Translation of "Başından" in Italian

0.010 sec.

Examples of using "Başından" in a sentence and their italian translations:

Başından başla.

- Parti dall'inizio.
- Parta dall'inizio.
- Partite dall'inizio.
- Comincia dall'inizio.
- Cominci dall'inizio.
- Cominciate dall'inizio.

En başından beri,

Fin dall'inizio,

İşini başından savma.

Non trascurare il tuo lavoro.

Sopayla başından yakalamak akıllıcaydı.

È stato intelligente bloccargli la testa con il bastone.

Başından beri bizzat gördüm,

L'ho visto, ne ho fatto parte.

Tom kendini başından vurdu.

Tom si è sparato alla testa.

O, başından beri onun planıydı.

Era il suo piano fin dall'inizio.

Ben başından beri onu biliyordum.

L'ho sempre saputo.

Onu kuyruğundan mı yakalayalım, başından mı?

Lo prendiamo dalla coda o gli blocchiamo la testa?

Onu kuyruğundan mı yakalayayım, başından mı?

Lo afferriamo per la coda o gli blocchiamo la testa?

Tom kim olduğumu başından beri biliyordu.

Tom sapeva fin dall'inizio chi ero.

Plan başından beri başarısızlığa mahkum edildi.

Il piano era destinato a fallire dall'inizio.

Tom'un gerçeği söylemediğini başından beri biliyordum.

- Sapevo fin dall'inizio che Tom non stava dicendo la verità.
- Io sapevo fin dall'inizio che Tom non stava dicendo la verità.

O kişiyi böyle problemlerin daha en başından

non motiviamo quel leader

Sağlık görevlilerinin en başından beri korktuğu buydu.

È ciò che le autorità sanitarie hanno sempre temuto accadesse.

Bu işin böyle gitmeyeceği daha başından belliydi.

Era ovvio fin dall'inizio che sarebbe andata così.

Tamam, iyi işti. Aferin. Sopayla başından yakalamak akıllıcaydı.

Bel lavoro. È stato furbo bloccargli la testa con il bastone.

Mary'nin senin nüfuzun altında olduğunu başından beri biliyordum.

Sapevo fin dall'inizio che Mary era sotto la tua influenza.

Ya da kuyruğunu tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.

Oppure cerco di prenderlo per la coda tenendomi lontano dalla testa.

Ya da kuyruğundan tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.

Oppure gli afferro la coda, stando ben lontano dalla testa.

Ya da onu kuyruğundan tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.

O cerco di afferrargli la coda, stando ben lontano dalla testa.

- Kitabın başından birkaç sayfayı atladım.
- Kitabın ilk birkaç sayfasını atladım.

- Ho saltato le prime pagine del libro.
- Io ho saltato le prime pagine del libro.
- Saltai le prime pagine del libro.
- Io saltai le prime pagine del libro.

Bir hayvanla bu şekilde bir bağ kurup böyle deneyimler yaşamak, tam anlamıyla insanın aklını başından alıyor.

Quando hai un legame simile con un animale e hai esperienze simili, è assolutamente stupefacente.