Translation of "Temel" in Korean

Temel atmak yok,

건물을 짓기 위한 토대를 세우지도 않습니다.

En temel insan haklarını,

이민자들의 권리와 환경보호,

temel olan abonelerin artmasıdır.

근본적으로는 회원 수를 늘리는 것이잖아요.

Yapay zekânın temel yapı taşları

인공지능의 기초토대는

Ve bu kimliğin temel taşı

그 주춧돌이 된 것은 바로 그가 불굴의 투지로

Burada temel bir soru var.

그것은 근본적인 질문을 자아냅니다.

Ülkelerin halk sağlığı alanındaki temel kapasitelerini

그런 면에서의 투자가 불충분했기에

Merkezlerin yaklaşık yarısını temel olarak gözlemledik,

절반의 센터에서는 기본적인 관찰만 했고

Simone ve ben temel bir soruyla yüzleştik:

시몬과 저는 근본적인 문제에 직면했습니다.

İşte bu mikrodalga fırının tasarlanmasındaki temel prensiptir.

전자렌지는 다 이런 원리입니다.

Ekonomik kalkınmada çok iyi performans göstermesinin temel nedeni

놀라울 정도의 성과를 보여주고 있는 주된 이유는

Amerikan zihniyeti için öylesine temel bir konsept ki

미국 정신의 근본적인 개념은

Kendinize şu temel soruyu sorun: Ne için para biriktiriyorsunuz?

스스로에게 물어보세요. 저축하는 이유가 뭘까?

CA: Ve cesaret, bunu temel bir değer olarak istiyorsunuz.

CA: 당신은 용기를 핵심적인 자질로 요구하는군요.

Temel fikri şu; herkes kendi çıkarına yönelik davranışta bulunursa

그의 기본적인 생각은, 만약 모두가 사리를 위해 행동한다면

Kırkayağın avcı olarak temel görevi böcek popülasyonlarını kontrol altında tutmaktır.

포식자로서 왕지네의 주요 역할은 곤충의 숫자를 조절하는 겁니다

Bu sayıya bir hastalığın 'temel üreme sayısı' veya "R-sıfır" denir.

그 숫자를 질병의 "기초 감염 재생산수" 또는 R-naught라고 부릅니다.