Translation of "Ağaçları" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "Ağaçları" in a sentence and their japanese translations:

Ağaçları sarmalaması

ツタ植物のうねり

O ağaçları kesme.

その木を切り倒さないでください。

Bütün elma ağaçları kesildi.

りんごの木はすべて切り倒された。

Kiraz ağaçları tamamen çiçeklenmişler.

- 桜は今が満開です。
- 桜の花が満開である。

Sincap ağaçları seviyorum dedi.

「木が大好きなの」とリスは言いました。

Tepede meşe ağaçları var mı?

丘の上にかしの木がはえていますか。

Bahçedeki bütün ağaçları tanımlayabiliyor musun?

庭の木の名前をみんな正しく言えますか。

Cadde boyunca kiraz ağaçları dikildi.

通りに沿って桜が植えられている。

Kiraz ağaçları çiçek açmaya hazırlanıyor.

桜の花が咲こうとしています。

Buradaki tüm ağaçları kesecek misin?

ここの木を全部切り倒すつもりなのですか。

Kiraz ağaçları çiçek açmak üzere

桜が咲こうとしている。

Komşularımın çoğunun hurma ağaçları var.

近所の家の多くに柿の木があるんです。

Washington'da şimdi kiraz ağaçları çiçek açtı.

ワシントンでは今桜が咲いている。

Elma ağaçları yaşlandı ve yenileri ekildi.

りんごの木が年老いて新しい木が植えられました。

Kiraz ağaçları yolun iki tarafında ekilir.

桜が道路の両側に植えられている。

Kiraz ağaçları tam çiçeklendiğinde babam öldü.

父は桜の花が満開のころ亡くなった。

Caddenin her bir tarafında kiraz ağaçları var.

その通りの両側に桜の木が並んでいる。

Bu yıl elma ağaçları erken çiçek açtı.

今年はリンゴの木に早く花が咲いた。

Parktaki tüm kiraz ağaçları tamamen çiçek açmış.

公園の全ての桜の花は咲きそろっている。

Yolun iki tarafında da kiraz ağaçları var.

- 道の両側に桜がある。
- 桜並木があるわ。
- 桜の並木道があるわよ。

Ben, bu elmaları topladığın ağaçları görmek istiyorum.

あなたがこれらのりんごをもいだ木がみたいものだ。

İncir ağaçları günde 24 saat binlerce türün karnını doyurur.

‎イチジクの木には ‎1000種類以上の生物が訪れる

Meyve ağaçları büyümek için geniş bir alan alanı gerektirir.

果実がなる樹木は、成長するための空間がかなり必要だ。

Uzun boylu çam ağaçları gölün etrafında bir halka yapmaktadır.

高い松の木が湖の周囲を取り囲んでいる。

O, gümüş ağaçları olan altın şehirler hakkında harika hikayeler duymuştu.

彼は銀の木がある黄金の都についてすばらしい話を聞いたことがあった。

Bu parkta iki yüz kadar çok sayıda kiraz ağaçları vardır.

この公園には200本もの桜の木がある。

Meyve vermeden önce portakal ağaçları "azahar" adı verilen bir çiçekle çiçek açarlar.

実がなる前に、オレンジの木には「アサアール」と呼ばれる花が咲きます。

Şu küçük ev, küçük bir kızken ninemin yaşadığı, papatyalarla kaplı ve etrafında elma ağaçları olan bir tepede bulunan küçük eve çok benziyor.

あの家は私のおばあさんが小さい時に住んでいた丘の上にあってひなぎくに囲まれまわりにりんごの木が植わっていた家にとてもよく似ている。