Translation of "Geliştirmek" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Geliştirmek" in a sentence and their japanese translations:

- Kelime haznemi geliştirmek istiyorum.
- Kelime hazinemi geliştirmek istiyorum.
- Kelime dağarcığımı geliştirmek istiyorum.

語彙力を増強したい。

Hattatlığımı geliştirmek istiyorum.

字きれいになりたい。

İngilizceni geliştirmek zorundasın.

きみは英語に磨きをかけるべきだ。

İngilizce telaffuzumu geliştirmek istiyorum.

私は英語の発音をもっとよくしたい。

Sporlar dostluk geliştirmek için etkilidir.

友情を培うのにスポーツは効果的だ。

Bütün bir yaşamı avcılık yeteneklerini geliştirmek

彼は生涯をかけてハンターとしての スキルを磨いてきて

Gerçek dayanıklıklık ve kendimizi geliştirmek için

私たちはもっと感情の敏捷性を 高める必要があります

Bilimden faydalanarak ebeveynlik bilgimi geliştirmek isterim.

私は自分の子育てに 科学の知見を生かしたいのです…

Rahip insanların maneviyatını geliştirmek için çalıştı.

- 祭司は人々を道徳的に高めようとした。
- 司祭は人々を道徳的に高めようとした。

Tom Fransızcasını geliştirmek için sıkı çalışıyor.

トムはフランス語上達のために頑張っている。

Anladım ki yapay zekâyı geliştirmek üzere çalışıyorken

AIの研究をしていて 気づいたことがあります

Onlar müşteri ilişkilerini geliştirmek için sürekli çabalarlar.

彼らは顧客との関係を向上させようと絶えず努力している。

Seçilmek istiyorsan kamusal imajını geliştirmek zorunda kalacaksın.

当選したいなら、イメージアップするつもりでないとね。

Bu yenilikleri Dünya'daki yaşamı geliştirmek için de kullanabiliriz.

そんな発明を地球上での生活向上に 使うことが可能です

İthalat pazarı geliştirmek için epeyce çaba sarf edilmektedir.

輸入品市場を開拓する多くの努力がなされてきた。

Çince seviyemi geliştirmek için Çin'de eğitim görmek istiyorum.

中国語上達のために、中国に留学したいと思っています。

Yüz binlerce kullanıcısı olan video oyunları geliştirmek için harcamıştım

休まずに働き ビデオゲームを開発してきました

İngilizceni geliştirmek istiyorsan onun konuşulduğu ülkelere gitsen iyi olur.

自分の英語を上達させるつもりなら、英語が話されている国に行った方がよい。

Etkili bir katalizör olmadığı zaman cihazı geliştirmek zor olurdu.

有効な触媒がないので、その装置を改良することは困難であろう。

İngilizceni geliştirmek istiyorsan mümkün olduğu kadar sık İngilizce konuşmaya çalış.

英語を上達させたいなら、できるだけ英語を話すようにつとめなさい。

Tek yapmanız gereken, kendinizi diğer arkadaşın yerine koyma yeteneğini geliştirmek.

ただ相手の立場にたって考え感じることができる能力を養いさえすればよいのです。

Şirket, iş uygulamalarını geliştirmek için herhangi bir çaba sarf etmedi.

その会社は事務所改善の努力をしなかった。

Onlar yeni bir kavram geliştirmek için bir iletişim politikası uygulamıştır.

彼らは自分たちの新しいコンセプトを広めるためにあるコミュニケーションポリシーを採用した。

Biz de bu yeni bakterilerle savaşmak için sürekli yeni ilaç geliştirmek

私達はこれらのバクテリアと 闘う為に 次々と

Birçok genç mühendis istihdam edildi ve onlar kendilerini yeni bir bilgisayar geliştirmek için adadılar.

数人の若い技師が雇われ、彼らは新しいコンピューターの開発に専念した。

- Yeni bir makinenin geliştirilmesi için sıkı çalıştılar.
- Yeni bir makine geliştirmek için çok çalıştılar.

彼らは新しい機械を開発する為に懸命に働いた。

Eğitimin zorunlu karakteri çocukların içinde öğrenme arzusu geliştirmek için çeşitli şekillerde çalışmaya adanmış işlerin çokluğunda nadiren analiz edilir.

学校教育の義務的側面は子どもの学習意欲を改善させる様々な研究の多くの取り組みの中ではめったに分析されない。