Translation of "Şirket" in Polish

0.009 sec.

Examples of using "Şirket" in a sentence and their polish translations:

- Şirket borç altında.
- Şirket borç içinde.

Przedsiębiorstwo ma deficyt.

Şirket o projeden vazgeçti.

Firma zrezygnowała z tego projektu.

Şirket imajını geliştirmeye çalışıyor.

Firma próbuje poprawić swój wizerunek.

Şirket 1974'te kuruldu.

To przedsiębiorstwo zostało założone w roku 1974.

Şirket toplantıyı iptal etti.

Firma odwołała spotkanie.

Şirket projeyi iptal etti.

Firma anulowała projekt.

Benim sorumluluğum şirket çözücüsünü korumak.

Moim obowiązkiem jest dbanie o wypłacalność firmy.

Şirket yeni bir dergi yayınladı.

Ta firma wydała nowe czasopismo.

İki şirket birbirleri ile yarışıyor.

Dwie firmy konkurują ze sobą.

İnsanlar olmadan bir şirket kuramazsınız.

Nie możesz założyć spółki bez ludzi.

Şirket, özgeçmişimin iki kopyasını istedi.

Firma poprosiła o dwie kopie mojego C.V.

Şirket olarak hem yatırımcılara kâr sağlayarak

Jako firma zawsze mieliśmy podwójny cel,

Benzer bir durumda, şirket sorumlu tutuldu.

W podobnej sytuacji orzeczono winę przedsiębiorstwa.

Şirket, olası müşterilerini partiye davet etti.

Firma zaprosiła potencjalnych klientów na imprezę.

Şu şirket bir yabancı tarafından yönetilmektedir.

- Tą firmą zarządza obcokrajowiec.
- Tą firmą zarządza cudzoziemiec.

Kısacası, o şirket için çalışmanı istemiyorum.

W skrócie, nie chcę byś pracował dla tej firmy.

- Şirket iki yeni sekreteri işe almaya karar verdi.
- Şirket işe iki yeni sekreter alma kararı aldı.
- Şirket işe iki sekreter almayı kararlaştırdı.

Firma zdecydowała się zatrudnić dwie nowe sekretarki.

Pek çok şirket füze veya uçak üretemez

Niewiele firm potrafi budować pociski lub samoloty,

Şirket yeni ürünü 1.000 dolara satmayı planlıyor.

Firma planuje sprzedawać nowy produkt po 1000 dolarów.

O şirket kaç tane araba satın aldı.

Ile samochodów kupiła ta firma?

Şirket iki yeni sekreteri çalıştırmaya karar verdi.

Ta firma postanowiła zatrudnić dwie nowe sekretarki.

Maalesef ben çok iyi bir şirket değilim.

Obawiam się, że nie jestem zbyt dobrym towarzystwem.

Ama bu şirket için pek de iyi değil,

Ale to nic dobrego dla firmy

Rakip bir şirket tarafından onun işine son verildi.

Został podkupiony przez konkurencję.

Bu şirket ve ben üç yıllık bir sözleşme imzaladık.

Podpisałem z tą firmą trzyletni kontrakt.

Hiçbir şirket adı, telefon numarası, e-posta adresi, posta adresi yoksa,

bez nazwy firmy, numeru telefonu i adresu,

Yöneticiler tarafından aksi kararlaştırılmadıkça, şirket kaşesi varsa ve bir belgeye basılmışsa, belge ayrıca en az imzayı onaylayan bir tanığın huzurunda bir yetkili kişi tarafından imzalanmış olmalıdır.

Jeżeli zarząd nie postanowi inaczej, jeżeli spółka posiada ogólną pieczęć i pieczęć ta zostanie odciśnięta na dokumencie, to dokument ten musi zostać również opatrzony podpisem co najmniej jednej upoważnionej osoby, w obecności jednego świadka, który zaświadczy autentyczność podpisu.