Translation of "Mı​​" in Italian

0.154 sec.

Examples of using "Mı​​" in a sentence and their italian translations:

- Burada mı?
- Burası mı?
- Buraya mı?

- Qui?
- Qua?

Sağa mı, sola mı?

Destra o sinistra?

- Susamadın mı?
- Susamadınız mı?

- Non hai sete?
- Non ha sete?
- Non avete sete?
- Tu non hai sete?
- Lei non ha sete?
- Voi non avete sete?

- Anladın mı?
- Anlaşıldı mı?

Capito?

- Anladın mı?
- Tamam mı?

- Hai capito?
- È chiaro?
- Capito?

- O burada mı?
- Burada mı?
- Burası mı?

- È qui?
- È qua?

- O burada mı?
- Burada mı?

- È qui?
- È qua?

Tura mı yoksa yazı mı?

Testa o croce?

Tamam mı?

Ce l'avete?

Faydalı mı?

Sono benefici?

Aşağıya mı?

Scendere?

Karşıya mı?

O attraversare?

Susamadınız mı?

- Non ha sete?
- Non avete sete?
- Lei non ha sete?
- Voi non avete sete?

Sıkıldın mı?

- Sei annoiato?
- Sei annoiata?
- Siete annoiati?
- Siete annoiate?
- È annoiato?
- È annoiata?

Anlaşıldı mı?

- È chiaro?
- È chiara?

İmzaladın mı?

Tu hai firmato?

Hazırlar mı?

- Sono già pronti?
- Loro sono già pronti?
- Sono già pronte?
- Loro sono già pronte?

Şişmanladın mı?

- Hai messo su peso?
- Ha messo su peso?
- Avete messo su peso?

Tutuklandın mı?

- Sei stato arrestato?
- Tu sei stato arrestato?
- Sei stata arrestata?
- Tu sei stata arrestata?
- È stata arrestata?
- Lei è stata arrestata?
- È stato arrestato?
- Lei è stato arrestato?
- Siete stati arrestati?
- Voi siete stati arrestati?
- Siete state arrestate?
- Voi siete state arrestate?

Umurumuzda mı?

Ci interessa?

Zayıfladın mı?

- Hai perso peso?
- Avete perso peso?
- Ha perso peso?

Aradın mı?

- Hai chiamato?
- Ha chiamato?
- Avete chiamato?
- Tu hai chiamato?
- Lei ha chiamato?
- Voi avete chiamato?

Susadın mı?

- Hai sete?
- Ha sete?
- Avete sete?

Anladın mı?

Hai capito?

Sıcak mı?

- È caldo?
- È calda?
- È bollente?
- È piccante?
- Fa caldo?

Acıttı mı?

Ha fatto male?

Kazandın mı?

- Hai vinto?
- Tu hai vinto?

Yaşayacak mı?

- Vivrà?
- Lei vivrà?

Sıkıştın mı?

- Sei bloccato?
- Sei bloccata?
- È bloccato?
- È bloccata?
- Siete bloccati?
- Siete bloccate?

Şaşırdın mı?

- Sei sorpreso?
- Sei sorpresa?
- È sorpreso?
- È sorpresa?
- Siete sorpresi?
- Siete sorprese?

Umurunda mı?

- A te importa?
- A voi importa?
- A lei importa?

Olay mı?

- Sta succedendo?
- Sta capitando?

Hazır mı?

- È pronta?
- È pronto?

Yasal mı?

- È legale?
- Quello è legale?
- Quella è legale?

Alakalı mı?

È rilevante?

Şaşırtıcı mı?

È sorprendente?

Isırıldın mı?

- Sei stato morso?
- Sei stata morsa?
- Siete stati morsi?
- Siete state morse?
- È stato morso?
- È stata morsa?

Yanında mı?

- Ce l'hai con te?
- Ce l'ha con se?
- Ce l'avete con voi?

Başlayalım mı?

Cominciamo?

Var mı?

Esiste?

Açık mı?

- È aperto?
- È aperta?

Ona mı?

Lei?

Yarın mı?

Domani?

Serin mağarada mı, yüksek ağaçta mı?

Caverna fresca? O albero alto?

Halatla tırmanma mı, kaya tırmanışı mı?

La corda? O la roccia?

Kayalıklara mı tırmanayım, kıyıdan mı dolaşayım?

Devo arrampicarmi sulla scogliera o costeggiare lungo la riva?

Onu kuyruğundan mı yakalayalım, başından mı?

Lo prendiamo dalla coda o gli blocchiamo la testa?

Onu kuyruğundan mı yakalayayım, başından mı?

Lo afferriamo per la coda o gli blocchiamo la testa?

- Kalemin var mı?
- Kaleminiz var mı?

- Hai una biro?
- Avete una biro?
- Hai una penna?
- Tu hai una biro?
- Tu hai una penna?
- Voi avete una biro?
- Avete una penna?
- Voi avete una penna?
- Ha una biro?
- Lei ha una biro?
- Ha una penna?
- Lei ha una penna?

