Translation of "Çalmayı" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "Çalmayı" in a sentence and their portuguese translations:

Gitar çalmayı biliyor.

Ela sabe tocar violão.

Cümlelerimi çalmayı bırak.

Pare de roubar minhas frases!

Caz çalmayı severdim.

Eu adorava tocar jazz.

Piyano çalmayı seviyorum.

Eu gosto de tocar piano.

Piyano çalmayı bilmiyorum.

Não sei tocar piano.

Trompet çalmayı öğreniyorum.

Estou aprendendo como tocar trompete.

Trompet çalmayı deneyecek misiniz?

Você vai tentar tocar a trombeta?

Gitar çalmayı gerçekten sever.

Ele gosta muito de tocar violão.

Bu ölçeği çalmayı deneyin.

Tente tocar esta escala.

Babam gitar çalmayı sever.

Meu pai adora tocar violão.

Şimdi gitar çalmayı öğreniyorum.

- Eu estou aprendendo a tocar violão agora.
- Eu estou aprendendo a tocar guitarra agora.

Telefon zil çalmayı durdurdu.

O telefone parou de tocar.

Islık çalmayı biliyor musun?

Você sabe assobiar?

Tom piyano çalmayı öğreniyor.

Tom está aprendendo a tocar piano.

Piyano çalmayı bırakmanı istemiyorum.

Não quero que pare de tocar piano.

Tom piyano çalmayı seviyor.

Tom adora tocar piano.

Tom davul çalmayı seviyor.

Tom gosta de tocar bateria.

Gitar çalmayı öğrenmek istiyorum.

Eu quero aprender a tocar violão.

Aynştayn keman çalmayı seviyordu.

Einstein gostava de tocar violino.

Einstein keman çalmayı severdi.

- Einstein amava tocar violino.
- Einstein adorava tocar violino.

Keman çalmayı nasıl öğrendin?

Como você aprendeu a tocar violino?

Einstein, keman çalmayı severdi.

Einstein gostava de tocar violino.

Gitar çalmayı öğrenmek ister misin?

Você quer aprender a tocar violão?

Tom gerçekten gitar çalmayı seviyor.

Tom gosta muito de tocar violão.

Tom piyano çalmayı biliyor mu?

Tom sabe tocar piano?

On yaşındayken gitar çalmayı öğrendim.

Aprendi a tocar violão quando eu tinha dez anos.

Kaç tane enstrüman çalmayı biliyorsun?

- Quantos instrumentos você sabe tocar?
- Quantos instrumentos sabes tocar?

Çalmayı öğrendiğin ilk enstrüman neydi?

Qual foi o primeiro instrumento que você aprendeu a tocar?

Tom flüt çalmayı da sever.

Tom também gosta de tocar flauta.

Tom ksilofon çalmayı öğrenmek istiyor.

Tom quer aprender a tocar o xilofone.

Arp çalmayı öğrenmeye karar verdim.

Eu decidi aprender a tocar harpa.

Her zaman obua çalmayı öğrenmek istedim.

- Sempre quis aprender a tocar o oboé.
- Sempre quis aprender a tocar oboé.

O şarkıyı çalmayı bana öğretebilir misin?

Você pode me ensinar a tocar aquela música?

- John gitar çalamaz.
- John gitar çalmayı bilmiyor.

John não sabe tocar violão.

Tom'un flüt çalmayı bilip bilmediğini merak ediyorum.

- Me pergunto se o Tom sabe tocar flauta.
- Me pergunto se Tom sabe como tocar flauta.

Ben her zaman mandolin çalmayı öğrenmek istedim.

Eu sempre quis aprender a tocar bandolim.

Keşke o, o aptal müziği çalmayı durdursa.

Eu queria que ela parasse de tocar essa música idiota.

O keman çalmayı şarkı söylemeye tercih etti.

Ele preferiu o violino ao canto.

Piyano, gitar ya da flüt çalmayı öğrenmek isterim.

Gostaria de aprender a tocar piano, violão ou flauta.

Tom, Mary'nin evde olmadığını fark eder etmez kapıyı çalmayı bıraktı.

Tom parou de bater na porta assim que percebeu que Mary não estava em casa.

Tom gitar çalmayı gerçekten seviyor, ama o şarkı söylemeyi sevmiyor.

Tom gosta mesmo de tocar violão, mas não gosta de cantar.

Tom ve arkadaşları bir araya gelmeyi ve müzik çalmayı seviyor.

Tom e os amigos dele amam se juntar e tocar música.