Translation of "Gelme" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "Gelme" in a sentence and their japanese translations:

Gelme.

来ないで。

Odama gelme.

- 私の部屋の中へ入ってこないで。
- 俺の部屋に入ってくんなよ。

Buraya gelme.

ここへ来てはいけません。

Kanunlara karşı gelme.

法を犯してはならない。

Buraya tekrar gelme!

おとといきやがれ!

Bir daha gelme.

二度と来るな。

- Muziplik yapmak için okula gelme.
- Takılmak için okula gelme.
- Sadece eğlence için okula gelme.

遊び半分に学校へ来るな。

- Mutfağa gelme.
- Mutfağa gelmeyin.

台所の中に入ってきてはいけません。

Ben sana söylemedikçe gelme.

- 来なさいと言わない限り来ないように。
- 私が来るように言わない限り、来たらダメだからね。

Buraya asla geri gelme.

もう二度と戻って来るな。

Buraya gelme nedenim sensin.

あなたに会いに来たのです。

Buraya gelme nedenim bu.

これが私がここへ来た理由だ。

Onun gelme olasılığı yok.

彼が来ることはありえない。

Buraya bir daha gelme.

- もうここには戻ってこないでちょうだい。
- もう二度と戻って来るな。

Oğlumun okuldan eve gelme zamanı.

もう息子が学校から帰る時間だ。

Neredeyse onun buraya gelme zamanı.

そろそろ彼がやってくる時刻だ。

Onun gelme ihtimali var mı?

彼が来る見込みはありますか。

Yaklaşık olarak misafirlerin gelme zamanı.

そろそろお客が来る時間だ。

Onun zamanında gelme olasılığı çok yoktur.

彼が時間通りにくる可能性はあまりない。

Daha yakına gelme, bana aptallığını bulaştırırsın.

バカがうつる、近づくな。

Onun öğretmenin tavsiyesini görmezden gelme cesareti vardı.

彼は厚かましくも先生の助言を無視した。

- Fazla üstüme gelme.
- Fazla yüklenme bana.
- Üstüme varma.

いいかげんにして。

Onun gelme ihtimaline karşı hazır olsan iyi olur.

彼が来るといけないから準備しておいた方がよろしい。

Doğrudan eve gelme yerine uzun bir yol yürüdüm ve postanenin yanında durdum.

私はまっすぐに家に帰らないで回り道をして郵便局に寄ってきた。

- Bir daha asla okula geç kalma.
- Bir daha asla okula geç gelme.

- 二度と学校に遅刻するなよ。
- これからは二度と学校に遅刻するな。

Güneş kremi sürmek istemiyorsan, bu senin sorunun. Güneşte yandığın zaman bana şikayete gelme.

日焼け止めを塗りたくないならそれは君の問題だからいいけれど、でも日焼けしたからって僕に不満を言うのは止めてくれよ。

Buraya gelmeden önce buraya gelme ihtimaline karşı, yanımdaki kapı komşuma bir anahtar bırakacağım.

あなたが先に帰ってくるといけないので、お隣に鍵を預けておきます。