Translation of "Verdik" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Verdik" in a sentence and their japanese translations:

Keşfimize isim verdik:

私たちの発見に名前を付けました

Boşanmamaya karar verdik.

僕たち、離婚しないことにしたんだ。

Binlerce işçiye iş verdik.

我が社では 何千人もの従業員を雇ってきましたが

Fikrini benimsemeye karar verdik.

君の考えを採用することにした。

Biz oyla karar verdik.

我々は投票で決めた。

Oğluma dedemin adını verdik.

我々は祖父の名前を息子に名付けた。

Köpeğe Tim adını verdik.

私達は、その犬をティムと名づけた。

Avrupa'ya gitmemeye karar verdik.

私はヨーロッパへ行かないことを決心した。

Biz boşanmaya karar verdik.

僕たち、離婚することにしたよ。

Yakında ayrılmaya karar verdik.

私たちはまもなく出発することに意見が一致した。

Köpeğe White adını verdik.

私たちはその犬をホワイトと名付けた。

Bu ailelere yiyecek verdik.

私たちはこれまでそれらの家族に食べ物をあげてきました。

Onunla anlaşmaya karar verdik.

私達は彼と取り引きすることにした。

Bu tartışmaya son verdik.

この討論を終わりにした。

Hatta gerçek insanlara konser verdik.

本物の聴衆の前で演奏もしました

Siparişinize en büyük önceliği verdik.

- 貴社のご注文は最優先させております。
- お客様からのご注文を最優先とさせていただいております。

Okulda buluşmak için söz verdik.

我々は学校であう約束をした。

Kırk dakika önce sipariş verdik.

40分前に注文したのですが。

Biz erken başlamaya karar verdik.

早く出発することに意見が一致した。

Biz köpeğe Pochi adını verdik.

私たちは犬をポチと名づけた。

Onun oraya gitmesine önem verdik.

彼にそこへ行くように主張した。

Dün gece bir parti verdik.

私達は昨夜パーティーをした。

Finansal desteği durdurmaya karar verdik.

私達は財政上の援助を止めることに決めた。

Tekneye Yarım Ay ismini verdik.

- 私達はその船をハーフムーンと名付けた。
- 私たちはその船を半月と名付けた。

Tom'a yardım etmeye karar verdik.

僕らはトムを助けることに決めている。

Uçuş sonunda iletişim bilgilerimizi birbirimize verdik.

フライトの終わりに 私達は連絡先を交換しました

Her durumda gelmek için kararımızı verdik.

ともかく来ることにした。

Tek oğlum Tom'a dedemin ismini verdik.

私達は一人息子を祖父にちなんでトムと名づけた。

Sahip olduğumuz her şeyi onlara verdik.

私達が持っているものを全て彼らにあげました。

Gelecek hafta buluşmak için söz verdik.

- 私たちは来週会う約束をした。
- 私たちは翌週会う約束をした。

Çocuğa yardım etmek için kan verdik.

私たちはその子供を救うために献血をした。

Yakında buluşmak için bir randevu verdik.

じきにまた会う約束をした。

Biz şimdilik burada kalmaya karar verdik.

私たちは当分ここにとどまることにした。

Birkaç günlüğüne gizli kalmaya karar verdik.

私たちはもう2、3日隠れていることに決めた。

Yüzlerce kişiye ileri üretim alanında eğitim verdik.

何百人という人に 先進的製造技術を教えました

Ekibim ve ben bunu araştırmaya karar verdik.

我々は それを調査することに決めました

Yavaşlatmanın mümkün olup olmadığını görmeye karar verdik.

落とすことが出来るかどうかを 確かめる事にしました

Sonunda onu polise teslim etmeye karar verdik.

最終的に我々は彼を警察に引き渡すことにした。

Toplantıyı önümüzdeki pazara kadar ertelemeye karar verdik.

私達は会合を次の日曜まで延期することに決めた。

Bu yaz Fuji dağına tırmanmaya karar verdik.

私達はこの夏富士山に登る事に決めました。

Biz tatilimiz için Singapur gezisine karar verdik.

