Translation of "öğretti" in Japanese

0.009 sec.

Examples of using "öğretti" in a sentence and their japanese translations:

Tom Fransızca öğretti.

トムはフランス語を教えた。

O, oğluna yüzmeyi öğretti.

彼は息子に泳ぎ方を教えた。

Sana kim Fransızca öğretti?

誰が貴方にフランス語を教えたの?

O, bana yüzmeyi öğretti.

- 彼は私に泳ぎ方を教えてくれた。
- 彼は泳ぎを教えてくれた。

Kelimeyi nasıl heceleyeceğimi öğretti.

彼は私にその単語のつづり方を教えてくれた。

O asker bana şunu öğretti,

その兵士は 昔の自分のように

Bayan Green bana İngilizce öğretti.

グリーン先生が私に英語を教えてくれた。

Bankada görevlendirildiğinde ,kolejde ekonomi öğretti.

銀行に勤めている間に、彼は大学で経済学を教えた。

Bayan Red bana Japonca öğretti.

レッド先生が私に国語を教えてくれた。

Sana piyano çalmayı kim öğretti?

誰があなたにピアノを弾くのをおしえたの。

Bana nasıl şiir yazılacağını öğretti.

彼女は私に詩の書き方を教えてくれた。

O, bana nasıl yüzeceğimi öğretti.

- 彼女は私に泳ぎ方を教えてくれた。
- 彼女は私に泳ぎかたを教えてくれた。

Bana web sitesi yapmayı öğretti.

彼女が私にホームページのつくりかたを教えてくれた。

Bana nasıl şiir yazacağımı öğretti.

彼は私に詩の書き方を教えてくれた。

Makinenin nasıl çalıştığını bana öğretti.

彼はその機械の動かし方を教えてくれた。

Masa görgüsünü onlara kim öğretti?

- 誰が彼女たちにテーブルマナーを教えますか。
- 誰が彼らにテーブル・マナーを教えますか。

O bize şarkı söylemeyi öğretti.

彼女は私達に歌唱法を教授してくれた。

O bana nasıl yazacağımı öğretti.

彼は私に書き方を教えてくれた。

Tom Mary'ye araba sürmeyi öğretti.

トムはメアリーに運転の仕方を教えた。

Tom bana çok şeyler öğretti.

トムは私にたくさんのことを教えてくれた。

Tom'a kim ekmek pişirmeyi öğretti?

誰がトムにパンの焼き方を教えたの?

Annelerimiz bize nasıl göz kırpacağımızı öğretti.

母親は文字の読み方や

O bana nasıl hikâye oluşturulacağını öğretti

物語を創ることについて学べはしましたが

Fakat bu bana bir şey öğretti.

でも そのことで教わりました

Buranın bir parçası olduğumu hissetmeyi öğretti.

‎自然に溶け込めば ‎世界が開ける

Öğretmen onlara dünyanın yuvarlak olduğunu öğretti.

- 先生は地球は丸いと彼らに教えた。
- 先生は地球が丸いと彼らに教えた。
- 先生は彼らに地球は丸いと教えた。

O bana erkenden yatağa gitmeyi öğretti.

彼は私に早く寝るように命じた。

Nasıl İngilizce konuşacağını ona kim öğretti?

誰が彼女に英語の話し方を教えたのですか。

Tom bana nasıl yemek pişireceğimi öğretti.

トムは料理の仕方を私に教えてくれた。

Tom gerçekten bana çok şeyler öğretti.

トムには本当にたくさんのことを教えてもらった。

Annem bana nasıl "osechi" yapılacağını öğretti.

母が私におせちの作り方を教えてくれた。

Nasıl paten kayacağını sana kim öğretti?

誰にスケートを教えてもらったの?

Nasıl piyano çalacağını sana kim öğretti?

誰があなたにピアノを弾くのをおしえたの。

O onlara nasıl gemi süreceğini öğretti.

彼は彼らに船の操縦法を教えた。

Tom onu nasıl yapacağımı bana öğretti.

トムがやり方を教えてくれた。

O bize Columbus'un Amerika'yı keşfettiğini öğretti.

彼はコロンブスがアメリカを発見したと私たちに教えた。

O, ona nasıl piyano çalacağını öğretti.

彼女は彼にピアノを教えた。

Sana yemek çubuklarını kullanmayı kim öğretti?

誰が箸の使い方を教えてくれたの?

özsaygının da bununla beraber gelmesi gerektiğini öğretti.

承認や自己肯定も 内面から生まれなければならないと

O, bana ne zaman evet diyeceğimi öğretti.

彼はいつ「はい」というべきか私に教えてくれた。

Onun başarısızlığı bana iyi bir ders öğretti.

彼の失敗は私にとって良い教訓になりました。

Annem bana miso çorbasının nasıl yapılacağını öğretti.

母は味噌汁の作り方を教えてくれた。

Küçükken, büyükannem bana çok önemli bir şey öğretti.

小さかった僕に ばあちゃんが 大事なことを 教えてくれました

Öğretmen bize hep en iyisini yapmamız gerektiğini öğretti.

先生は私達に、いつも最善を尽くすようにと教えてくれた。

Üniversiteden mezun olduktan sonra iki yıl İngilizce öğretti.

彼は大学を卒業してから2年間英語の教師をしていた。

- O, üniversiteden mezun olduktan sonra, iki yıl boyunca İngilizce öğretti.
- Üniversiteden mezun olduktan sonra iki yıl İngilizce öğretti.

彼は大学を卒業してから2年間英語の教師をしていた。

- Bay Brown oğluna Çince öğrettirdi.
- Bay Brown oğluna Çince öğretti.

ブラウン氏は息子に中国語を習わせた。

- O, otuz yıl boyunca müzik öğretti.
- Otuz yıldır müzik öğretiyor.

彼女は30年間音楽を教えました。

- Nasıl dans edeceğini sana kin söyledi.
- Sana dans etmeyi kim öğretti?

- だれがあなたにダンスの仕方を教えたのですか。
- 誰がダンスを教えてくれたの?

Fakat çiftçi ona karşı çok nazikti ve ona çok şey öğretti.

しかし、農夫は彼に親切で、いろいろなことを教えてくれました。