Translation of "Üstü" in Spanish

0.003 sec.

Examples of using "Üstü" in a sentence and their spanish translations:

Üstü kalsın!

¡Guarde el cambio!

Üstü kalsın.

Quédese con el cambio.

Üstü kalsın, lütfen.

Quédese el cambio.

İşte paranızın üstü.

- Aquí tiene su cambio.
- Toma, tu cambio.

"Üstü kalsın." "Teşekkürler."

"Quédese con el cambio." "Gracias."

O sırt üstü yatıyordu.

Él estaba tirado de espaldas.

Çatıdan kafa üstü düştü.

Se cayó de cabeza del tejado.

Şapkanın üstü kirli idi.

El sombrero estaba sucio por arriba.

Otomat para üstü vermiyor.

La máquina no devuelve cambio.

- Gölet dondu.
- Göletin üstü buz tutmuş.

El estanque se congeló.

Endişelenme, bu akşam üstü cevabı alacaksın.

No te preocupes, obtendrás la respuesta esta tarde.

Adamın elimi tuttum, kafamın üstü uçtu gitti,

Tomé la mano del hombre y me dejé llevar.

Sadece sosyalleşmek için masa üstü oyunları oynarım.

- Yo juego juegos de mesa sólo para socializar.
- Juego a juegos de mesa sólo para tener vida social.

Sırt üstü yatıp bulutların geçişini izlemekten hoşlanıyorum.

Me gusta recostarme de espaldas y mirar las nubes pasar.

Ve cesaret için Soult'un neredeyse bir üstü yok " yazdı .

y coraje, Soult apenas tiene un superior".

Ben üstü açık bir arabayla ABD çapında dolaşmak isterim.

- Me gustaría conducir a través de EUA en un convertible.
- Me gustaría ir en un convertible a través de los Estados Unidos.

Diz üstü bilgisayarımı masanın kenarına o kadar yakın koymamalıydım.

No debí haber puesto mi laptop tan cerca del borde de la mesa.

Pilot üstü kapalı olarak onun bir UFO olabileceğini söyledi.

El piloto insinuó que podría ser un ovni.

Video oyunları ile birlikte çocuklar artık masa üstü oyunları oynamıyorlar.

Con los videojuegos, los niños ya no juegan con juegos de mesa.

- Bu bir şeyin üstü örtülü söylenmiş hâli mi?
- Bu bir şeyin kibarcası mı?

¿Es eso un eufemismo para algo?

Yasak demedi serbest de demedi üstü kapalı yahu yapın işte bir şeyler daha sonra bana getirmeyin dedi

No dijo que estaba prohibido, no dijo que era gratis, dijo, ¡hazlo!

- Kirli çocuğun kılık değiştirmiş bir prens olduğu ortaya çıktı.
- Üstü başı kirli çocuğun kılık değiştirmiş bir prens olduğu ortaya çıktı.

El niño sucio resultó ser un príncipe en disfraz.