Translation of "Anlamıyla" in Russian

0.010 sec.

Examples of using "Anlamıyla" in a sentence and their russian translations:

Tam anlamıyla felaketti.

Это была полная катастрофа.

İlişkimiz tam anlamıyla profesyonel.

У нас строго профессиональные отношения.

Bu tam anlamıyla korkunç.

Это просто ужасно.

Yeni şapkana tam anlamıyla bayılıyorum.

Я просто обожаю твою новую шляпу.

Yani gerçek anlamıyla, dünyayı erkekler yönetiyor

Поэтому, буквально, мужчины правят миром.

Stres, östrojenlerinizi kelimenin tam anlamıyla çalabilir,

Стресс в буквальном смысле может украсть ваши эстрогены,

Ben kelimenin tam anlamıyla bunu kastetmedim.

Я не в буквальном смысле.

Tamamen ve tam anlamıyla sana âşığım.

- Я абсолютно влюблён в тебя.
- Я целиком и полностью влюблён в тебя.

Yapmak istediğim, tam anlamıyla, ve sonrasında mecazen,

образно и в буквальном смысле слова проделать дырку

Kelimenin tam anlamıyla anlatıdan çıkarılıyor demek istiyorum.

как способ повествования.

Tam anlamıyla bir mesleğe karar vermek yerine,

Вместо того, чтобы строить карьеру,

Bir şekilde karakterini tam anlamıyla ifade ediyor gibiydiler

Они, казалось, отражали всю его индивидуальность,

Tom'un en büyük oğlu, tam anlamıyla kendisine benziyor.

Старший сын Тома похож на него как две капли воды.

Kırık kalpler mecazi olarak da kelimenin tam anlamıyla da ölümcül.

Разбитые сердца, выражаясь буквально и фигурально, смертоносны.

Tam anlamıyla söyleyecek bir söz bulamıyorum. Daha bir şey dememe gerek var mı?

- У меня совершенно нет слов. Надо ли добавлять что-то ещё?
- У меня просто нет слов. Нужно ли мне говорить что-то ещё?

Bir hayvanla bu şekilde bir bağ kurup böyle deneyimler yaşamak, tam anlamıyla insanın aklını başından alıyor.

Когда с животным возникает такая связь, это совершенно потрясающий, ни с чем не сравнимый опыт.

Berbat safra kesesi ameliyatından sonra, hasta hem mecazi olarak hem de kelimenin tam anlamıyla, safra ile doluydu.

После неудачной операции на желчном пузыре пациента в прямом и переносном смысле переполняла желчь.

- Bizim kaçışımız bir mucizeden başka bir şey değildi.
- Bizim kaçışımız tam anlamıyla bir mucizeydi.
- Bizim kaçışımız mucizeden başka bir şey değildi.

- Наш побег был просто чудом.
- Наше спасение было не чем иным, как чудом.