Translation of "Karanlıkta" in Korean

0.009 sec.

Examples of using "Karanlıkta" in a sentence and their korean translations:

Karanlıkta ışıyorlar.

‎어둠 속에서 빛을 내죠

Karanlıkta uyumak tehlikelidir.

‎어둠 속에서 잠드는 건 위험하죠

Zifiri karanlıkta ava çıkmış.

‎칠흑 같은 어둠 속에서 움직입니다

Maymunumuz zifiri karanlıkta kayboldu.

‎칠흑 같은 어둠에 길을 잃었군요

Biz bu karanlıkta göremeyiz.

‎우리 눈으로 보기엔 너무나 어둡죠

Karanlıkta gizlenen şeyleri ortaya çıkarır.

‎그리고 어둠 속에 숨어 있는 게 ‎무엇인지 드러내죠

Karanlıkta uzun mesafeli çağrı yapıyorlar.

‎어둠을 헤치고 ‎멀리까지 가는 울음소리죠

Karanlıkta yaptıkları şeyler hiç filme alınmamıştı.

‎치타의 야간 활동은 ‎촬영된 적이 없습니다

Timsahların karanlıkta iyi gören gözleri vardır.

‎악어는 밤눈이 밝습니다

Ve tüm bu referandum karanlıkta gerçekleşti

이번 국민투표는 완전히 어둠 속에서 치러졌습니다.

Yumurtalar arka tarafta, karanlıkta. Görülmeleri imkânsız.

‎알은 어두운 굴 뒤편에 있어서 ‎볼 수가 없었죠

Çitaların karanlıkta avlanabileceğine çok az kişi inanırdı.

‎치타가 야간에 사냥할 수 있다고 ‎생각하는 사람은 거의 없었습니다

Karanlıkta iletişim kuran gizli hayvanların çağrıları bunlar.

‎숨은 동물들이 어둠 속에서 ‎울음소리로 소통합니다

Koku, karanlıkta sinyal yollamanın güçlü bir aracı.

‎악취는 어둠 속으로 ‎신호를 보낼 강력한 도구입니다

Karanlıkta keşfe çıkarak... ...yeni davranışlar da ortaya çıkarıyoruz.

‎해가 진 후를 탐사함으로써 ‎새로운 습성도 밝혀내고 있죠

Karanlıkta yol alırken üstüne yapışan remora kortejini saymazsak.

‎녀석이 어둠을 헤치고 다닐 때 ‎붙어 다니는 ‎빨판상어는 예외죠

Bunu birkaç saat açık bırakıp alaca karanlıkta kontrol edeceğiz.

그럼 몇 시간 내버려 두고 동트기 전에 확인하겠습니다

Bunu birkaç saatliğine bırakacağız ve alaca karanlıkta kontrol edeceğiz.

그럼 몇 시간 내버려 두고 동트기 전에 확인하겠습니다

Fakat bu engin, tekdüze kumullarda karanlıkta yol bulmak zor.

‎하지만 어둠속의 ‎드넓고 단조로운 모래 언덕에서 ‎방향 잡기란 쉽지 않죠

Tehlike karanlıkta kol gezerken onları yalnız bırakma riskine giremez.

‎위험한 수컷이 ‎어둠 속을 배회하는데 ‎새끼들끼리 놔둘 수는 ‎없는 노릇이죠

Oselolar karanlıkta daha da iyi görür. Eve dönme vakti.

‎오실롯이 훨씬 밤눈이 밝거든요 ‎집에 갈 시간입니다

Gözlerini pek kullanmaz. Onun yerine karanlıkta yolunu koklayarak bulur.

‎녀석은 시각이 아니라 후각으로 ‎어둠을 헤쳐 나갑니다

İyi de eder. Karanlıkta nelerin gezindiği hiç belli olmaz.

‎차라리 잘됐습니다 ‎그림자 속에 누가 숨어 있는지 ‎절대 모를 겁니다

Ay'sız bir gecede termal görüntüleme yapan bir kamera karanlıkta görebilir.

‎달빛조차 없는 밤이지만 ‎열화상 카메라는 ‎어둠 속을 꿰뚫어 볼 수 있습니다

Filler karanlıkta bizden iyi görür ama aslanın yanına bile yaklaşamazlar.

‎코끼리는 어둠 속에서 ‎인간보다 훨씬 잘 보지만 ‎사자에 비할 바는 아닙니다

Bu ayı, karanlıkta iki kat daha iyi balık tutabildiğini öğrenmiş.

‎이 녀석은 어둠 속에서 사냥하면 ‎성공 확률이 두 배임을 압니다

Ama sıcak yağmur ormanı geceleri sayesinde karanlıkta da iş görebiliyor.

‎정글의 밤은 무더워서 ‎해가 지고도 활동할 수 있죠

Vampir yarasalar en çok en kara gecelerde harekete geçer. Karanlıkta kan peşindedirler.

‎흡혈박쥐는 가장 어두운 밤에 ‎가장 활동적입니다 ‎암흑 속에서 피를 찾죠

Isıya duyarlı kamera daha yükseklerde, karanlıkta saklanan bir başka avcıyı ortaya çıkarıyor.

‎더 높은 곳, 열 감지 카메라가 ‎어둠 속에 숨어 있는 ‎또 다른 사냥꾼을 드러냅니다

Devasa gözleri ışığı âdeta kana kana içiyor. Böylece karanlıkta çok çevik hareket edebiliyor.

‎커다란 눈으로 빛을 빨아들인 덕에 ‎어둠 속에서 놀라울 만큼 ‎민첩하게 움직입니다