Translation of "Anasıdır" in Portuguese

0.002 sec.

Examples of using "Anasıdır" in a sentence and their portuguese translations:

Yinelemek öğrenmenin anasıdır.

A repetição é a mãe dos estudos.

Karşılaştırma, şiddetin anasıdır.

A comparação é a mãe da violência.

Sabır, bilimin anasıdır.

A paciência é a mãe da ciência.

Para tüm kötülüklerin anasıdır.

O dinheiro é a raiz de todos os males.

Bakire Meryem, İsa'nın anasıdır.

A Virgem Maria é a mãe de Jesus.

Para her kötülüğün anasıdır.

O amor ao dinheiro é a raiz de todo o mal.

Açgözlülük bütün kötülüklerin anasıdır.

- A avareza é a raiz de todo o mal.
- A ganância é a raiz de todo o mal.

Yoksulluk bütün ahlaksızlıkların anasıdır.

A pobreza é a mãe de todos os vícios.

- İcat, ihtiyaçtan doğar.
- Bütün icatlar ihtiyaçtan doğar.
- İhtiyaç icadın anasıdır.

A necessidade é a mãe da invenção.

Su her şeyin anasıdır; her şey sudan gelir, ve suya döner.

A água é o princípio de todas as coisas; tudo vem da água e à água tudo retorna.

- Para tüm kötülüklerin köküdür.
- Para bütün kötülüğün köküdür.
- Para tüm kötülüklerin anasıdır.

O dinheiro é a raiz de todos os males.