Translation of "Olup" in Japanese

0.018 sec.

Examples of using "Olup" in a sentence and their japanese translations:

- Vaktim olup olmadığını bilmiyorum.
- Zamanım olup olmadığını bilmiyorum.

時間があるか分かりません。

Mutlu olup olmayacağımızı kararlaştırır.

それが私たちが幸せか不幸せかを 決めるのです

Yayında olup bitenleri etkileyebiliyorduk,

みんなストリーミング上で 起きることに影響を与え

Zamanım olup olmadığını bilmiyorum.

時間があるか分かりません。

Vaktim olup olmadığını bilmiyorum.

時間があるか分かりません。

Zaman olup olmadığını bilmiyorum.

時間があるか分かりません。

Zamanımın olup olmadığını bilmiyorum.

時間があるかどうか、私はわからない。

Haklı olup olmadıkları anlamında değil

それが正しかったか間違っていたかは別として

Erkek arkadaşım olup olmadığını sordu.

突然 彼氏はいるかと 祖母に聞かれました

Benim zengin bir çocuk olup

つまり 私のような裕福な子どもが

Bize çevremizde olup biteni anlatıyorlar.

環境に何が起きているかを教えてくれます

Başarılı olup olmayacağın çabalarına bağlıdır.

君が成功するかしないかは努力次第だ。

Onun evde olup olmadığına bakacağım.

もどっているか見てまいります。

Onun iyi olup olmadığını bilmiyorum.

それが良いものかどうか私は知りません。

Onun doğru olup olmadığını soralım.

それが本当かどうか聞いてみよう。

Hikayenin doğru olup olmadığını bilmiyorum.

その話が本当かどうか知りません。

Bana iyi olup olmadığımı sordu.

彼女は私に大丈夫か聞いた。

Gazın kapalı olup olmadığına bak.

ガスがきちんと閉まっているか確認しなさい。

Yeterli param olup olmadığını bilmiyorum.

十分にお金があるかわかりません。

Bunun doğru olup olmadığını bilmiyorum.

私にはそれが真実か否かが分からない。

Bunun yeterli olup olmayacağını bilmiyorum.

これで足りるかどうかは分からない。

Cevabımın doğru olup olmadığını gör.

- 私の答があっているか調べておいて。
- 私の答えが合ってるか、見といてよ。

Onun doğru olup olmadığını bilmiyorum.

- 私はそれが本当であるかどうか分らない。
- 私はそれが本当であるかどうか分からない。
- それが本当かどうかは分からないんだ。
- 私はそれが真実であるかどうか分らない。

Yeterli zamanım olup olmadığını bilmiyorum.

時間があるかどうか、私はわからない。

Olup bitenleri fazla ciddiye almayın.

あまり物事を深刻に考えないようにしなさい。

Onun meşgul olup olmadığını sordum.

- あなたは忙しいのですかと私は彼に聞きました。
- 彼に忙しいかどうか聞いたんだ。

Evde olup olmadığını ona sorun.

彼女が家にいるかいないか彼に尋ねて下さい。

Yeterli paramız olup olmadığını bilmiyorum.

十分にお金があるかわかりません。

- Yarın boş olup olmadığını bilmek istiyorum.
- Yarın boş olup olmayacağını bilmek istiyorum.

君が明日暇かどうか知りたい。

- Yarın yağış olup olmayacağını biliyor musun?
- Yarın havanın yağışlı olup olmayacağını biliyor musun?
- Yarın yağmur olup olmadığını biliyor musun?

明日雨かどうか分かりますか。

Ve yeterince sağlam olup olmadığını bilmiyorum.

十分に丈夫なのか分からない

Havanın güzel olup olmayacağını merak ediyorum.

晴れるのかなあ?

Bunun gerçek olup olmadığından şüphe ediyorum.

- わたしはそれの真意を疑う。
- それが真実かどうか疑問に思う。

Önermenin geçerli olup olmadığı üzerinde düşünmelisin.

その前提が妥当かどうかよく考えるべきだ。

Yarın havanın iyi olup olmayacağını bilmiyorum.

明日晴れるかどうか分かりません。

Yarın yağmur yağıyor olup olmayacağını söyleyemem.

明日は雨が降っているのかどうかわからない。

Onun evli olup olmadığını merak ediyorum.

- 彼女は結婚しているのだろうか。
- 彼女は結婚したのかしら。
- 彼女って結婚してるのかなぁ。

Onun dürüst olup olmadığından şüphe ediyorum.

彼は正直かどうか疑っている。

Onun evde olup olmadığını merak ediyorum.

- 彼は在宅だろうか。
- 彼は在宅かしら。
- 彼は家にいるのだろうか。
- あいつ、家にいるかな。

Onun zengin olup olmaması umurumda değil.

金持ちかどうかどうでもいいって!

Onun güzel olup olmaması umurumda değil!

美人かどうかどうでもいいって!

Bunun aşk olup olmadığını merak ediyorum.

- 恋かな?
- これって、恋なのかしら。

Onun bir doktor olup olmadığını bilmiyorum.

私は彼が医者であるかどうかわからない。

O, ona Jane olup olmadığını sordu.

彼は彼女にあなたはジェーンかと尋ねた。

Yarın işin olup olmadığını merak ediyordum.

明日、時間があるかなって思ってたんだけど・・・。

Onun Tom olup olmadığını merak ediyorum.

あれはトムかな?

Onun doğru olup olmadığını merak ediyorum.

そうなのかな?

