Translation of "Atar" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "Atar" in a sentence and their japanese translations:

O, seni tehlikeye atar.

- それでは君が危険になる。
- そんなことしたら君の身が危ない。

Onun nabzı yavaş atar.

彼は脈拍がおそい。

Bebek annesinin sütüne can atar.

赤ん坊は母乳を欲しがる。

Kompozisyonuma göz atar mısın, lütfen?

私の作文を見ていただけますか。

Bir el atar mısın Taro?

太郎、手伝ってくれる?

Bu evraklara göz atar mısın?

- これらの書類を調べてみてくれませんか。
- これらの書類に目をとおしていただけませんか。
- この書類に目を通しておいてくれますか。

Lütfen bu belgeye göz atar mısın?

- どうかこの書類に目を通してくださいませんか。
- こちらの書類に目を通していただきたいのですが。

Bu rapora bir göz atar mısın?

この報告書にざっと目を通していただけませんか。

Lütfen raporuma bir göz atar mısınız?

私のレポートに目を通してくれませんか。

At onu üzerinden atar ve bacağı kırılır.

馬から落ちて 脚を折ってしまいます

Lütfen bu evraklara bir göz atar mısın?

どうかこの書類に目を通してくださいませんか。

Caddeyi dikkatsizce geçen biri kendini büyük tehlikeye atar.

道路をふらふら横断する人は非常な危険に身をさらす。

Halkalı foklar sabah güneşinde dinlenmek için kendilerini yüzeye atar.

‎朝焼けの中でくつろぐ ‎ワモンアザラシ

Kate her zaman nişanlısından aldığı büyük elmas yüzükle hava atar.

ケイトは婚約者からもらった大きなダイヤモンドの指輪をいつもみせびらかしている。

- At ölür, itlere bayram olur.
- Kedinin olmadığı yerde fareler cirit atar.

- 猫がいなくなるとネズミたちが遊びだす。
- 鬼の留守に洗濯。
- 鬼の居ぬ間に洗濯。

Dünkü şiddetli kar yağışından dolayı, yer çok kaygandı. Dışarıya adım atar atmaz kaydım ve kıçımın üstüne düştüm.

昨日の大雪のせいで地面はツルツル、私は外に出た途端にすってんころりと尻もちをついた。