Translation of "şarkıcı" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "şarkıcı" in a sentence and their portuguese translations:

O şarkıcı değil.

Ela não é cantora.

O bir şarkıcı.

Ela é uma cantora.

- En sevdiğiniz şarkıcı kim?
- En sevdiğin şarkıcı kim?

- Quem é o seu cantor preferido?
- Quem é o teu cantor preferido?

Popüler şarkıcı intihar etti.

O cantor famoso cometeu suicídio.

Şarkıcı Madonna kadar ünlü.

- O cantor é tão famoso quanto a Madonna.
- O cantor está tão famoso quanto a Madonna.

Sen bir şarkıcı olacaksın.

Você será cantor.

Tom, iyi bir şarkıcı.

Tom é um bom cantor.

Şarkıcı Edith Piaf Fransızdı.

Edith Piaf foi uma cantora francesa.

En sevdiğin şarkıcı kim?

Quem é o seu cantor preferido?

Tom harika bir şarkıcı.

Tom é um cantor fantástico.

O şarkıcı ilgi odağı.

Aquela cantora é o centro das atenções.

O yetenekli bir şarkıcı.

Ela é uma cantora de talento.

Tom berbat bir şarkıcı.

Tom é um péssimo cantor.

İyi bir şarkıcı değilim.

Eu não sou uma boa cantora.

Tom tanınmış bir şarkıcı.

Tom é um cantor renomado.

Bir şarkıcı olmaya çalışıyorum.

Estou tentando me tornar um cantor.

Keşke iyi bir şarkıcı olsam.

- Queria ser um bom cantor.
- Queria ser uma boa cantora.

O ünlü bir şarkıcı oldu.

Ele se tornou um cantor famoso.

O bir şarkıcı olarak ünlüdür.

- Ela é uma cantora famosa.
- Ela é famosa como cantora.

Tom'un bir şarkıcı olduğunu bilmiyordum.

Eu não sabia que Tom era cantor.

Tom ünlü bir şarkıcı oldu.

Tom tornou-se um cantor famoso.

Tom çok yetenekli bir şarkıcı.

Tom é um cantor muito talentoso.

Tom iyi bir şarkıcı değil.

Tom não é um bom cantor.

Sevdiğiniz bir şarkıcı var mı?

Você tem algum cantor favorito?

O, bir şarkıcı olmak istiyor.

- Ela quer ser uma cantora.
- Ela quer ser cantora.

Hayalim ünlü bir şarkıcı olmak.

Meu sonho é me tornar um cantor famoso.

Şarkıcı vahşi çakallar tarafından öldürüldü.

- O cantor foi morto por coiotes selvagens.
- A cantora foi morta por coiotes selvagens.

Tom benim en sevdiğim şarkıcı.

Tom é o meu cantor favorito.

Tom bir şarkıcı olmak istemiyor.

Tom não quer ser cantor.

O, bir şarkıcı olarak iyi tanınmıştır.

Como cantora, ela é bem conhecida.

Tom iyi bir şarkıcı, değil mi?

O Tom é um bom cantor, não é?

Tom benim sınıfımda en iyi şarkıcı.

Tom é o melhor cantor da minha classe.

Şarkıcı Carla'nın harika bir sesi var.

Carla, a cantora, tem uma voz magnífica.

Herkes onu harika bir şarkıcı olarak saydı.

Todos consideravam-no um ótimo cantor.

O iyi bir Fransız şarkıcı değil mi?

Ela não é uma boa cantora francesa?

Mary'nin gençken harika bir şarkıcı olduğu söyleniyor.

A Mary disse que cantava muito bem em pequena.

Sloven şarkıcı Maja Keuc 1992'de doğdu.

A cantora eslovena Maja Keuc nasceu em 1992.

Kız bir şarkıcı olma fikrinden vazgeçmek zorunda kaldı.

A garota teve que abandonar a ideia de tornar-se uma cantora.

Şarkıcı sahneden düştüğünde neredeyse gülecek hiç kimse yoktu.

Quase todo mundo riu quando o cantor caiu do palco.

Cat Stevens bir kedi değil. O bir şarkıcı.

Cat Stevens não é um gato. É um cantor.

O bir şair olarak değil, bir şarkıcı olarak ünlüdür.

Ela é famosa como cantora, mas não como poeta.