- Bu Fransız mı?
- Bu Fransızca mı?

Questo è francese?

- Tom salak mı?
- Tom aptal mı?

Tom è stupido?

- Mantıksız mı konuşuyorum?
- Mantıksız mı davranıyorum?

Sono irragionevole?

- Ateşin var mı?
- Ateşiniz var mı?

- Hai la febbre?
- Ha la febbre?

- Pasta olacak mı?
- Kek olacak mı?

Ci sarà una torta?

- Boston uzakta mı?
- Boston uzak mı?

Boston è molto lontana?

- Kulaklarım kırmızı mı?
- Kulaklarım kızarmış mı?

- Le mie orecchie sono rosse?
- Ho le orecchie rosse?

Başarılı mı yoksa başarısız mı olacak.

- Avrà successo o fallirà?
- Lui avrà successo o fallirà?

Ne içiyorsun, beyaz mı kırmızı mı?

- Cosa stai bevendo, bianco o rosso?
- Cosa sta bevendo, bianco o rosso?
- Cosa state bevendo, bianco o rosso?

- Onları tutukladın mı?
- Onları tutukladınız mı?

- Li hai arrestati?
- Le hai arrestate?
- Li ha arrestati?
- Le ha arrestate?
- Li avete arrestati?
- Le avete arrestate?

- O kan mı?
- Kan mı bu?

È sangue?

- Geç kalmadın mı?
- Geç kalmadınız mı?

- Non sei in ritardo?
- Non siete in ritardo?

O "Tanrı" mı yoksa "tanrı" mı?

È "Dio" o " dio"?

- Onu duymadın mı?
- Onu duymadınız mı?

- Non l'hai sentito?
- Non l'ha sentito?
- Non l'avete sentito?

- Şampanyayı açalım mı?
- Şampanya açılsın mı?

Apriamo lo champagne?

Işık, dalga mı yoksa parçacık mı?

La luce è un'onda o una particella?

Elmaları mı yoksa portakalları mı seversiniz?

- Ti piacciono le mele o le arance?
- Vi piacciono le mele o le arance?
- Le piacciono le mele o le arance?
- A te piacciono le mele o le arance?
- A voi piacciono le mele o le arance?
- A lei piacciono le mele o le arance?

Avusturya mı yoksa Avustralya'dan mı geliyorsun?

- Venite dall'Austria o dall'Australia?
- Voi venite dall'Austria o dall'Australia?
- Viene dall'Austria o dall'Australia?
- Lei viene dall'Austria o dall'Australia?
- Vieni dall'Austria o dall'Australia?
- Tu vieni dall'Austria o dall'Australia?

- Randevun var mı?
- Randevunuz var mı?

- Hai un appuntamento?
- Avete un appuntamento?
- Ha un appuntamento?

- Uyuya mı kaldım?
- Uyuya mı kalmışım?

- Mi sono addormentato?
- Mi sono addormentata?

- Çocukların var mı?
- Çocuğunuz var mı?

- Hai figli?
- Ha figli?
- Avete figli?

Barış mı yoksa savaş mı getirirsin?

Portate qui la pace o le armi?

- Sütün var mı?
- Süt var mı?

- Hai del latte?
- Ha del latte?
- Avete del latte?

- Tom ağlamadı mı?
- Tom ağlamamış mı?

Tom non ha pianto?

- Kimliğin yanında mı?
- Kimliğiniz yanınızda mı?

Hai il tuo ID?

- Odan var mı?
- Odanız var mı?

- Hai una camera?
- Avete una camera?
- Ha una camera?

- Rusya; Avrupa'nın mı, Asya'nın mı bir parçasıdır?
- Rusya Avrupa'nın mı yoksa Asya'nın mı bir parçasıdır?

La Russia fa parte dell'Europa o dell'Asia?

- Benim çamaşır hazır mı?
- Çamaşırım hazır mı?
- Benim çamaşırım hazır mı?

- È pronto il mio bucato?
- Il mio bucato è pronto?

- Senin bir lakabın var mı?
- Lakabın var mı?
- Lakabınız var mı?

- Hai un soprannome?
- Tu hai un soprannome?
- Ha un soprannome?
- Lei ha un soprannome?
- Avete un soprannome?
- Voi avete un soprannome?

- Rezervasyon yaptırdınız mı?
- Masa rezervasyonunuz var mı?

- Hai un tavolo prenotato?
- Ha un tavolo prenotato?
- Avete un tavolo prenotato?

Sola mı yoksa sağa mı döneceğimi bilmiyorum.

- Non so se girare a sinistra o a destra.
- Io non so se girare a sinistra o a destra.

- Tom'u aradın mı?
- Tom'a telefon açtın mı?

- Avete telefonato a Tom?
- Hai telefonato a Tom?
- Ha telefonato a Tom?

Tom onu yapacak mı yoksa yapmayacak mı?

- Tom lo farà o no?
- Tom la farà o no?