Translation of "Geçerli" in Spanish

0.012 sec.

Examples of using "Geçerli" in a sentence and their spanish translations:

Eski kurallar geçerli değil.

Las reglas antiguas no aplican.

Bu kural geçerli değildir.

Esta regla no se aplica.

Bu bilet bir ay geçerli.

Este pase es válido por un mes.

Aynısı Tom için de geçerli.

Lo mismo aplica para Tom.

Bu kanun Japonya'da geçerli değil.

Esta ley no se aplica en Japón.

Bu geçerli bir bakış açısıdır.

Este es un punto de vista válido.

Bu ilişkilendirilmeler hayvanlar için bile geçerli.

Estas asociaciones son válidas incluso para los animales.

Belli anlatı yapıları için de geçerli.

sino con las estructuras narrativas particulares.

Bu sadece yumurtalar için geçerli değil,

Y no sólo aplica a los huevos,

Yasa 1 Nisan'dan itibaren geçerli olacak.

La ley entrará en vigor a partir del primero de abril.

Benim düşüncem ofiste pek geçerli sayılmaz.

Mi opinión no cuenta mucho en la oficina.

Benim ehliyetim üç yıl daha geçerli.

Mi permiso de conducir es válido por otros tres años.

Bu bilet üç ay için geçerli.

Este billete es válido durante tres meses.

Bu bilet bir hafta daha geçerli.

Este billete es válido durante una semana más.

Bu pasaport beş yıl için geçerli.

- Este pasaporte tiene validez por cinco años.
- Este pasaporte es válido por cinco años.

Kart, Ocak 2006 tarihine kadar geçerli.

La tarjeta era válida hasta enero de 2006.

Bu kuralın geçerli olmadığı bazı durumlar vardır.

Hay casos en que esta regla no aplica.

Bu sadece bağlı olduğumuz hikâyeler için geçerli değil

Y no son solo historias en general con las que estamos sintonizados,

Gösteren bu günlerde pek çok geçerli kaygı var.

que estamos en la antesala de un futuro sin empleo.

Tutkunun peşinden gitmek benim için nasıl geçerli olacaktı?

¿Cómo aplicaría la frase "sigue tu pasión" para mí?

- Aynısı benim için de geçerli.
- Aynısı bana da oluyor.

La misma cosa aplica para mi.

- Biletin pazartesine kadar süresi var.
- Bilet pazartesiye kadar geçerli.

El billete es válido hasta el lunes.

Geçerli bir vizem vardı, bu yüzden ülkeye girmeme izin verildi.

Yo tenía una visa válida, así que pude entrar al país.

O, geçerli Fransızca konuşuyor ama o anlaşılır biçimde Almancada daha akıcı.

Él habla francés de forma pasable, pero claramente es fluente es alemán.

Bu arada bu, astlarınız, iş arkadaşlarınız ve eş düzeydekiler için de geçerli.

Esto va, por cierto, para subordinados y colegas, compañeros por igual.

- Bu kuralın geçerli olmadığı bazı durumlar vardır.
- Bu kuralın uygulanmadığı senaryolar da mevcut.

Hay casos en que esta regla no aplica.

Birtakım Avrupa ülkelerinde geçerli para birimi avrodur. Simgesi € şeklindedir. Bir avro yaklaşık iki Türk lirası değerindedir.

En varios países europeos, la divisa actual es el euro y su símbolo es "€" y el euro es la división de la lira turca entre dos.

Ayılar gün içinde gece uyuduklarından daha çok uyurlar, ne var ki bu yazları, yirmi dört saat boyunca gündüz olduğundan geçerli değildir.

Los osos también suelen dormir más durante el día que durante la noche, aunque esto no se aplica durante el verano, con veinticuatro horas de luz.