Ona hâlâ sahip olup olmadığımı bilmiyorum.

まだ持ってるか分からないなあ。

Grace'in evde olup olmadığını biliyor musunuz?

グレースが家にいるかどうか知っていますか。

Yarın güneşli olup olmayacağını bilmek istiyoruz.

明日は晴れかどうか知りたいな。

Anneme kahvaltının hazır olup olmadığını sordum.

- 私は母に朝食の準備ができているかたずねた。
- 母に朝食の用意ができているか聞いた。

O, bana iyi olup olmadığımı sordu.

彼女は私に大丈夫かと尋ねた。

Arabamızın yeterli benzini olup olmadığına bakalım.

私たちの車にガソリンが十分あるかどうか調べてみよう。

Olup olmadığına karar vermek size kalmış.

行くべきかどうか決めるのはあなた次第だ。

Tom'un iyi olup olmadığını merak ediyorum.

トムは大丈夫かな。

Onun bir avukat olup olmadığından şüpheliyim.

彼を弁護士でないと思う。

Bunun doğru olup olmadığından emin değilim.

これが正しいかどうか自信がない。

Gerçekten mutlu olup olmadığını merak ediyorum.

あなたは本当に幸せなのかしら。

Yazdığımın doğru olup olmadığını merak ediyorum.

- 私の書いたことが正しかったかしら。
- 私の書いたことが正しかったかな。

Ann'in bir öğrenci olup olmadığını sordum.

私はアンに、君は学生ですかと尋ねた。

Onun evde olup olmadığından emin olmalıyım.

彼が在宅しているかどうか確かめなくてはならない。

Başarımız bize yardımcı olup olmayacağınıza bağlıdır.

我々の成功は、君が我々を助けてくれるかどうか次第なのです。

O, bana meşgul olup olmadığımı sordu.

彼は私に忙しいかどうか尋ねた。

Bunun Tom'un olup olmadığını biliyor musun?

これって、トムのかどうか分かる?

Bazıları yardımsever ve eylemci olup kendi topluluklarında

パブリック・エナミーやケンドリック・ラマー ローリン・ヒルのようなアーティストは

Yetişkin olup uyuşmazlık alanında çalışana kadar da

大人になり 紛争解決の仕事を するようになって初めて

Dünyada etrafımda olup bitenler içerisinde neyi kaçırıyorum?

私の周りの世界で 他に何を見落としているのでしょう?

Yani Twitch'de ne olup bittiğini hayal ettiğinizde

だからTwitchで何が起きているのか イメージするとき

Ama uçak enkazı olup olmadığını söylemek zor.

飛行機の残がいか分からない

Yavaşlatmanın mümkün olup olmadığını görmeye karar verdik.

落とすことが出来るかどうかを 確かめる事にしました

Gazeteler bize dünyada neler olup bittiğini bildirir.

新聞は世の中の動きを教えてくれる。

Yazacak bir şeyin olup olmadığını merak ediyorum.

- 君は何か書くものを持っているかしら。
- 何か書くものを持っているかい。

Yarın havanın güzel olup olmayacağını merak ediyorum.

あす天気になるかしら。

Akşam yemeğinin hazır olup olmadığını merak ediyorum.

夕食の準備はできてるかな。

Sorun onun bizimle aynı fikirde olup olmayacağıdır.

問題は彼が私たちに同意するかどうかである。

Bana gelecek Pazar boş olup olmayacağımı sordu.

- 彼女は今度の日曜日は暇かどうか私にたずねた。
- 次の日曜空いてるか彼女に聞かれた。

Bana herhangi bir sorun olup olmadığını sordu.

彼女は何か問題があるかと私に尋ねた。

Onun gerçekten hasta olup olmadığını merak ediyorum.

彼は病気なのではないかしら。

Trenin gecikmeli olup olmadığı hiç önemli değil.

電車が遅れようと遅れまいと問題ではない。

Oh, seninle aynı görüşte olup olmadığımı bilmiyorum.

どうも賛成しかねます。

Ona bir şey olup olmadığını merak ediyorum.

彼の身に何かあったのだろうか。

Telefonun bozuk olup olmadığını kontrol eder misin?

- 電話機が故障しているかどうか調べていただけますか。
- 電話機が壊れているかどうか調べて下さい。

Haklı olup olmadığını sana sadece zaman gösterecek.

時がたてば君が正しいかどうかがわかるだろう。

Yapabileceğim bir şey olup olmadığını bana bildirin.

- 何か私にできることがありましたらお知らせ下さい。
- なにか私にできることがありましたらお知らせ下さい。

Diğer gezegenlerde yaşam olup olmadığını merak ediyorum.

生命は他の惑星に存在しているのだろうか。

Keeton bunun doğru olup olmadığını bilmek istiyordu.

キートンはこれが本当かどうか知りたかったのです。

Bunun iyi bir fikir olup olmadığını bilmiyorum.

それが名案かどうかは分からない。

Onun başarılı olup olmayacağı onun çabalarına bağlıdır.

彼が成功するか否かは、彼の努力次第である。

Tom'un bir etyemez olup olmadığını merak ediyorum.

トムってベジタリアンなのかな。

Öğretmenin bana kızgın olup olmadığı umurumda değil.

先生に怒られたってへっちゃらだい。

Dün gece, o, iyi olup olmadığını sordu.

昨夜、彼があなたがお元気かどうかたずねてましたよ。

Dışarıda havanın güneşli olup olmayacağını merak ediyorum.

晴れるのかなあ?