Translation of "Arabası" in Portuguese

Babamın arabası yenidir.

- O carro do meu pai é novo.
- O automóvel do meu pai é novo.

Bu kimin arabası?

- De quem é esse carro?
- Esse carro é de quem?

Onun arabası boştu.

Seu carro estava vazio.

Arabası iki yaşında.

- Seu carro tem dois anos.
- O carro dele tem dois anos.

Tom'un arabası gitmiş.

O carro do Tom se foi.

Tom'un arabası kirli.

O carro de Tom está sujo.

Bu onun arabası.

Este é o carro dele.

Tom'un arabası nerede?

Onde está o carro de Tom?

Mary'nin arabası orada.

O carro da Maria está aqui.

O, Tom'un arabası.

- Esse é o carro de Tom.
- Aquele é o carro de Tom.

Bu Tom'un arabası.

Este é o carro do Tom.

Tom'un arabası haczedildi.

O carro de Tom foi apreendido.

Tom'un arabası mavi.

O carro de Tom é azul.

Tom'un arabası garajda.

O carro de Tom está na garagem.

Tom'un arabası yanıyor.

- O carro de Tom está em chamas.
- O carro de Tom está pegando fogo.

Tom'un arabası otoparkta.

O carro de Tom está no estacionamento.

Öğrencinin arabası eskidir.

O carro da estudante é velho.

- Belki Tom'un arabası bozuldu.
- Belki Tom'un arabası bozulmuştur.

Talvez o carro de Tom tenha se quebrado.

- O, Tom'un arabası mı?
- Bu Tom'un arabası mı?

Esse é o carro do Tom?

Onların arabası bizimkini solladı.

O seu carro ultrapassou o nosso.

Onun bir arabası var.

- Ele tem um carro.
- Ele possui um carro.
- Ele tem um automóvel.

Onun kendi arabası var.

Ele tem seu próprio carro.

Onun arabası yolda bozuldu.

O carro dela quebrou no caminho.

Tom'un bir arabası var.

Tom tem um carro.

Onun arabası bir ford.

Seu carro é um Ford.

Onun iki arabası var.

Ele tem dois carros.

Tom'un iki arabası var.

Tom tem dois carros.

Sanırım bu onun arabası.

- Acho que este é seu carro.
- Acho que este é o seu carro.

Tom'un arabası ne renk?

De que cor é o carro do Tom?

Arabası olan kişi benim.

Sou eu quem está com o carro.

Tom arabası olan biri.

Quem tem carro é o Tom.

Başkanın arabası kurşun geçirmez.

O carro presidencial é à prova de bala.

Onun arabası benimkine benziyor.

Seu carro é parecido com o meu.

Tom'un arabası çamura saplandı.

O carro de Tom ficou atolado na lama.

Bu, Tom'un arabası değil.

- Este não é o carro de Tom.
- Não é o carro de Tom.

Tom'un üç arabası var.

Tom tem três carros.

Tom'un bir arabası yok.

Tom não tem carro.

Tom'un kendi arabası var.

Tom tem o seu próprio carro.

Tom'un arabası alev aldı.

O carro de Tom pegou fogo.

Tom'un arabası garajda değil.

O carro de Tom não está na garagem.

Tom'un kaç arabası var?

Quantos carros o Tom possui?

Bu arkadaşının arabası mı?

Esse é o carro do seu amigo?

O, Tom'un arabası mı?

Aquele é o carro de Tom?

Sami'nin arabası burada değil.

O carro da Sami não está por aqui.

- Bu kimin arabası, biliyor musun?
- Bunun kimin arabası olduğunu biliyor musun?

Você sabe de quem é esse carro?

Bazı insanların iki arabası vardır.

Poucas pessoas têm dois carros.

Kız kardeşimin bir arabası yok.

Minha irmã não tem carro.

Onun arabası bir trenle çarpıştı.

O carro dele colidiu com um trem.

Dünyanın en hızlı arabası hangisidir?

Qual é o carro mais rápido do mundo?

Onun garajında iki arabası var.

Ele tem dois carros na garagem.

