Examples of using "Hışırtısıydı" in a sentence and their polish translations:
Tom uyandığında yangın çıktığını ve ayrıca şimdi tamamen yalnız olduğunu gördü. Tek ses esintiyle sallanan bambunun hışırtısıydı.
Gdy Tom obudził się, zobaczył, że ogień dogasł i Tom został teraz zupełnie sam. Jedynym odgłosem był szelest bambusa , którym poruszały podmuchy wiatru.