Translation of "Doğuştan" in Polish

0.007 sec.

Examples of using "Doğuştan" in a sentence and their polish translations:

Kent doğuştan liderdir.

Kent jest urodzonym liderem.

Tom doğuştan sanatçı.

Tom jest urodzonym artystą.

Onun oğlunun müziğe doğuştan yeteneği var.

Jego syn ma talent do muzyki.

Ancak uzmanlar, gergedanların doğuştan katil olmadığını savunur.

Eksperci spierają się, czy to urodzeni zabójcy.

Birbirlerini takip edebilmek için doğuştan gece ışıkları var.

To wbudowane nocne lampki, dzięki którym się widzą.

- Henry James, Amerika doğumluydu.
- Henry James doğuştan bir Amerikalıdır.

Henry James był rodowitym Amerykaninem.

Doğuştan öfkeli, binlerce leşi olan, neredeyse görünmez, ufak bir gulyabani.

Niewielki, niemal niewidoczny ghul, który zabijał tysiące.