Translation of "Atın" in Spanish

0.007 sec.

Examples of using "Atın" in a sentence and their spanish translations:

Atın güzel.

Tienes un bonito caballo.

Ateşe atın!

- ¡Mátalo con fuego!
- ¡Matalo con fuego!

Atın çoğulu atlardır.

El plural de caballo es caballos.

Bir göz atın.

Da un vistazo.

Atın üzerinde dik duramadım,

Incapaz de mantenerme erguida en la silla,

Gövdeyi ayırıp başını atın.

Comen el cuerpo y tiran la cabeza.

Ve bir limonataya atın.

pónganlas en un vaso con limonada.

O, çöp. Onu atın.

Es basura. Arrójala a la basura.

Çevrenize bir göz atın.

Echa una mirada a tu alrededor.

- Bu atın tekme atmayacağını umuyorum.
- Bu atın çifte atmayacağını umuyorum.

Espero que este caballo no patee.

Atın üstündeki şu şövalyeye bak.

Mira a ese caballero montado.

O, atın yükünü iple bağladı.

Ató con una cuerda la carga del caballo.

Atın eğeri üzerine çıkmaya korkmama rağmen

Aunque me daba miedo volver a montarme,

En soldaki yaya bir göz atın.

Echen un vistazo a la cuerda en el extremo izquierdo

Bu atın büyük güzel gözleri var.

Este caballo tiene lindos ojos grandes.

Yumurta kabuklarını organik çöp tenekesine atın.

Tire las cáscaras de huevos en el cesto de basura orgánica.

Sınırlarını öğrenin, kalbinizin güncesine bir göz atın.

Conozcan sus contornos, miren el diario de sus corazones.

Tom tek boynuzlu atın gerçek olduğuna inanıyor.

Tom cree que los unicornios son reales.

Kulübeyi temizleyin ve ihtiyacınız olmayan şeyleri atın.

Limpiá el galpón y tirá las cosas que no necesitás.

Ve öne savrularak atın kafasının arkasına yüzümü çarptım.

me deslicé y me golpeé la cara contra la cabeza del caballo.

Tıpkı bir erkek gibi atın üzerinde savaş veriyor

Él pelea en un caballo como un hombre

Bir atın bana doğru dört nala geldiğini gördüm.

Vi un caballo galopando hacia mí.

- Üzümünü ye bağını sorma.
- Beleş atın dişine bakılmaz.

- A caballo regalado no le mires el diente.
- A caballo regalado no se le miran los dientes.
- A caballo regalado no le mires los dientes.
- A caballo regalado no se le mira el colmillo.
- A caballo regalado, no le mires el dentado.

En hızlı atın bile sadece dört bacağı vardır.

Incluso el caballo más rápido tiene cuatro patas.

İç Savaş sırasında kaç tane atın öldüğünü merak ediyorum.

Me pregunto cuántos caballos murieron en la Guerra Civil.

Kır atın yanında duran ya suyundan ya huyundan alır.

El que duerme con perros se levanta con pulgas.

Birkaç adım atın ve yürüdüğünüzde onun ağrıyıp ağrımadığını bana söyleyin.

Dé algunos pasos y dígame si duele cuando camina.

Lütfen ilk mesajıma bir göz atın ve bu konudaki düşüncelerinizi bana bildirin.

Por favor, échale un vistazo a mi primer posteo y déjame sabes que piensas sobre él.

Bu resme iyi bir göz atın ve beni onun içinde bulup bulamayacağınızı söyleyin.

Mira bien esta foto y dime si puedes encontrarme o no.

- Bu çizginin üstünü imzalayın.
- Bu satırın üstüne imza atınız.
- Bu satırın üstüne imza atın.

Firma sobre esta línea.

- Kır atın yanında duran ya suyundan ya huyundan alır.
- İtle yatan bitle kalkar.
- Körle yatan şaşı kalkar.
- Üzüm üzüme baka baka kızarır.

- El que con perros se acuesta, con pulgas se despierta.
- El que con perros se acuesta, con pulgas se levanta.