Translation of "Kardeşi" in Polish

0.005 sec.

Examples of using "Kardeşi" in a sentence and their polish translations:

- O, onu kız kardeşi için yaptı.
- Onu kız kardeşi için yaptı.

Zrobił to dla swojej siostry.

Onun erkek kardeşi çok çalışır.

Jego brat wkłada wiele pracy w studia.

Onun iki kız kardeşi var.

Ona ma dwie siostry.

Annemin erkek kardeşi benim dayımdır.

Brat mojej mamy jest moim wujkiem.

Annemin kız kardeşi benim teyzemdir.

Siostra mojej mamy to moja ciocia.

Kendi erkek kardeşi tarafından öldürüldü.

Został zabity przez własnego brata.

Ann'in hiç kız kardeşi yok.

Ann nie ma siostry.

Tom'un kaç kız kardeşi var?

Ile Tom ma sióstr?

Onun bir kız kardeşi yok.

On nie ma siostry.

O Tom'un erkek kardeşi olmalı.

To musi być brat Toma.

Juanito'nun dört kız kardeşi var.

Juanito ma cztery siostry.

Ann'in bir kız kardeşi yok.

Ann nie ma siostry.

Tom'un üç erkek kardeşi var.

Tom ma trzech braci.

Tom'un hiç erkek kardeşi yok.

Tom nie ma braci.

Tom Mary'nin erkek kardeşi olmalı.

Tom musi być bratem Mary.

Onların kaç kız kardeşi var?

Ile mają sióstr?

Onun kız kardeşi için kanını verdi.

Oddał krew by pomóc siostrze.

Onun kız kardeşi bir doktor oldu.

Jego siostra została lekarzem.

Mary'nin kız kardeşi utangaç ve sakardır.

Siostra Mary jest nieśmiała i niezdarna.

Kız kardeşi için bir sözlük aldı.

Kupiła siostrze słownik.

Mary Tom'un en küçük kız kardeşi.

Mary jest młodszą siostrą Toma.

Onun üç tane erkek kardeşi var.

Ona ma trzech braci.

Erkek kardeşi her zaman TV izliyor.

Jego brat zawsze ogląda telewizję.

Onlar onu erkek kardeşi ile karıştırdılar.

Pomylili go z jego bratem.

O gerçekten Tom'un kız kardeşi mi?

To naprawdę jest siostra Toma?

Tom, Mary'nin erkek kardeşi olduğumu bilmiyor.

Tom nie wie, że jestem bratem Mary.

Tom'un bir üvey erkek kardeşi var.

Tom ma przyrodniego brata.

Juan'ın kız kardeşi Susan çok akıllı.

Zuzanna, siostra Jana, jest bardzo inteligentna.

Onun erkek kardeşi ünlü bir futbolcudur.

Jego brat jest słynnym piłkarzem.

Tom'un küçük bir kız kardeşi var.

Tom ma młodszą siostrę.

Mary'nin Tom'un kız kardeşi olduğunu bilmiyordum.

Nie wiedziałem, że Mary była siostrą Toma.

- Tom'un Mary adında bir kız kardeşi var.
- Tom'un Mary adında bir kız kardeşi vardır.

Tom ma młodszą siostrę imieniem Maria.

Onun erkek kardeşi her zaman televizyon izliyor.

Jego brat ciągle ogląda telewizję.

Onun erkek kardeşi Kensaku şu an Brezilya'da.

Jej brat Kensaku jest teraz w Brazylii.

George'un kız kardeşi bana biraz sandviç yaptı.

Siostra Jerzego zrobiła mi kanapki.

Tom erkek kardeşi Ken gibi olmak istiyordu.

Tom chciał być jak jego brat, Ken.

O, küçük kız kardeşi kadar dakik değil.

Nie jest tak punktualna jak jej młodsza siostra.

Tom'un mimar olan bir erkek kardeşi var.

Tom ma brata architekta.

Tom ve erkek kardeşi yaklaşık aynı boyda.

Tom i jego brat są niemal tak samo wysocy.

- O, Taro'nun erkek kardeşi.
- O,Taro'nun erkek kardeşidir.

On jest bratem Taro.

Odasını kız kardeşi ile birlikte paylaşmak zorunda kaldı.

Musiał dzielić swój pokój ze swoją siostrą.

Tom'un on üç yaşında bir kız kardeşi var.

Tom ma trzynastoletnią siostrę.

Tom'un yaklaşık olarak senin yaşında bir kız kardeşi var.

Tom ma siostrę mniej więcej w Twoim wieku.

- Tom'un iki erkek kardeşi var.
- Tom'un iki biraderi var.

Tom ma dwóch braci.

- Tom'un iki kız kardeşi var.
- Tom'un iki bacısı var.

Tom ma dwie siostry.

Tom'un ikisi de Boston'da yaşayan iki erkek kardeşi var.

Tom ma dwóch braci i obaj mieszkają w Bostonie.

Onun üç kız kardeşi vardı ama ikisi çok gençken öldü.

Miał trzy siostry, ale dwie zmarły, kiedy były bardzo młode.