Translation of "Sıkı" in Japanese

0.057 sec.

Examples of using "Sıkı" in a sentence and their japanese translations:

Ona sıkı sıkı sarıldım.

私は彼をとても強く抱きしめました

- Sıkı çalışmalısın.
- Sıkı çalışman gerekiyor.

- 君は熱心に勉強すべきだ。
- 君は一生懸命働くべきだよ。

Sıkı çalışır ve sıkı oynarım.

私は仕事も遊びも一生懸命やる人です。

Sıkı çalışmalısınız.

- 君は熱心に勉強しなければならない。
- しっかり勉強しないといけません。

Sıkı çalış.

- しっかり勉強しなさい。
- しっかり勉強して下さい。

- Sıkı çalış ve başaracaksın.
- Sıkı çalışırsan, başarırsın.

一生懸命勉強しなさい、そうすれば成功します。

Sıkı çalışmam, kişiliğim,

努力も 人格も

Daha sıkı çalışmalıydın.

- 君はもっとがんばって働くべきだったのに。
- もっと一生懸命勉強すべきだったのに。

İpi sıkı çekin.

ロープをぴんと張りなさい。

Raketi sıkı tut.

ラケットをしっかりにぎりなさい。

Niçin sıkı çalışıyorum?

- なぜ私は一生懸命働いているのですか。
- どうして俺、必死に働いてるんだろう?
- どうして私、一生懸命働いてるの?

Onlar biraz sıkı.

ちょっときついです。

Taro, sıkı çalışıyor.

太郎は一生懸命勉強している。

Çok sıkı çalışma.

- 働き過ぎないように。
- あまり無理するなよ。

Okulda sıkı çalışıyorum.

私は学校で一生懸命に勉強する。

Bu sıkı dondurulmuş.

かたく凍っている。

Bahçede sıkı çalışırım.

私は庭で熱心に働く。

Bana sıkı sarıl.

ぎゅっと抱きしめて。

Birbirlerini sıkı tuttular.

彼らは互いに抱きしめ合いました。

John sıkı çalışır.

- ジョンは熱心な勉強家だ。
- ジョンはよく働く。
- ジョンは勉強家だ。

Kapıyı sıkı kapat.

きちんと戸を閉めなさい。

Çok sıkı çalışmalısın.

あなたは一所懸命働かないといけない。

İngilizceyi sıkı çalışmalısın.

あなたは一生懸命英語を勉強しなければならない。

Nasıl da sıkı çalışıyor bu tembel hayvan, nasıl sıkı.

ああ忙しい ほんとに忙しい

- Daha sıkı çalışmış olsaydı; başarabilirdi.
- Daha sıkı çalışsaydı; başarabilirdi.

もしもっと頑張っていれば、彼は成功できただろうに。

Yapabildiğiniz kadar sıkı çalışın.

できるだけ一生懸命に勉強しなさい。

Sen sadece sıkı çalışmalısın.

- 君は一生懸命勉強すればいい。
- 君は一生懸命勉強しさえすればよい。
- 一生懸命勉強すればよい。

Çok daha sıkı çalışmalısın.

- 君はもっと熱心に勉強しなければならない。
- もっともっと真面目に勉強しなくては駄目だ。

Sıkı çalışırsan sınavını geçersin.

一生懸命勉強すれば試験に受かるでしょう。

Sıkı çalışırsan sınavı geçeceksin.

- 一生懸命勉強しなさい、そうすれば試験に受かるだろう。
- 一生懸命勉強しなさい、そうすれば試験に合格するでしょう。

Başarılı olacaksanız sıkı çalışmalısınız.

- 成功する為には懸命に働かなければならない。
- 成功しようと思えば一生懸命働かなければならない。
- もし君が成功するつもりならば熱心に勉強しなければならない。
- あなたが成功するつもりでいるのなら、一生懸命働かなければならない。

Saray sıkı şekilde korunuyordu.

宮殿は物々しい警戒ぶりだった。

Sıkı bir tokalaşmayla ayrıldılar.

彼らは固い握手を交わして別れた。

Kalma korkusuyla sıkı çalışıyor.

彼は落ちないように、しっかり勉強している。

O, öğretmenimizden daha sıkı.

彼は私たちの先生ほど厳しくありません。

O sıkı pazarlık yapar.

彼は交渉するには手強い人です。

Başarı sıkı çalışmanın sonucudur.

彼が成功したのはよく働いたらです。

Elinden geldiğince sıkı çabala.

精一杯やってみなさい。

Tom, Mary'yi sıkı tuttu.

トムはメアリーをきつく抱きしめた。

O çok sıkı çalışıyor.

彼女はとても一生懸命勉強する。

Bob sıkı çalışmaya alıştı.

ボブはつらい仕事に慣れている。

Sıkı çalışman için teşekkürler.

お疲れ様でした。

Sıkı tutun yoksa düşeceksin.

しっかり捕まえていろ、そうしないと落ちるぞ。

Bu ağaca sıkı dayanın.

この木にしっかりつかまりなさい。

Bu ayakkabılar çok sıkı.

この靴はきつすぎる。

Çok sıkı çalışıyor olmalısın.

きっと働きすぎですよ。

Babam sıkı bir işçidir.

お父さんは良く働く。

Yumi İngilizceyi sıkı çalışır.

由美は英語を一生懸命勉強する。

Başarmak için sıkı çalıştım.

私は、成功するために、一生懸命働いた。

Çoğu öğrenci sıkı çalışır.