Bu kimin arabası, biliyor musun?

Você sabe de quem é esse carro?

Tom'un yeni bir arabası var.

Tom tem um carro novo.

Tom'un arabası dışarıda park edilmiş.

O carro de Tom está estacionado lá fora.

Tom'un arabası neden hala burada?

Por que o carro de Tom ainda está aqui?

Bunun kimin arabası olduğunu biliyorum.

Eu sei de quem é este carro.

Her birinin kendi arabası var.

Cada um deles tem um carro próprio.

Chris'in süreceği bir arabası yoktu.

Chris não tinha um carro para dirigir.

Ona verdiğim bir arabası var.

Ele tem um carro que eu dei para ele.

Tom'un eski bir arabası var.

Tom tem um carro velho.

Tom'un hızlı bir arabası var.

O Tom tem um carro rápido.

Tom'un mavi bir arabası var.

- Tom tem um carro azul.
- Tom possui um carro azul.

Tom'un arabası otoparkta tek araba.

O carro do Tom é o único no estacionamento.

Tom'un garajında üç arabası var.

Tom tem três carros em sua garagem.

Tom'un bir arabası var mı?

O Tom tem carro?

Tom'un arabası bir ağaca çarptı.

O carro de Tom bateu numa árvore.

John'un bir Japon arabası var.

- O João tem um carro do Japão.
- John tem um carro japonês.

Tom'un siyah bir arabası vardı.

Tom tinha um carro preto.

Alex'in kaç tane arabası var?

Quantos carros tem Alex?

Amcamın arabası benimkinden daha hızlı.

- O carro do meu tio é mais rápido que o meu.
- O carro do meu tio é mais rápido do que o meu.

Tom'un kaç tane arabası var?

Quantos carros o Tom tem?

Tom bir polis arabası çaldı.

Tom roubou um carro da polícia.

- Neden bir Fransız arabası satın aldın?
- Neden bir Fransız arabası satın almadın?

Por que você comprou um carro francês?

Bakın, orada bir el arabası var.

Repare que há aqui um carrinho.

Bunun kimin arabası olduğunu merak ediyorum.

- Eu me pergunto de quem é o carro.
- Me pergunto de quem será esse carro.

Neden artık onun bir arabası yok?

Por que ele não tem mais carro?

Tom'un başka kaç tane arabası var?

Quantos carros mais o Tom tem?

Amerikalılar birçok Japon arabası satın alırlar.

Os americanos compram muitos carros japoneses.

Tom bir Japon arabası almak istiyor.

Tom quer comprar um carro japonês.

Neden bir Japon arabası satın aldın?

Por que você comprou um carro japonês?

Neden bir Alman arabası satın aldın?

Por que você comprou um carro alemão?

Neden bir İtalyan arabası satın aldın?

Por que você comprou um carro italiano?

Neden bir Kore arabası satın aldın?

Por que você comprou um carro coreano?

Neden bir Amerikan arabası satın aldın?

Por que você comprou um carro americano?

Neden bir İngiliz arabası satın aldın?

Por que você comprou um carro britânico?

Tom'un bir spor arabası olduğunu bilmiyordum.

- Eu não sabia que o Tom tinha um carro esportivo.
- Não sabia que o Tom tinha um carro esportivo.
- Não sabia que Tom tinha um carro esportivo.
- Eu não sabia que Tom tinha um carro esportivo.

Tom'un yeni arabası hakkında ne düşünüyorsun?

O que você acha do carro novo de Tom?

O bir el arabası üzerine tökezledi.

Ela tropeçou numa carriola.

Tom'un arabası, park ettiği yerde değil.

O carro de Tom não está onde ele o estacionou.

Tom'un da kırmızı bir arabası var.

Tom também tem um carro vermelho.

Felipe'nin iki arabası ve bir motosikleti var.

Felipe tem dois carros e uma moto.

Beyefendi bunun kimin arabası olduğunu biliyor mu?

O senhor sabe a quem pertence esse carro?

Dün gece bir polis arabası tarafından durduruldum.

Eu fui parado por um carro de polícia na noite passado em meu caminho.