Translation of "Ayında" in Spanish

0.010 sec.

Examples of using "Ayında" in a sentence and their spanish translations:

Ekim ayında evleniyoruz.

Nos vamos a casar en Octubre.

Ekim ayında evleniyorum.

Me voy a casar en octubre.

Ekim ayında evleneceğiz.

Nos vamos a casar en octubre.

- Nisan ayında çalışmaya başladık.
- Nisan ayında çalışmaya başlıyoruz.

Empezamos a trabajar en el mes de abril.

Okul nisan ayında başlar.

- Las clases comienzan en abril.
- Las clases empiezan en abril.
- La escuela comienza en abril.

Ocak ayında karımız var.

Tenemos nieve en enero.

Ben temmuz ayında geliyorum.

Vendré en julio.

Kızım haziran ayında evlenecek.

- Mi hija tiene previsto casarse en junio.
- Mi hija se va a casar en junio.

Ben Mart ayında ayrılıyorum.

Me voy a ir en Marzo.

Tom ekim ayında öldü.

- Tom murió en octubre.
- Tom falleció en octubre.

O ekim ayında oldu.

Eso ocurrió en octubre.

Ocak ayında onunla birlikteydim.

Me encontré con él en enero.

Aidatlar ekim ayında toplanır.

Las cuotas son recaudadas en Octubre.

Martin Luther King, Nisan ayında, Bobby Kennedy ise Haziran ayında öldürüldü.

Martin Luther King fue asesinado en abril y Bobby Kennedy en junio.

Aralık ayında, savaş Polonya'ya taşındı.

En diciembre, la guerra se había trasladado a Polonia.

Yağışlı sezon haziran ayında başlar.

- La estación de lluvias empieza en junio.
- La época de lluvias comienza en junio.

Ocak ayında bir sınava giriyorum.

Voy a ir a un examen en enero.

Avrupa'da okul Eylül ayında başlar.

En Europa, las clases empiezan en septiembre.

O geçen ekim ayında oldu.

Ocurrió el pasado octubre.

Mart ayında birçok çiçek açar.

En marzo salen muchas flores.

Benim doğum günüm temmuz ayında.

Mi cumpleaños es en julio.

O mayıs ayında Çine gider.

Él se va a China en Mayo.

O, Mart ayında okulu bitirdi.

Él terminó la escuela en marzo.

Maciek karısını aralık ayında kaybetti.

Maciek perdió la vida en diciembre.

Rio karnavalı şubat ayında yapılır.

- El carnaval de Rio tiene lugar en febrero.
- El carnaval de Río se celebra en febrero.

Benim doğum günüm kasım ayında.

Mi cumpleaños es en noviembre.

Bu Ocak ayında Tom'la tanıştım.

Conocí a Tom este enero.

Tom eylül ayında ameliyat olacaktı.

En septiembre operarían a Tom.

Halk Kasım ayında oy verdi.

La gente votó en Noviembre.

Önümüzdeki nisan ayında lisede olacağım.

Estaré en secundaria el próximo abril.

Şubat ayında São Paulo'da idim.

Estaba en San Pablo en febrero.

Tom Mart ayında otuz olacaktır.

- Tom tendrá treinta años en marzo.
- Tom cumple treinta años en marzo.

Sevgililer Günü Şubat ayında kutlanır.

- El día de San Valentín se celebra en febrero.
- El día de los Enamorados se celebra en febrero.

Biz Ekim ayında açmayı umuyoruz.

Esperamos abrir en octubre.

Şubat ayında kertenkele delikten çıkar.

En febrero sale la lagartija del agujero.

Yeni model kasım ayında piyasada olacak.

El nuevo modelo estará en el mercado en noviembre.

Burada şubat ayında hava çok soğuktur.

Aquí hace mucho frío en febrero.

Ben aslında ekim ayında eve dönüyorum.

De hecho, voy a ir a casa en octubre.

Onun temmuz ayında bir bebeği olacak.

Ella va a tener un bebé en julio.

Japonya'da yeni dönem nisan ayında başlar.

En Japón, el nuevo semestre empieza en abril.

Mary ve ben mayıs ayında evleniyoruz.

Tom y yo nos casamos en mayo.

