la Tierra de noche? Subtítulos: Nancy Correa Nesich

Gecenin sıra dışı zorluklar ve benzersiz fırsatlarla dolu olduğunu...

y revelan que la noche está llena de desafíos extraordinarios

Canı cehenneme, hangi gerizekalı gecenin bir yarısı beni arıyor?

Joder, ¿quién es el idiota que se atreve a llamarme en mitad de la noche?

Gecenin bu geç saatinde gerçekten bir fincan kahve ister misin?

¿De verdad quieres una taza de café tan tarde por la noche?

Kahretsin, gecenin bir yarısında beni aramaya cesaret eden pislik kim ?!

¡Por la mierda!, ¡¿quién es el imbécil que se atreve a llamarme a la mitad de la noche?!

Ama gecenin derinliklerinde keşfedilmeyi bekleyen bir okyanus dolusu bulgu hâlâ var.

Pero aún hay un océano de descubrimientos que hacer en lo profundo de la noche.

Gecenin bir yarısı. Düşük ışığa duyarlı kameralar çarpıcı bir görüntü yakalıyor.

A mitad de la noche, las cámaras de poca luz revelan una vista extraordinaria.

Gecenin artık son saatleri. Ama Asya'nın yağmur ormanları hâlâ karanlığa gömülü.

Son las últimas horas de la noche, pero las selvas de Asia siguen en la oscuridad.

Tom gecenin ortasında terk edilmiş sokaktan aşağıya doğru yürürken biraz huzursuz hissetti.

Tom se sintió un poco incómodo al caminar por la calle desierta en medio de la noche.

- Her işte bir hayır vardır.
- Her gecenin bir sabahı vardır.
- Gün gelir, devran döner.

No hay mal que por bien no venga.

Kim bilir, daha başka ne sırlar saklanıyor Dünya'da bir gecenin karanlığında. Alt yazı çevirmeni: Yurdakul Gündoğdu

¿Quién sabe qué otras sorpresas se esconden en la oscuridad, en la Tierra de noche? Subtítulos: Nancy Correa Nesich