Translation of "Gözyaşlarına" in Portuguese

0.006 sec.

Examples of using "Gözyaşlarına" in a sentence and their portuguese translations:

Tom gözyaşlarına boğuldu.

Tom irrompeu em lágrimas.

O gözyaşlarına boğuldu.

Ele caiu no choro.

Sözleri onu gözyaşlarına boğdu.

As palavras dele a levaram às lágrimas.

Elinde olmadan gözyaşlarına boğuldu.

Ela não conseguiu evitar de chorar.

Tom gözyaşlarına hakim olamadı.

Tom começou a chorar incontrolavelmente.

- O beni görür görmez, gözyaşlarına boğuldu.
- Beni görür görmez gözyaşlarına boğuldu.

Assim que ela me viu, explodiu em lágrimas.

Taş kalpliler bile gözyaşlarına boğulabilirler.

Até quem tem um coração de pedra pode ser levado às lágrimas.

Bu hikaye tarafından gözyaşlarına boğuldum.

A estória me levou às lagrimas.

Bayan White ona haberi söylediğimde gözyaşlarına boğuldu.

A senhora White desabou em lágrimas quando lhe dei a notícia.

Oğlunun ölüm haberini duyduğu an o, gözyaşlarına boğuldu.

No momento em que ela ouviu a notícia da morte do filho, explodiu em lágrimas.

Linda o kadar hayal kırıklığına uğradı ki gözyaşlarına boğuldu.

Linda estava tão desapontada que caiu em prantos.

Luisa gözyaşlarına boğulduğunda, yalnızca onun en iyi arkadaşı onu teselli etmek için yaklaştı.

Quando Luísa caiu em prantos, somente sua melhor amiga aproximou-se para consolá-la.

Herkese aşkın dilinde konuş. Sesini yükseltme. Küfretme. Tatsızlık çıkarma. Gözyaşlarına sebep olma. Diğerlerini yatıştır ve iyilik göster.

Fale com todos na linguagem do amor. Não erga a voz. Não pragueje. Não faça coisas desagradáveis. Não provoque lágrimas. Acalme os outros e mostre bondade.