Bu fotoğrafın, Mayıs ayında çekildiğini düşünüyorum.

Creo que esta foto fue tomada en mayo.

Japonya'da haziran ayında çok yağmur yağar.

En Japón llueve mucho en junio.

Birçok mağaza ağustos ayında indirimler sunar.

Muchas tiendas ofrecen descuentos en el mes de agosto.

Şubat ayında kısa bir tatil yaptık.

En febrero, tuvimos unas vacaciones cortas.

Sendai'de temmuz ayında çok yağmur olur.

En Sendai llueve mucho en el mes de julio.

Mary ve ben ekim ayında evleniyoruz.

Tom y María se van a casar en octubre.

İskoçya eylül ayında çok sıcak olabilir.

En Escocia puede hacer bastante calor en septiembre.

Sam, ocak ayında kayak yapmaya gitti.

Sam se fue a esquiar en enero.

O, geçen ağustos ayında geri geldi.

Él volvió el agosto pasado.

Yaşadığım yerde Ocak ayında kar yağar.

Donde vivo, tenemos nieve en enero.

Şubat ayında on yedi yaşına girdi.

Cumplió diecisiete en febrero.

Tom geçtiğimiz Ekim ayında Boston'a döndü.

- Tom volvió a Boston en octubre pasado.
- Tom regresó a Boston el pasado octubre.

Programın üçüncü sezonu Mart ayında başladı.

La tercera temporada del programa empezó en marzo.

2005 yılının Ağustos ayında, fabrikanın anahtarları bendeydi.

En agosto de 2005, tenía las llaves de la fábrica.

Ocak ayında, iki Koalisyon ordusu Ren Fransa'ya:

En enero, dos ejércitos de la Coalición cruzaban el Rin hacia Francia;

Japonya'da yeni öğretim yılı nisan ayında başlar.

- En Japón el nuevo año escolar empieza en abril.
- En Japón, el nuevo curso escolar comienza en abril.

Geçen yıl eylül ayında bu okula girdi.

Él ingresó a este colegio en septiembre del año anterior.

Mayıs ayında bile burada hava soğuk olabilir.

Puede hacer frío aquí, incluso en mayo.

Hanukkah, aralık ayında kutlanan bir Yahudi bayramıdır.

Janucá es una fiesta judía celebrada en diciembre.

Tom bana ekim ayında Boston'a gideceğini söyledi.

Tom me dijo que iría a Boston en octubre.

Stok geçen temmuz ayında yüksek noktaya ulaştı.

Las acciones alcanzaron su punto más alto el julio pasado.

Ekim ayında Japonya'yı ziyaret etmek bizim alışkanlığımızdır.

Es nuestra costumbre visitar Japón en Octubre.

Mary'ye ekim ayında meme kanseri teşhisi kondu.

A Mary le diagnosticaron un cáncer de pecho en octubre.

Mayıs ayında kar yağsa, onlara sürpriz olur.

Si nevara en mayo, se sorprenderían.

Brezilya'da burada şubat ayında çok yağmur yağar.

En febrero llueve mucho aquí en Brasil.

Tom bu ekim ayında otuz yaşına giriyor.

Tom va a cumplir 30 años en octubre.

Kazu ona mayıs ayında Brezilya'ya gideceğini söyledi.

Kazu le dijo que él iría a Brasil en Mayo.

Mart ayında hava daha da sıcak olacak.

En marzo hará más calor.

Tom Mary'ye ocak ayında John'u gördüğünü söyledi.

Tom le dijo a Mary que él había visto a John en enero.

Haziran ayında her gün durmadan yağmur yağar.

En junio llueve día tras día sin parar.

- Müslüman işçilere Ramazan ayında erken çıkma izni verdiler.
- Müslüman çalışanlara Ramazan ayında erken çıkış izni veriyorlar.

Ellos autorizan a los trabajadores musulmanes a salir temprano en el mes de Ramadán.

Gelecek nisan ayında iki yıldır burada yaşamakta olacağız.

Para el próximo abril nosotros habremos vivido durante dos años aquí.

Japonya'da yeni bir okul yılı nisan ayında başlar.

- En Japón el nuevo año escolar empieza en abril.
- En Japón, el nuevo curso escolar comienza en abril.