私たちは休みを利用してシンガポールへ旅行することに決めた。

Biz müziği duyabilmek için konuşmaya son verdik.

私たちは音楽を聴くために話すのをやめた。

Biz onun onuruna bir veda partisi verdik.

私たちは彼女のために送別会を開いた。

Tartışma için yasaklı bir konu olmamasına karar verdik.

たとえ話題が友情を揺るがすような領域に 大きく割り込む場合においてもです

Uzun tartışmadan sonra, tatilimizi İspanya'da geçirmeye karar verdik.

我々はずいぶん議論した結果スペインで休暇を過ごすことにした。

Onun 70. doğum gününü kutlamada bir parti verdik.

- 彼の70歳の誕生日を祝ってパーティーを開いた。
- 彼の70歳の誕生日のお祝いにパーティーを開いた。
- 私たちは彼の70歳の誕生日を祝ってパーティーを催した。

Su çok soğuk olduğu için, yüzmemeye karar verdik.

水がとても冷たかったので、泳ぐのはやめることにした。

Yarın sabah bu kasabayı terk etmeye karar verdik.

私たちは明日の朝、この町を去ることに決めた。

Biz bir süre onu yalnız bırakmaya karar verdik.

- 彼をしばらくほっておくことに決めた。
- 彼はしばらく構わずにほっておくことにした。
- 彼をしばらくほっとくことにした。

Biz senin önerini düşündük ve fiyatı ucuzlatamayacağımıza karar verdik.

貴社のご提案を検討した結果、価格の値下げには応じられないという結論となりました。

Öyle güzel bir gündü ki piknik yapmaya karar verdik.

とても天気がよい日だったので、私たちはピクニックをすることに決めた。

Öylesine soğuk bir gündü ki dışarı çıkmamaya karar verdik.

とても寒い日だったので、私たちは外出しないことに決めた。

- Biz onun davranışını çocuksu olarak saydık.
- (Davranışını) çocukluğuna verdik.

私たちは彼の行為を子供っぽいと思った。

Mevcut evimiz çok küçük, bu nedenle taşınmaya karar verdik.

今の家は狭すぎるので、引っ越す事にした。

Annemle birlikte bu yavruyu eve götürdük, ona Tucker adını verdik

母と私は仔猫を家に連れて帰り タッカーと名付けました

- Annemize bir kol saati verdik.
- Annemize bir saat hediye ettik.

我々は母に時計をプレゼントした。

Öylesine güzel bir gündü ki biz piknik yapmaya karar verdik.

- とても良い天気だったので、ピクニックに行くことに決めた。
- とても天気の良い日だったので、わたしたちはピクニックをすることに決めた。
- とてもいい天気だったので、私たちはピクニックに行くことに決めた。

- Biz kediye Mimi adını verdik.
- Biz kediye Mimi adını koyduk.

私たちはその猫をミミと名付けた。

Bununla birlikte, 5,000,000 Yen'lik fiyatın çok yüksek olduğuna karar verdik.

しかしながら、500万円は高いと思います。

Dün gece dışarı çıkmadık. Sinemaya gidebilirdik ama evde kalmaya karar verdik.

私たちは昨夜出かけなかった。その映画に行けたのだが、家にいることにした。

Bir taraftan ağır kayıplar verdik fakat diğer taraftan deneyimden birçok şey öğrendik.

一方で我々は大損害を被ったが、他方その経験から学んだものも大きかった。

O kadar şiddetli yağmur yağdı ki onu başka bir zaman ziyaret etmeye karar verdik.

雨がひどいので日を変えて訪ねることにした。

- Biz onun köpeğe bakmasına izin verdik.
- Köpeğe bakmasına izin veriyoruz.
- Köpeğe bakmasına izin veririz.

私たちは彼にその犬を飼わせてやった。

O kadar çok yağmur yağıyordu ki onu başka bir gün ziyaret etmeye karar verdik.

かなり雨が激しかったので、私たちは別の日に彼を訪ねることにした。