Translation of "Yangın" in Polish

0.008 sec.

Examples of using "Yangın" in a sentence and their polish translations:

Yangın istikametinde koşturduk.

Pobiegliśmy w kierunku pożaru.

Yangın söndürücü nerede?

Gdzie jest gaśnica?

Yangın zamanında neredeydin?

Gdzie byłeś w czasie pożaru?

Biz yangın çıkarmadık.

Nie wznieciliśmy tego ognia.

Yangın tehlikesine karşı korunun.

Uwaga na zagrożenie pożarowe.

Mutfağımda bir yangın var.

W mojej kuchni jest pożar.

- Ateş!
- Yangın!
- Ateş et!

- Pali się!
- Strzelaj!
- Ognia!

- Yangın durumunda bu çıkışı kullanın.
- Yangın durumunda bu çıkışı kullan.

W razie pożaru proszę używać tego wyjścia.

Kuraklık, sel, yangın, fırtına, volkan,

o 89% spadło ryzyko śmierci w wyniku dopustu Bożego,

Yangın durumunda, bu camı kır.

W razie pożaru zbić to okno.

Yangın başladığında annem tesadüfen oradaydı.

Moja mama przypadkiem tam była, gdy wybuchł ogień.

Dünkü yangın hakkında duydun mu?

Słyszałeś o wczorajszym pożarze?

Önceki gün bir yangın patlak verdi.

Przedwczoraj wybuchł pożar.

Tom bir yangın söndürme cihazı bulamadı.

Tom nie mógł znaleźć gaśnicy.

Bana bir yangın söndürücü satın alın.

Przynieś mi gaśnicę.

Dün gece mahallede bir yangın vardı.

Zeszłej nocy w okolicy był pożar.

Binada bir yangın var. Hemen boşaltmalıyız.

W budynku jest pożar. Musimy natychmiast się ewakuować.

Gazeteler Nagoya'da büyük bir yangın olduğunu söylüyorlar.

Według gazet, w Nagoyi wybuchł wielki pożar.

Bir yangın olduğunda, lütfen bu çıkışı kullanın.

W razie pożaru proszę używać tego wyjścia.

Gazeteye göre, Boston'da büyük bir yangın vardı.

Według tej gazety, w Bostonie miał miejsce wielki pożar.

Bugünkü gazeteye göre, şehirde bir yangın vardı.

Według dzisiejszej gazety w mieście był pożar.

Yangın tiyatroda büyük bir paniğe neden oldu.

Pożar wzbudził panikę w teatrze.

Dün gece buraya yakın bir yangın vardı ve uyuyamadım.

Ostatniej nocy niedaleko był pożar, więc nie mogłem spać.

Bir otelde yangın kaçışının nerede olduğunu bilmek hayatınızı kurtarabilir.

Świadomość, gdzie w hotelu jest wyjście pożarowe, może uratować życie.

Tom uyandığında yangın çıktığını ve ayrıca şimdi tamamen yalnız olduğunu gördü. Tek ses esintiyle sallanan bambunun hışırtısıydı.

Gdy Tom obudził się, zobaczył, że ogień dogasł i Tom został teraz zupełnie sam. Jedynym odgłosem był szelest bambusa , którym poruszały podmuchy wiatru.