Translation of "Oturma" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "Oturma" in a sentence and their japanese translations:

- Kanepeye oturma.
- Divana oturma.

そのソファーに座るな。

Yere oturma.

床の上には座ってはいけない。

Bizim oturma odası güneşli.

- 家の居間は日当たりが良いよ。
- 我が家のリビングって、日当たりがいいんだ。

Oturma odasında çay içiyorlar.

彼らは居間でお茶を飲んでいます。

O bankın üzerinde oturma.

あのベンチに座ってはいけません。

- Oturma odası yemek odasına bitişiktir.
- Oturma odası, yemek odasına bitişiktir.
- Oturma odasıyla yemek odası yan yanadır.

居間は食堂に続いている。

Oturma odanda oturarak İsa olamazsın.

自宅の居間で イーザス・クライストにはなれません

O Jamaika'da oturma izni aldı.

彼はジャマイカに住居を構えた。

Tom misafirleri oturma odasına götürdü.

トムは来客をリビングに通した。

Tom oturma odasında tek başına.

トムはリビングに一人でいるよ。

Tom haberleri izlerken oturma odasındadır.

トムならリビングでニュースを見てるよ。

Bütün gün güneşte oturma iyi olamaz.

一日中ひなたに座っているなんていいはずがありません。

Akşam yemeği bittiğinde, oturma odasına geçti.

- 夕食がすんで、我々は居間へうつった。
- 夕食がすむと居間へ移った。

Baba oturma odamızı daha geniş yaptı.

父は家族の居間を広くした。

Kendisini ziyaret ettiğimde, Milo oturma odasındaydı.

私が美穂を訪ねたとき、彼女は居間にいた。

Yeni evimdeki oturma odası çok büyük.

私の新しい家の居間はとても広い。

- Tüm oturaklar ayrılmış.
- Tüm oturma yerleri tutulmuş.

座席は全部予約済みです。

O, ziyaretçinin oturma odasına girmesine izin verdi.

彼はその訪問者を居間に通した。

- Lütfen o kanepeye oturma.
- Lütfen şu banka oturmayın.

そのベンチにすわらないで下さい。

Oturma odasında hiç kimse yok ama TV açık.

リビングには誰もいないのにテレビがついている。

O gece geç saatlere kadar oturma alışkanlığına sahip.

彼は夜更かしをする習慣がある。

George bir pazar sabahı oturma odasına dalıp söylemişti bunu.

ある日曜日の朝、ジョージは自宅の居間に乱入するやいなやこう言った。

Biz oturma odamızın yarısını kaplayan büyük bir piyano aldık.

私たちは居間の半分の場所を取るグランドピアノを買った。

Oturma odasında video oyunları oynarken, annem bana onunla alışverişe gidip gitmeyeceğimi sordu.

居間でテレビゲームをしていた時に、母が一緒に買い物に行かないかと尋ねてきた。

Oturma odasında video oyunları oynarken annem bana onunla birlikte alışverişe gidip gitmeyeceğimi sordu.

- 居間でテレビゲームをしていた時に、母が一緒に買い物に行かないかと尋ねてきた。
- リビングでテレビゲームをしてたら、母さんが一緒に買い物に行かないかと聞いてきた。