Translation of "Yağmaya" in Polish

Kar yağmaya başlıyordu.

Zaczynało padać.

Yağmur yağmaya başlamıştı.

Zaczął padać deszcz.

Yağmur yağmaya başladı.

Zaczęło padać.

Kar yağmaya başlıyor.

Zaczyna padać śnieg.

Kar yağmaya başladı.

Zaczął padać śnieg.

Yağmur yağmaya başlıyordu.

Zaczynało padać.

Yağmur yağmaya başlıyor.

Zaczyna padać.

Yine kar yağmaya başladı.

Znowu zaczął padać śnieg.

Aniden yağmur yağmaya başladı.

Nagle zaczęło padać.

Yakında yağmur yağmaya başlayacak.

- Wkrótce zacznie padać.
- Zaraz zacznie padać.
- Niedługo zacznie padać.

Kar yağmaya başladı mı?

Zaczął już padać śnieg?

Zaten yağmur yağmaya başladı.

Zaczęło już padać.

Sadece yağmur yağmaya başladı.

Właśnie zaczęło padać.

Akşam yağmur yağmaya başladı.

Zaczęło padać wieczorem.

Bardaktan boşanırcasına yağmur yağmaya başladı.

Zaczęło lać.

Az önce kar yağmaya başladı.

- Właśnie zaczął padać śnieg.
- Przed chwilą zaczął padać śnieg.

Yağmur yağmaya başladığında evden ayrılıyordum.

Gdy wyszedłem z domu, zaczęło padać.

Az önce yağmur yağmaya başladı.

Właśnie zaczęło padać.

Aşırı derecede yağmur yağmaya başladı.

- Zaczęło lać.
- Strasznie się rozpadało.
- Zaczęło okropnie lać.
- Zaczęło strasznie padać.

Sanırım yakında yağmur yağmaya başlayacak.

Myślę, że niedługo zacznie padać.

Sabahleyin dörtte yağmur yağmaya başladı.

Zaczęło padać o 4 rano.

Çok geçmeden önce kar yağmaya başlayacak.

Niedługo zacznie padać śnieg.

Tam dışarı çıktığımda, yağmur yağmaya başladı.

Jak tylko wyszedłem, zaczęło lać.

Üç gündür yağmur yağmaya devam ediyor.

Deszcz padał trzy dni.

Yağmur yağmaya başladığında, tam dışarı çıkıyordum.

Byłem właśnie na zewnątrz, kiedy zaczęło padać.

Yağmur yağmaya başladığında fazla uzağa gitmemiştik.

Nie doszliśmy zbyt daleko, gdy zaczęło padać.

Yağmur yağmaya başlayınca, arkadaşımın şemsiyesine sığındım.

Zaczęło padać, więc schowałem się pod parasolem mojego przyjaciela.

Tam evden ayrılırken yağmur yağmaya başladı.

Zaczęło padać właśnie kiedy wychodziłem z domu.

O, evden çıkar çıkmaz yağmur yağmaya başladı.

Jak tylko wyszedł z domu, zaczęło lać.

Ben eve varmadan önce yağmur yağmaya başladı.

Zaczęło padać zanim dotarłem do domu.

- Yağmur yağmaya başlamadan önce bu kamyonu boşalttırmamız gerekiyor.
- Yağmur yağmaya başlamadan önce bu kamyonu boşaltmamız gerekiyor.

Musimy rozładować tę ciężarówkę, zanim zacznie padać.

Yağmur yağmaya başladı, bu yüzden arkadaşımın şemsiyesinin altına sığındım.

Zaczęło padać, więc schowałem się pod parasolem mojego przyjaciela.

- Her an aşırı yağmur başlayacak gibi görünüyor. Şemsiye alsan iyi olur.
- Her an yağmaya başlayacak gibi. En iyisi şemsiye almak.

Pogoda jest taka, jakby za chwilę miało lunąć jak z cebra. Lepiej zabrać ze sobą parasol.