Translation of "Kızım" in Spanish

0.012 sec.

Examples of using "Kızım" in a sentence and their spanish translations:

- Benim bir kızım var.
- Kızım var.
- Bir kızım var.

Tengo una hija.

- Kızım piano istiyor.
- Kızım bir piyano istiyor.

Mi hija quiere un piano.

Kumral tenli kızım

Pienso en mi hija de piel morena,

İki kızım var.

Tengo dos hijas.

Kızım derin uykuda.

Mi hija está profundamente dormida.

Benim kızım aldatıldı.

Mi hija fue engañada

Kızım haziranda evlenecek.

Mi hija se casará en junio.

Kızım haziranda evleniyor.

Mi hija se va a casar en junio.

O benim kızım.

Ella es mi hija.

Kızım beni dinlemeyecek.

Mi hija no me va a escuchar.

Kızım Ultraman'ı sever.

A mi hija le gusta Ultraman.

Ben bir kızım.

Soy una chica.

Bu benim kızım.

Esta es mi hija.

Kızım okula gitti.

Mi hija fue al colegio.

Kızım hâlâ işte.

Mi hija está todavía trabajando.

Babası, ben ve kızım

una relación afectuosa, normal y bajo control con ella

Kızım okula gidebilir mi?

¿Mi hija puede ir a la escuela?

Benim bir kızım var.

Tengo una hija.

Kızım ip atlamayı sever.

A mi hija le encanta saltar a la cuerda.

Kızım haziran ayında evlenecek.

- Mi hija tiene previsto casarse en junio.
- Mi hija se va a casar en junio.

Kızım evlenebilecek yaşa geldi.

Mi hija ha llegado a una edad en la que se puede casar.

Ben normal bir kızım.

Soy una chica normal.

Kızım daha 10 yaşındaydı.

Mi hija solo tenía 10 años.

Kızım bebeklerle oynamaktan hoşlanır.

A mi hija le gusta jugar con muñecas.

Kızım dükkândan süt alıyor.

La niña está comprando leche en el mercado.

Kızım dükkanda süt alıyor.

Mi hija está comprando leche en la tienda.

Evet, bir kızım var.

Sí, yo tengo una hija.

Kızım bir piyano istiyor.

Mi hija quiere un piano.

Kızım beyin sarsıntısı geçirdi.

Mi hija tuvo una concusión.

Benim bir kızım yok.

No tengo una hija.

üç yaşındaki kızım, Amina, kolumdaydı.

mi hija de tres años, Amina, estaba en mis brazos.

Kızım neredeyse on beş yaşındadır.

Mi hija apenas tiene quince años.

Kızım günde sekiz saat uyur.

Mi hija duerme ocho horas al día.

O benim öz kızım gibi.

Ella es como mi propia hija.

Ona kendi kızım gibi davrandım.

La traté como a mi propia hija.

13 yaşında bir kızım var.

Tengo una hija de trece años.

Kızım yeni mobilya satın alacak.

Mi hija va a comprar muebles nuevos.

En büyük kızım Magdalena Zarębówna'dır.

Mi hija mayor es Magdalena Zarębówna.

Kızım ne kadar yiyor olmalı?

¿Cuánto debería estar comiendo mi hija?

Bir oğlum ve bir kızım var.

Tuve un hijo, y luego una hija.

Bir Fransızla evli bir kızım var.

- Tengo una hija que está casada con un francés.
- Tengo una hija que se ha casado con un francés.

Benim kızım bir yavru kedi istiyor.

Mi hija quiere un gatito.

- Bu benim kızımdır.
- Bu benim kızım.

Esta es mi hija.

İki kızım ve iki oğlum var.

Tengo dos hijas y dos hijos.

Kızım üç yıl önce İngiltere'ye gitti.

Mi hija fue a Inglaterra hace tres años.

İki oğlum ve iki kızım var.

Tengo dos hijos y dos hijas.

Ben evliyim ve bir kızım var.

- Estoy casado y tengo una hija.
- Estoy casada y tengo una hija.

Kızım zaman zaman beni görmeye geldi.

Mi hija venía a verme con frecuencia.

Büyük kızım Magdalena bir melek gibidir.

Mi hija mayor Magdalena es como un ángel.

Oğlunla aynı yaşta bir kızım var.

Tengo una hija de la misma edad que tu hijo.

Ivanka kızım olmasa, belki onunla çıkıyordum.

Si Ivanka no fuera mi hija, quizás estaría saliendo con ella.

- Üç kız evladım var.
- Üç kızım var.
- Üç tane kızım var.
- Benim üç kızım var.
- Benim üç tane kızım var.
- Benim üç tane kız evladım var.
- Üç tane kız evladım var.

Tengo tres hijas.

Benim bir oğlum ve bir de kızım var. Oğlum New York'ta ve kızım da Londra'da.

Tengo un hijo y una hija. Mi hijo está en Nueva York y mi hija en Londres.

Kızım için yeni bir fotoğraf makinesi alacağım.

Voy a comprar una cámara para mi hija.

Benim küçük kızım benim omuzlarımda oturmayı seviyor.

A mi hijita le gusta sentarse sobre mis hombros.

Üç yaşındaki kızım onu ​​parka götürmemi istedi.

Mi hija, de tres años, me pidió que la llevara al parque.

Bir Fransız erkeği ile evlenmiş bir kızım var.

Tengo una hija que se ha casado con un francés.

Ya da "Kızım en hızlı oyuncudur, geçebilecek kimse yok."

O, mi hija es la jugadora más rápida, nadie puede vencerla.

Kızım eski kafalı olduğumu söyler çünkü cep telefonu kullanmam.

Mi hija dice que soy anticuada porque no uso celular.

Ben hayatımın erkeğini arayan güzel iyi görünümlü bir kızım.

Soy una chica amable y de buen ver que está buscando al hombre de su vida.

"Ne yapıyorsunuz? Benim kızım hasta, uzun süreli yardıma ihtiyacı var.

"¿Qué están haciendo?" Mi hija está enferma, necesita ayuda a largo plazo.

Yetişkin bir kızım var, kendisi mutlu, zeki ve harika biri.

Tengo una hija adulta brillante, feliz y maravillosa.

Bir oğlum ve bir kızım var. Biri New York'ta, diğeri Londra'da.

Tengo un hijo y una hija. Uno está en Nueva York y la otra en Londres.