Translation of "Değişiklik" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "Değişiklik" in a sentence and their japanese translations:

Değişiklik zamanıydı.

変化の時でした。

Şirketinizde değişiklik yapılmasını sağlayın.

あなたの勤める企業全体の 変化を提唱してください

Programımızda bir değişiklik yapamayız.

- 私達の予定は変更できません。
- 我々の予定は変更できない。

- Herhangi bir değişiklik var mı?
- Herhangi bir değişiklik oldu mu?

何か変わったことある?

Ama durdurulamaz bir değişiklik tetiklenmemişti.

不可逆的な変化は まだ起こっていませんでした

Yaşamınızda olumlu bir değişiklik istiyorsanız

自分の人生に ポジティブな変化をもたらしたいなら

Ayrıcalığınızı değişiklik yaratmak için kullanın.

その立場を 変化を起こすことに使ってください

Değişiklik olsun diye yürüyüş yapalım.

気分転換に散歩しよう。

Değişiklik olması için dışarıda yiyelim.

- 気分転換に外食しましょう。
- たまには気分を変えて外食をしよう。

Değişiklik olsun diye kafanı kullan.

たまには頭を使えよ。

Değişiklik patronun seni Kaliforniya'ya göndermesi.

たぶん社長は君をカリフォルニアへやりそうだ。

Değişiklik yapmam gerekiyorsa bana bildir.

もし変更が必要でしたら、お知らせください。

Havada ani bir değişiklik vardı.

天候が急に変化した。

Durumda ani bir değişiklik vardı.

事態は急変した。

Onun sesinde ani bir değişiklik vardı.

急に彼女の声の調子が変った。

Okyanus akıntılarında bir değişiklik oldu mu?

海流に変化が起きたのだろうか。

Herhangi bir değişiklik fark ettiniz mi?

何か、変化に気づきましたか。

Yasalar ABD'de eyaletten eyalete değişiklik göstermektedir.

アメリカでは州によって法律が違う。

Beyninizde yer alan en büyük değişiklik olumsuzdur:

ネガティブな変化しか 起きないと考えられていました

Biliyorsunuz ki, bireyler arasında değişiklik bile gösterecek.

と言うか 個人個人の中でも 違いが出てきます

Annem bir değişiklik için yürümemi tavsiye etti.

気分転換に散歩した方がよいと母が私に言った。

Bilim hayatımızda yaklaşık olarak birçok değişiklik getirmiştir.

科学は私たちの生活にたくさんの変化を引き起こした。

Bilimdeki ilerleme hayatımızda büyük bir değişiklik yarattı.

科学の進歩はわれわれの生活に大きな変化をもたらした。

Değişiklik olsun diye dışarıda yemeğe ne dersin?

たまには外食しようよ。

Başkan'ın konuşması Amerikan halkında bir değişiklik getirdi.

大統領の演説はアメリカ国民に変革をもたらした。

Bir değişiklik için müzik dinlememiz gerektiğini önerdim.

私は気分転換に音楽を聴こうと提案した。

Bu değişiklik, senin planını daha ilginç yapacak.

こう変えたら君のプランはもっと面白くなるでしょう。

Değişiklik olsun diye kırsal alana gidelim mi?

気分転換に田舎にドライブに行かないかい。

Keşke bir değişiklik için beni bir restorana götürsen.

- 気分転換にレストランに連れていってもらいたいのですが。
- たまには私をレストランに連れて行ってくれるといいのだが。

Annem değişiklik olsun diye yürüyüşe çıkmamı tavsiye etti.

気分転換に散歩した方がよいと母が私に言った。

Herhangi bir değişiklik yapmam gerekip gerekmediğini bana bildir.

もし変更が必要でしたら、お知らせください。

Bir değişiklik olsun diye neden benimle akşam yemeğine çıkmıyorsun?

たまには私と外で夕食を食べませんか。

Değişiklik olsun diye bu sabah dışarıda yemeye ne dersin?

今朝は気分転換に外で食事をしませんか。

Değişiklik olsun diye bu akşam dışarıda yemeye ne dersin?

今夜は気分転換に外で食事をしませんか。

Onlar değişiklik istiyor. Onlar bir yerde kalmaktan nefret ediyor.

変化が欲しいんだ。1つ場所にいるのがいやなんだ。

Bu artış ile birlikte, dünyanın ekonomik organizasyonda bir değişiklik oldu.

この増加に加えて、世界の経済構造の変化があった。

12 ila 18 arasında değişiklik gösteren birçok erkek ve kız yarışmaya katıldı.

- 12歳から18歳にわたるたくさんの少年少女たちがそのコンテストに応募した。
- 12歳から18歳にわたる多くの少年少女がコンテストにエントリーした。

Bu, insanların evliliğe karşı tavrındaki bir değişiklik ve 24 saat açık olan ve genç insanların daha kolay yaşamalarını sağlayan fast food restoranlar ve yerel dükkanlardan dolayı olabilir.

これは、結婚に対する人々の見方が変わったことと、1日24時間あいているファーストフード・ストアやコンビニエンス・ストアが急速に増加して、若い人たちがもっと気楽に暮らせるようになったためかもしれない。