Translation of "Yapıyorlar" in Korean

Uyuyorlar, besleniyorlar hatta doğum yapıyorlar.

먹고, 자고, 심지어 새끼도 낳죠.

Yıldızları izlemek için teleskoplar yapıyorlar.

별을 관찰하는 천체망원경도 만들고 있었잖아요.

Karanlıkta uzun mesafeli çağrı yapıyorlar.

‎어둠을 헤치고 ‎멀리까지 가는 울음소리죠

Çevre ile ilgili işlere yatırım yapıyorlar

인도는 청정 일자리에도 투자하고 있어요.

Ayrıca Coca Cola'nın dağıtımını da yapıyorlar.

얘네들이 코카콜라 유통까지 맡고 있다고.

Oyun severler teknolojideki keşiflerin genellikle öncülüğünü yapıyorlar.

게이머들은 대개 새로운 테크놀로지 탐험에 선두주자입니다.

Onu da bir ağacın kökünde haftada bir yapıyorlar.

나무 아래에서 배변을 할 때만 빼고요.

Genel gürültüyü delip geçen bir frekansta çağrı yapıyorlar.

‎일반적인 소음을 뚫는 주파수로 ‎소통하죠

Mutlu sonla daha az ilgisi olan eylemlerle deneyler yapıyorlar --

그래서 그들은 행복한 마무리 보다는 온전함을 느끼는데 집중하며

Ama bir kere bu gücü bulduklarında mucizevi şeyler yapıyorlar.

기적같은 일들이 일어난다는 사실을 잘 보여 줍니다.

Yarım milyon kadar yavru yapıyorlar. Çok azı hayatta kalıyor.

‎최대 50만 마리의 새끼 중에 ‎살아남는 건 극소수입니다