Translation of "Bağlantı" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Bağlantı" in a sentence and their japanese translations:

Bir bağlantı var.

そこには相関があるのです

Bu bağlantı sistemleriyle

つながりを促す仕組みが生む

Bu bağlantı noktalarında

相互交流の場で

Bu kopuklukta bağlantı buldum.

自らを切り離すことで 繋がりを見いだしました

Diyalog yoluyla bağlantı kurarak -

結びつきを築くことから始まります

Annesiyle henüz bağlantı kurdu.

彼はまだお母さんと連絡を取っていない。

Onunla henüz bağlantı kuramıyorum.

私はまだ彼と連絡が取れない。

Onunla bağlantı kurmak istiyorum.

私は彼女と連絡をとりたい。

Onlar arasında bağlantı yok.

両者の間に関係はない。

Tom'la bağlantı kurabildin mi?

トムと連絡を取ることはできたの?

Birçoğu doğayla bir bağlantı hissediyordu.

患者の多くが自然とつながりを感じました

Biz telefonda konuşurken bağlantı kesildi.

我々は話し中の電話を切られた。

Hotel Landmark'ta benimle bağlantı kurabilirsiniz.

ランドマークホテルに連絡してくれれば、大丈夫だ。

Her türlü insanla bağlantı kurar.

彼はあらゆる種類の人と接触する。

Ebeveynlerimle posta yoluyla bağlantı kuruyorum.

両親とは手紙のやりとりを続けています。

Benimle Yasesu Hotel'de bağlantı kurabilirsin.

私に連絡をとりたいときは八重洲ホテルにいますから。

Dedem gibi esmer insanlarla bağlantı kurabiliyor

例えば保守的なムスリムである 祖父のような人です

Bir bağlantı için video açıklamasına bakın.

リンクについては、ビデオの説明を確認してください。

Bu, hala çevrimdışı veya bağlantı dışı olan

つまり まだネットに繋がっていない 人たちの数が

O çıkmadan önce onunla bağlantı kurmak zorundaydık.

彼女が出かけないうちに連絡をとらなければなりません。

- Polise ulaşmaya çalıştım.
- Polisle bağlantı kurmaya çalıştım.

私は警察と接触をとろうと試みた。

Bu doktora dış dünyayla bir bağlantı olduğunu gösterir.

医師はそこから 外の世界との つながりがあることがわかります

Yarın seninle bağlantı kuracağım ve bir saat ayarlayacağım.

明日あなたにご連絡して、時間を決めることにします。

- Seninle nasıl temas kurabilirim?
- Seninle nasıl bağlantı kurabilirim?

- 連絡はどのようにすれば取れますか。
- どうすれば君と連絡がとれる。
- どうしたらあなたに連絡がつきますか。

Tom, Mary ile e-posta vasıtasıyla bağlantı kurabilir.

- トムは電子メールでメアリーと連絡を取ることができる。
- トムはEメールでメアリーと連絡を取ることができる。

Beynimizde bir milyar hücre ve on trilyon bağlantı bulunuyor.

私たちは10億の脳細胞と 1兆の神経接続を持っています

Sigara içmekle akciğer kanseri arasında bir bağlantı var mı?

喫煙と肺ガンには関連がありますか。

Onunla bağlantı kurmak istiyorum. Onun telefon numarasını biliyor musun?

彼と連絡を取りたいんだが、電話番号知っているかい?

Kişilik ve kan grubu arasında bir bağlantı bilimsel olarak kanıtlanmadı.

血液型と性格の関連性は科学的には証明されていない。

- Tom, Mary ile temasa geçti.
- Tom, Mary ile bağlantı kurdu.

トムはメアリーに連絡した。

Saat onda buluşmamız gerekiyorken, onlarla bağlantı kuramadım. Onların kaza geçirip geçirmediğini merak ediyorum.

10時の約束なのに、未だに何の連絡もないのはおかしいな。どこかで事故にでも遭ったんじゃないだろうか。