Tom ve Mary ekim ayında evlenmeye karar verdiler.

Tom y María decidieron casarse en octubre.

Geçtiğimiz Ocak ayında risk alıp babamı doğum gününde aradım

El pasado enero, me arriesgué y llamé a mi padre por su cumpleaños.

O Aralık ayında, Austerlitz'de Napolyon, Soult'un birliklerine düşman merkezine

Ese diciembre, en Austerlitz, Napoleón confió al cuerpo de Soult el ataque principal al

Aralık ayında Bali'de hava son derece sıcak ve nemlidir.

- Bali es tremendamente bochornoso en diciembre.
- Bali es tremendamente caluroso y húmedo en diciembre.

İş izin verirse, Nisan ayında sizi görmeye gitmek isterim.

- Si mi trabajo lo permite, quisiera ir a verlos en abril.
- Si el trabajo me lo permite, me gustaría ir a verlos en abril.

Thomas Jefferson 1809'un Mart ayında Beyaz Saray'dan ayrıldı.

Thomas Jefferson dejó la Casa Blanca en marzo de 1809.

Ağustos ayında, iki ay süren teknolojik tazeleme kursum var.

En agosto tengo un curso de actualización tecnológica que dura dos meses.

Japonya, 1941'in Aralık ayında ABD'ye savaş ilan etti.

Japón le declaró la guerra a Estados Unidos en diciembre de 1941.

Eylül ayında Drake ve adamları Pasifik'e ulaşan ilk İngilizler oldular...

En septiembre, ellos se convirtieron en los primeros Británicos en alcanzar el Pacífico...donde

Ocak ayında ihracat, geçen yılın aynı dönemine göre % 20 yukarıdaydı.

Las exportaciones en enero aumentaron un 20% respecto al mismo periodo del año pasado.

Şubat ayında en az her üç günde bir kar yağar.

En febrero nieva como mínimo cada tres días.

Önümüzdeki Mart ayında dört yıl boyunca İngilizce eğitimi almış olacaksın.

Habrás estudiado inglés por cuatro años el próximo marzo.

Ekim ayında Napolyon ile Fransa'ya döndü ve çok geçmeden karısını boşadı.

Regresó a Francia con Napoleón en octubre y se divorció de su esposa poco después.

Niemen Nehri'ni Haziran ayında geçtiğinde, askerleri o kadar iyi ortaya çıktı

Cuando cruzó el río Niemen en junio, sus tropas estaban tan bien distribuidas

Nisan ayında, her zamanki gibi açık sözlü olan Ney, Napolyon'u pozisyonunun

En abril, Ney, franco como siempre, fue uno de los primeros en confrontar a Napoleón con la realidad

Mayıs ayında evlenecektik ancak evliliği Haziran ayına kadar ertelemek zorunda kaldık.

Nos íbamos a casar en mayo, pero tuvimos que posponer la boda hasta junio.

Mayıs ayında, Mareşal Ney'e kafa karıştıran bir emir , Bautzen Savaşı'na geç gelmesine

en mayo, una orden confusa al mariscal Ney contribuyó a su tardía llegada a

Napolyon Haziran ayında Wellington ve Blücher'in ordularını ele geçirmek için Hollanda'ya ilerlediğinde

Cuando Napoleón avanzó hacia los Países Bajos en junio, para enfrentarse a los ejércitos de

Söylentiler ciddi olsun ya da olmasın, Mayıs ayında İngilizler ve Portekizliler Soult'u

Tanto si los rumores eran serios como si no, en mayo los británicos y portugueses tomaron

2016 yılının Mart ayında mahkeme, muhalefet liderliğindeki Ulusal Meclisi haklarını geçersiz kıldı

En marzo de 2017, la corte dictaminó despojar a la Asamblea Nacional liderada por la oposición de sus poderes

O yıl Ocak ayında, on dördünden on yedisine kadar dört gün boyunca kar gördük.

En enero de ese año, vimos nevar durante cuatro días, desde el catorceavo al decimoséptimo día.

- Kız kardeşimin haziran ayında bir bebeği olacak.
- Kız kardeşim haziranda bir bebek doğuracak.
- Kız kardeşim haziranda bir çocuk sahibi olacak.

Mi hermana va a tener un bebé en junio.