Translation of "Gitmeden" in Japanese

0.009 sec.

Examples of using "Gitmeden" in a sentence and their japanese translations:

Gitmeden önce yemek yemelisiniz.

出かける前に食べなくてはならない。

Gitmeden bir şeyler atıştırmalısın.

何かおなかに入れてから出かけなさい。

Gitmeden önce yemek yiyelim.

ご飯を食べて行きましょう。

Gitmeden önce ateşi söndürmeyi unutma.

出るときには必ず火を消しなさい。

Gitmeden önce ondan emin olmalısınız.

出かける前にそれを確かめるべきだ。

Okula gitmeden önce yüzünü yıka.

学校へ行く前に顔を洗いなさい。

Partiye gitmeden önce ayakkabılarını cilalamalısın.

パーティーに行く前に君の靴を磨くべきですよ。

Yatmaya gitmeden önce lambayı kapat.

- 寝る前に明かりを消しなさい。
- 寝る前に電気を消してください。

Yatmaya gitmeden önce dişlerini fırçala.

寝る前に歯を磨きなさい。

Yatmaya gitmeden önce onu bitir.

寝る前にそれを終えなさい。

Gitmeden önce bir şey yemelisin.

ちゃんと朝ご飯を食べて行きなさい。

Gitmeden önce yemek yemeği istiyorsun.

出かける前に食べなくてはならない。

Yatmaya gitmeden önce mumları söndür.

寝る前に火を消しなさい。

Lütfen yatmaya gitmeden önce lambayı kapat.

寝る前には明かりを消して下さい。

Avrupa'ya gitmeden önce seni görmek istiyorum.

ヨーロッパへ発つ前に君に会いたいモノだ。

O, okula gitmeden önce saçını yıkardı.

彼女は登校前によく髪を洗ったものだった。

Lütfen yatmaya gitmeden önce bira içmeyin.

寝る前に、ビールを飲まないでください。

Eve gitmeden önce ateşi söndürmeyi unutma.

帰る時には間違いなく火の始末をしてください。

Yatmaya gitmeden önce lütfen ışığı kapat.

- 寝る前に電灯を消してください。
- 寝る前には電気を消してくださいね。

Yatmaya gitmeden önce beş mektup yazdım.

私は寝る前に手紙を5通書いた。

Ben Avrupa'ya gitmeden önce Fransızca öğrendim.

ヨーロッパに行く前、フランス語を習いました。

Sen gitmeden önce seni görmek istiyorum.

あなたが出かける前にお会いしたい。

Yatağa gitmeden önce ışığı söndürmeyi unutma.

寝る前にかならず明かりを消しなさい。

Okula gitmeden önce hep yemek yerim.

いつも学校に行く前にご飯食べてるよ。

Yatmaya gitmeden önce TV'yi kapatmayı unuttum.

- 寝る前にテレビを消すのを忘れた。
- 私は寝る前にテレビを消すのを忘れた。

Lütfen gitmeden önce ışığı kapattığından emin ol.

- 出かける前に必ず明かりを消して下さい。
- 出かける前に必ず電気を消して下さい。

Gitmeden önce kapının kilitli olduğundan emin ol.

外出前にドアにきちんとカギをかけるようにしなさい。

Gitmeden önce kitaplarımı düzenlemek için vaktim yok.

ぼくは出かける前に自分の本を整理する時間がない。

Biz gitmeden önce niçin bir tane almadın?

どうして君は出る時に地図を持ってこなかったのだ。

Onlar oraya gitmeden önce savaş sona erdi.

彼らの到着する前に戦闘は終わっていた。

Lütfen eve gitmeden önce ateşi söndürmeyi unutma.

帰る時には間違いなく火の始末をしてください。

Lütfen yatmaya gitmeden önce lambayı söndürmeyi unutmayın.

寝る前に忘れずに明かりを消して下さい。

Geziye gitmeden önce bazı çekimlere ihtiyacım var.

旅行に行く前に注射をしなければならない。

Yatmaya gitmeden önce her zaman dişlerimi fırçalarım.

私は寝る前に歯を磨きます。

Lütfen yatağa gitmeden önce ışığı kapatmayı unutmayın.

- 寝る前に忘れずに明かりを消して下さい。
- 寝る前に電気を消すのを忘れないでくださいね。

Bay Suzuki Fransa'ya gitmeden önce Fransızca çalıştı.

鈴木さんはフランスへ行く前にフランス語を勉強しました。

Beyzbol maçına gitmeden önce akşam yemeği yiyelim.

野球の試合に行く前に夕食を食べよう。

Yatmaya gitmeden önce banyo yapmak ister misin?

寝る前に一風呂浴びませんか。

Yatmaya gitmeden önce ışığı kapatsan iyi olur.

眠る前に電気を消したほうがいいですよ。

Onu görmeye gitmeden önce Tom'a telefon etmeliydim.

トムに会いに行く前に電話しておくべきでした。

Yatmaya gitmeden önce çalar saati ayarlamak zorundasın.

寝る前に目覚ましをセットしなさい。

Öğrencilerin okula gitmeden önce kahvaltıyı atlaması yaygındır.

