Translation of "Yarı" in Portuguese

0.006 sec.

Examples of using "Yarı" in a sentence and their portuguese translations:

Tom yarı çıplaktı.

Tom estava seminu.

Oraya yarı yoldayız.

Nós estamos na metade do caminho.

Ben yarı Japonum.

Eu sou metade japonesa.

Tom yarı uykuda.

Tom está meio sonolento.

İlk yarı, problemi keşfetmek

A primeira metade explora o problema

Orangutanlar yarı münferit hayvanlar,

Os orangotangos são animais solitários, semi solitários

Onu yarı zamanda yapabilirim.

Posso fazer na metade do tempo.

Et sadece yarı pişirilir.

A carne está apenas meia cozida.

Yarı yolda asla taktik değiştirme.

Nunca devemos mudar de cavalo no meio do rio.

O yarı çıplak dışarıya koştu.

Ela correu para fora seminua.

Tom yarı kapalı gözleriyle dinliyordu.

Tom estava ouvindo com os olhos entreabertos.

Yarı yıkılmış duvarlar orada dururdu.

Ali estavam muros meio destruídos.

Bu yarı yıl çok başarılıydı.

Este meio-ano foi muito bem-sucedido.

Tom'un göz kapakları yarı açık.

As pálpebras de Tom estavam semiabertas.

Tom, armudu yarı yarıya böldü.

Tom cortou a pera ao meio.

- Yarı zamanlı bir işin var mı?
- Yarı zamanlı bir işte mi çalışıyorsun?
- Sen yarı zamanlı bir işte mi çalışıyorsun?

Tens um trabalho de meio período?

Ve ikinci yarı, çözümü keşfetmekle ilgili.

e a segunda metade explora a solução.

Bu kitabın fiyatı yarı yarıya düşürüldü.

O preço deste livro foi reduzido pela metade.

Leyla yarı zamanlı bir güzellik uzmanıydı.

Layla era uma esteticista a tempo parcial.

Güneş, kuzey yarı küreye iyice işlemeye başladıkça...

À medida que o hemisfério norte se orienta para o Sol...

Takım yarı finali kazandı ve finale yükseldi.

O time ganhou as semifinais e avançou para as finais.

Kadınlar neredeyse yarı çıplak geçit töreni yaptı.

As mulheres desfilaram seminuas.

Tom bir süper markette yarı zamanlı çalışmaktadır.

Tom trabalha meio período num supermercado.

Aktinyum-224'ün yarı ömrü 2.7 saattir.

A meia-vida do actínio-224 é 2,7 horas.

İtiraf edilen bir günah yarı yarıya bağışlanır.

Pecado confessado está meio perdoado.

Aktinyum-225'in yarı ömrü yaklaşık 10 gündür.

A meia-vida do actínio-225 é aproximadamente 10 dias.

Buzdan bloklar oluşturup böyle küçük bir yarı küre yapabiliriz.

Fazemos blocos de gelo e construímos uma cúpula semicircular.

Ve ikinci için ise yarı fiyatı. Sabit oranlı indirime dönüşmüş...

e o segundo seria 50% de desconto. Fazendo os cálculos, o total

Alışveriş merkezinde Noel baba olarak çalıştığım yarı zamanlı bir işim var.

Trabalho meio-período como Papai Noel num shopping center.

Otel hizmetçisi olarak yarı zamanlı bir işim vardı, ama onu pek sevmiyordum.

Tive um emprego de meio período como camareira de um hotel, mas não gostei muito.

Biraz para kazanmak istedim, bu yüzden haftada üç gün yarı zamanlı çalıştım.

Eu queria receber algum dinheiro, então eu trabalhei meio período três dias por semana.

Yarı zamanlı bir iş yerine tam zamanlı bir işim olmasını tercih ederim.

Prefiro ter um emprego em período integral do que em meio período.

Evlenmeden önce gözlerinizi sonuna kadar açık tutun ve daha sonra yarı kapalı tutun.

- Mantenha os olhos bem abertos antes do casamento e semiabertos depois.
- Mantém os olhos bem abertos antes do casamento, e meio fechados depois.