Translation of "Uğrattı" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "Uğrattı" in a sentence and their japanese translations:

Oğlum hayal kırıklığına uğrattı.

私は息子にはがっかりしています。

Yokluğun beni hayal kırıklığına uğrattı.

君が留守だったので、がっかりした。

Cevabım öğretmeni hayal kırıklığına uğrattı.

先生は私の答えを聞いてがっかりした。

O beni hayal kırıklığına uğrattı.

私は彼に失望した。

Haber beni düş kırıklığına uğrattı.

その知らせにはがっかりだ。

Tom beni hayal kırıklığına uğrattı.

- トムは私の期待を裏切った。
- トムは私をがっかりさせた。

Tom Mary'yi hayal kırıklığına uğrattı.

トムはメアリーをがっかりさせた。

Onun konferansı bizi hayal kırıklığına uğrattı.

彼の講義は私たちを失望させた。

Evde olmaması beni hayal kırıklığına uğrattı.

私は彼女が不在なので失望した。

Senin aramaman beni hayal kırıklığına uğrattı.

あなたが電話をしてくれなかったのでがっかりした。

Onun burada olmaması beni hayal kırıklığına uğrattı.

- 彼がここにいさえすればなあ。
- 彼がここにいさえすればいいなぁ。
- 彼がいなくてがっかりです。

Arkadaşımın burada olmaması beni hayal kırıklığına uğrattı.

友達がここにいないのでがっかりだ。

Test sonuçlarını duymak beni hayal kırıklığına uğrattı.

私はテストの結果を聞いてがっかりした。

Onun evli olduğunu duymamız bizi hayal kırıklığına uğrattı.

- 彼女が彼と結婚したと聞いて私達は失望した。
- 彼女が彼と結婚していると聞いて、私たちはがっかりした。

LA: Ve sohbetimizden sonra bazı şeyler beni şaşkınlığa uğrattı.

LA: そこで 二人で話をした後 私はいくつかのことに気づきました

Yapılacak çok az şey olması beni hayal kırıklığına uğrattı.

やることが少なくて失望した。

- Yeni ürün beni hayal kırıklığına uğrattı.
- Yeni üründe umduğumu bulamadım.

新製品には失望した。

- Çağrılmaması onu hayal kırıklığına uğrattı.
- Davet edilmediği için hayal kırıklığına uğradı.

- 彼は招かれなかったのでがっかりした。
- 彼は招待されなかったのでがっかりした。

- Başarısızlığım annemi hayal kırıklığına uğrattı.
- Hatamdan dolayı annem hayal kırıklığına uğradı.

- 私の母は私の失敗にがっかりした。
- 母は私の失敗に落胆した。

Sonra hattı stabilize oldu, Davout saldırıya geçti ... ve düşman ordusunu bozguna uğrattı.

その後、彼のラインは安定し、ダヴーは攻撃を続けました...そして敵軍をルーティングしました。

O bana yardım etmeye söz verdi ama son dakikada beni hayal kırıklığına uğrattı.

彼は私を助けようと約束したが、最後の瞬間になって私を裏切った。