Translation of "çıkacak" in Polish

0.003 sec.

Examples of using "çıkacak" in a sentence and their polish translations:

Kim tahta çıkacak?

Kto wstąpi na tron?

O tahta çıkacak.

Zapewne wstąpi na tron.

Yavrular ilk defa yuvalarından çıkacak.

To pierwszy raz, kiedy miot opuszcza legowisko.

Yeni roman ne zaman çıkacak?

Kiedy twoja powieść będzie opublikowana?

Ve böylece çok fazla duman çıkacak

co wytworzy kłęby dymu.

Sırtlanlar ve parslar yakında ava çıkacak.

Hieny i leopardy rozpoczną polowanie.

O onunla dışarıya çıkacak kadar aptaldı.

Była wystarczająco głupia, żeby z nim iść.

Toplaşarak, dondurucu soğuklardan sağ çıkacak ısıyı koruyabiliyorlar.

a ciasne skupisko pozwala przetrwać mrozy.

- Bu hayal gerçekleşecek.
- Bu rüya çıkacak.
- Bu hayal gerçek olacak.

Ten sen się spełni.