- 生徒が朝飯を食べずに学校へ行くことも多いです。
- 生徒が朝ご飯抜きで学校に行くのはよくあることです。
- 生徒が朝を抜いて登校するのはありふれたことだ。

Bay Suzuki Fransa'ya gitmeden önce Fransızca öğrendi.

鈴木さんはフランスへ行く前にフランス語を勉強しました。

O, yatmaya gitmeden önce gazeteye göz attı.

彼は寝る前にちょっと新聞に目を通した。

Gerçekten mi? Ben gitmeden önce onu kilitlemiştim.

え、出かける前に、しっかりかぎをかけたんですね。

Gitmeden önce tuvaleti kullanmak istemediğinden emin misin?

出かける前にトイレに行かなくていいの?

Ben gitmeden önce bir fincan daha çay istiyorum.

出かける前にお茶をもう一杯飲みたいな。

Henüz karar vermedim ama gitmeden önce sana bildireceğim.

まだ決めていませんが、出発までにはお知らせします。

Biz bir yere gitmeden önce biraz para bozdurmalıyız.

どこか行く前に、いくらかお金を両替しないとね。

O, Amerikaya gitmeden önce Tokyo'da patronunu görmek istiyordu.

彼は米国に発つ前に東京にいる上司に会いたいと思った。

Yatmaya gitmeden önce kitap okumayı kural haline getiririm.

私は寝る前に本を読む事にしている。

Tom işe gitmeden önce üç fincan kahve içti.

トムは仕事に出かける前にコーヒーを3杯飲みました。

Gitmeden önce tüm kapıların kilitli olup olmadığını kontrol edin.

外出する前にドアにすべてかぎをかけたかどうか確認しなさい。

O yatmaya gitmeden önce on şınav yapmayı ihmal etmez.

彼は寝る前に必ず10回腕立て伏せをすることにしている。

Onu ziyarete gitmeden önce, onun evde olduğundan emin olmalısın.

- 訪ねていく前に、彼が家にいることを確認した方がいいですよ。
- 彼のところを訪ねる前に、彼が家にいるかどうか確かめた方がいいよ。
- 彼を訪ねる前に、在宅かどうか確認しておいた方がいいですよ。

O şehir dışına gitmeden önce onu görmüş olmayı umuyordu.

彼は街を出ていく前に彼女に会うつもりだった。

Yatmaya gitmeden önce dişlerimi fırçalamayı bir kural haline getiriyorum.

私は寝る前に歯をみがくことにしている。

- Uyumadan önce dua ederdi.
- Yatağa gitmeden önce dua ederdi.

彼女は寝る前に祈ったものだ。

Ben okula gitmeden önce bir saatlik koşuya vakit ayırdım.

私は学校に行く前に一時間ジョギングに当てています。

Erkek kardeşim ofisine gitmeden önce gazeteye bakmayı prensip edinir.

兄は出社前に新聞にざっと目を通すことが習慣になっている。

Amerika Birleşik Devletleri'ne gitmeden önce hiç İngilizce eğitimi almamıştı.

彼はアメリカに行く前に英語を勉強したことはなかった。

O gömlek çok kirli. Okula gitmeden önce yıkanılması gerek.

あのシャツは汚い。学校に行く前に洗う必要があります。

Ben koşuya gitmeden önce ayakkabılarımı her zaman sıkı bağlarım.

ジョギングしに行く前にいつも靴の紐を硬く締めます。

- Gitmeden seni görmek istiyorum.
- Ayrılmadan önce sizi tekrar görmek isterim.

- 出発する前に君に会いたいものだ。
- 出発するより前に君に会いたいものだ。

Oraya gitmeden önce hâlâ gitmemiz gereken birkaç mil daha var.

そこに着くまでにはまだかなりたくさんのマイル数がある。

Babam yatmaya gitmeden önce bütün ışıkların kapalı olduğundan emin olur.

- 父はいつも、寝る前に明かりがみな消えているかどうか確かめる。
- 父は寝る前に、電気が全部消えているのを確かめる。

Kaçmak isterler ama bazen gitmeden biraz zarar vermek isterler. Saldırılarda bunu görüyoruz.

逃げたいが その前に ダメージを与えようとする

O, balık tutmaya gitmeden önce, yem için yeri kazıp birkaç solucan çıkardı.

釣りに出かける前に彼はえさとして虫を掘り出した。

- Yatmaya gitmeden önce üç tablet soğuk algınlığı ilacı aldım.
- Yatmadan önce üç tablet nezle ilacı aldım.

寝る前に風邪薬を3錠飲んだ。

- Yatmadan kapıyı kilitlediğinden emin ol.
- Yatmadan önce kapıyı kilitlediğinden emin ol.
- Yatağa gitmeden önce kapıyı kilitlediğinden emin ol.

寝る前には必ず戸締まりをしてくださいよ。

- Bayan Baker, genç adamın yakında gitmek zorunda kalacağını biliyordu,böylece yatmadan önce gece arabasını uygun bir yere parkedebilmek için, genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.
- Bayan Baker çok yakında genç adamın ayrılmak zorunda kalacağını biliyordu, yatmaya gitmeden önce arabasını gece için uygun bir yere parkedebilmek için genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.

ベイカーさんは若い男がすぐに去っていくと確信した。それで彼女は、寝る前までに自分の車を本来の場所に駐車できるように、若い男に少し車を動かすように頼もうと思った。