たいていの学生は熱心に勉強する。

Kovalamak, sıkı ve yasalara uygun

私たちの社会基準が

Olabilecek en sıkı hâli bu.

できるだけキツく結ぶよ

Tamam, sıkı bir şekilde bağladık.

これで安全だな

O gençken, sıkı bir işçiydi.

- 若いときは、彼は働き者であった。
- 彼が若い時は働き者だった。

Sen gerçekten sıkı bir işçisin.

- 君はよくがんばるね。
- あなたは働き者だ。
- あなたは本当に頑張り屋さんだ。

Onun başarısını sıkı çalışmaya bağladık.

我々はかれのせいこうは、勤勉のためであると思う。

Daha sıkı çalışmadığıma pişman oldum.

もっと勉強しなかったことを後悔している。

Sınavında başarılı olacaksan, sıkı çalışmalısın.

もし君が試験に合格したいのなら、一生懸命に勉強しなければならない。

Niçin bu kadar sıkı çalışıyorsun?

なぜあなたはそんなに一生懸命勉強するのですか。

Görünüşe bakılırsa, onlar sıkı çalışmıyor.

どう見ても彼らは一生懸命勉強していない。

Amacına ulaşmak için sıkı çalıştı.

彼は目的を達成するために一生懸命働いた。

O bizi çok sıkı çalıştırıyor.

彼は私達をこき使っている。

Sıkı çalıştı ve testi geçti.

彼は一生懸命勉強したので試験に合格した。

Bütün yıl çok sıkı çalışır.

彼は1年中懸命に働く。

Daha sıkı çalışsaydı, sınavı geçerdi.

- 彼がもっと熱心に勉強していたら試験にパスしただろう。
- もっと頑張って勉強したら、彼は試験に合格しただろうに。

Çiftçiler kışın da sıkı çalışır.

農夫は冬も一生懸命働いているのだよ。

Gitmesine izin vermeyin. Sıkı tutun.

手を離さないでしっかりつかみなさい。

Onun hırsı onu sıkı çalıştırdı.

彼は野心があるために熱心に働いた。

Başarılı olmak için sıkı çalıştın.

君の成功は一生懸命勉強した。

Sınavı geçmek için sıkı çalıştım.

私は試験に受かるために熱心に勉強した。

Şimdiye kadar çok sıkı çalıştılar.

今まで彼らは一生懸命働いてきた。

O, çok sıkı çalışmış olmalı.

彼女は一生懸命勉強していたに違いない。

Daha sıkı çalışmaya karar verdiler.

彼らはもっと一生懸命に働こうと決心した。

O, çok sıkı biyoloji çalışır.

彼はとても熱心に生物学を研究する。

Okula girmek için sıkı çalıştım.

私は、その学校に入学するためによく勉強した。

Sınav beni sıkı çalışmaya zorladı.

試験の為に私は一生懸命勉強せざるを得なかった。

Bundan sonra daha sıkı çalış.

今後はもっと一生懸命勉強しなさい。

Senin sıkı çalışmanı takdir ediyoruz.

私達は、あなたのがんばりに感謝している。

O, kardeşleri kadar sıkı çalışır.

彼女は兄弟たちと同じくらい一生懸命に働く。

Jim başarısını sıkı çalışmaya bağlıyor.

ジムは自分が成功したのは一生懸命働いたからだと言っている。

Jim kardeşi kadar sıkı çalışır.

ジムは兄さんと同じくらい勉強する。

Jim, finaller için sıkı çalışıyor.

ジムは期末試験のため猛勉強をしている。

Bu etek biraz fazla sıkı.

このスカートは少しきつすぎます。

İyi geceler,sıkı uyu, Sean.

ぐっすりお休みなさい、ショーン。

Ben her zaman sıkı çalışırım.

いつも頑張って勉強してるよ。

Yorgun olmama rağmen sıkı çalışacağım.

私は疲れているけれども一生懸命勉強しよう。

Sıkı çalış ve sınavı geçersin.

一生懸命勉強しなさい、そうすれば試験に受かるだろう。

Hükümet sıkı bir meclis reformuna girişti.

政府は議会の抜本的な改革に着手した。

Sıkı bir diyet takip etmek önemlidir.

食事療法にきちんと従うように。

Bence senin daha sıkı çalışman gerekli.

君はもっと一生懸命に勉強する必要があると思う。

Sizin başarınız, sıkı çalışıp çalışmamanıza bağlıdır.

君の成功は君が一生懸命やるかどうかにかかっている。

Başarısız olmanın nedeni yeterince sıkı çabalamamandır.

君が失敗したのは努力が足りなかったからだ。

Sıkı çalışma, Japonya'yı bugünkü haline getirdi.

勤労によって日本は今日の日本になった。

Sıkı çalışma onu bulunduğu yere getirdi.

勤勉さが今の彼をつくりあげた。

Ben onu sıkı çalışma programıma katacağım.

何とかそれを僕のきついスケジュールに組み入れよう。

Genel olarak konuşursak, Japonlar sıkı işçilerdir.

一般的に言うと日本人は勤勉である。

Paul bu günlerde çok sıkı çalışıyor.

ポールは最近大変一生懸命勉強します。

Bu kadar sıkı çalışmanın manası ne?

そんなに働いて何になる。

Öğrenci sıkı çalıştığından beri hızla ilerliyor.

その学生は猛勉強したので、急激に進歩しつつある。