Translation of "Tablo" in Japanese

0.007 sec.

Examples of using "Tablo" in a sentence and their japanese translations:

Tablo tozla kaplıydı.

テーブルはほこりだらけだった。

Bu tablo ayrılmıştır.

このテーブルは予約済みです。

Tablo istediğin fiyata değmez.

その絵はあなたが言っている値段ほどの価値は無い。

Tablo, Hollandalı ustanın eseridir.

その絵画はオランダ人の巨匠の作品である。

Tablo çok yer kaplamaz.

そのテーブルは場所を取らない。

Atölyesinde bir tablo yapıyor.

彼は仕事場でテーブルを作っているところだ。

Depoda üç tablo var.

- 物置に3つテーブルがります。
- 納戸に3脚、テーブルがあります。

Bu tablo Pikaso'ya atfedilmiştir.

- この絵画はピカソの作品だと考えられている。
- この絵はピカソの作品だと考えられている。

Bu tablo Monet'e atfedilmiştir.

この絵はモネの作とされている。

Tablo vücudun nasıl çalıştığını göstermektedir.

その図は体の働きを説明している。

Üzgünüm, bu tablo satılık değil.

申し訳ありませんがこの絵は売り物ではないのです。

Bu tablo ile nasıl geldin?

この絵をどうやって手に入れたのですか。

Bu tablo paha biçilmez antikadır.

このテーブルは貴重な骨董品だ。

Onun sadece tablo yapmayı sevmesi onun tablo yapmada iyi olduğu anlamına gelmez.

彼が絵が好きだからといって絵がうまいということにはならない。

Bir açık artırmada tablo satın aldım.

競売でその絵画を手に入れた。

Mayuko okuyor ve Meg tablo yapıyordu.

マユコは本を読み、メグは絵をかいていた。

Mike günlüklerinden kaba bir tablo yaptı.

マイクは、丸太から粗末なテーブルを作った。

Bu tablo ozon tabakasının işlevini gösteriyor.

この図はオゾン層の機能を説明している。

Rembrandt tarafından bu tablo bir sanat eseridir.

あのレンブラントの絵は芸術作品です。

Tablo en az 1,000 dolara mal olacak.

その絵は少なくとも1000ドルはするだろう。

Bu tablo için çok az ödeme yaptım.

その絵にはわずかな金しか払っていません。

Bu yağlı boya tablo 17. yüzyıldan kalma.

この油絵は17世紀のものだ。

Bu tablo dünyada yaşayan 7 milyar insanı temsil etsin.

世界に暮らす70億人の人々です

- John tablo üzerinde hak iddia etti.
- John tabloyu sahiplendi.

ジョンはその絵の所有権を主張した。

- Duvardaki tablo Picasso tarafından yapıldı.
- Duvardaki resim Picasso tarafından yapıldı.

壁に掛かっている絵はピカソによって描かれた。

Onun sadece tablo yapmayı sevmesi onun bunda iyi olduğu anlamına gelmez.

彼が絵が好きだからといって絵がうまいということにはならない。

- Bu tablo, sabit değildir.
- Bu masa sallanıyor.
- Bu masa dengede durmuyor.

このテーブルはぐらつく。