Translation of "Başı" in Italian

0.010 sec.

Examples of using "Başı" in a sentence and their italian translations:

- Onun başı ağrıyor.
- Başı ağrıyor.

Ha mal di testa.

Başı ağrıyordu.

- Gli faceva male la testa.
- Aveva il mal di testa.
- A lui faceva male la testa.
- Lui aveva il mal di testa.

Başı büyük dertte.

- È in grossi guai.
- Lui è in grossi guai.

Tom'un başı dertte.

Tom è nei guai.

Tom'un başı dertteydi.

Tom era nei guai.

Onların başı belada.

- Sono nei guai.
- Loro sono nei guai.

Onun başı ağrıyor.

- Ha il mal di testa.
- Lei ha il mal di testa.

Tom'un başı dönüyor.

- Tom si sta sentendo stordito.
- Tom si sta sentendo frastornato.

Herkesin başı dertte.

Sono tutti nei guai.

Tom'un başı ağrır.

A Tom viene il mal di testa.

Onun başı griydi.

La sua testa era grigia.

Tom'un başı ağrıyor.

Tom ha il mal di testa.

Jim'in başı dertte.

Jim è nei guai.

Kimin başı ağrıyor?

Chi ha mal di testa?

- Tom'un başı büyük belada.
- Tom'un başı büyük dertte.

Tom è nei guai fino al collo.

Onun başı düşmeyle yaralandı.

La sua testa fu ferita nella caduta.

Tom'un başı dertte mi?

Tom è nei guai?

Sanırım Tom'un başı belada.

- Penso che Tom sia nei guai.
- Io penso che Tom sia nei guai.

Şimdi Tom'un başı dertte.

- Tom è nei guai ora.
- Tom è nei guai adesso.

Tom'un asla başı ağrımaz.

A Tom non viene mai il mal di testa.

Tom'un başı belada değil.

Tom non è nei guai.

Tom'un yine başı dertte.

Tom è di nuovo nei guai.

Tom'un sık sık başı ağrır.

Tom ha spesso il mal di testa.

Tom'un başı çok belada mı?

Tom è in molti guai?

Belli ki Tom'un başı dertte.

Tom è ovviamente nei guai.

Tom'n başı dertte, değil mi?

Tom è nei guai, vero?

Tom başı belada gibi görünüyor.

Tom sembra essere nei guai.

- Onun sorunları var.
- Başı belada.

È nei problemi.

Sevgilisinin yasa ile başı dertte.

- Il suo fidanzato è nei guai con la legge.
- Il suo ragazzo è nei guai con la legge.
- Il suo moroso è nei guai con la legge.

Dan ve Linda'nın başı dertte.

Dan e Linda sono nei guai.

Tom başı ile selam veriyor.

Tom sta annuendo.

Tom'un başı büyük belada olabilir.

Tom potrebbe essere in guai seri.

Tom'un genellikle kanunla başı beladadır.

Tom è spesso nei guai con la legge.

Tom'un başı derde girdi mi?

Tom è finito nei guai?

Dev çarpışma teorisinin başı hala dertteydi

La teoria dell'impatto gigante era ancora in crisi,

Tom'un neden başı dertte olsun ki?

Perché Tom dovrebbe essere nei guai?

Unutmayın, başı her zaman tehlikeli olan kısmıdır.

Ricorda, la testa è la parte pericolosa.

Unutmayın, başı her zaman tehlikeli olan kısımdır.

Ricorda, la testa è la parte pericolosa.

Unutmayın, başı her zaman tehlikeli olan kısmıdır.

Ricorda, la parte pericolosa è la testa.

Tom'un başı hayatı boyunca hiç derde girmedi.

Tom non è mai stato nei guai in vita sua.

Ve sendikanın tek işi başı belada olan memurun

l'unico compito del sindacato è far sì che qualunque agente sia nei guai

Ve bizim bu konu üzerine olacak çalışmalarımızın yalnızca başı.

ed è solo l'inizio della storia della nostra ricerca su questo argomento.

Bu çocukların her zaman ebeveynleri ile başı derde girer.

Quei bambini si mettono sempre nei guai con i loro genitori.

Ben onun başı vurulmuş vücudunu bir kalkan olarak kullandım.

Ho usato il suo corpo decapitato come scudo.

Tom bunu kabul etmeyecek ama onun başı büyük dertte.

- Tom non lo ammetterà, ma è in guai seri.
- Tom non lo ammetterà, però è in guai seri.

- Jane'in başı ciddi belada.
- Jane'in ciddi bir sorunu var.

Jane è in guai seri.

Bir aslanın kuyruğu olmaktansa bir köpeğin başı olmak daha iyidir.

Meglio essere la testa di un cane che la coda di un leone.

...ve onunla başını yakalarız. Unutmayın, başı her zaman tehlikeli olan kısmıdır.

Lo usiamo per bloccargli la testa. Ricorda, la parte pericolosa è la testa.

O başı belada olan insanlara yardım etmek için her zaman hazır.

È sempre pronto ad aiutare chi si trova nei guai.

- Tom'un başı dertte mi?
- Tom'un başını ağrıtan bir durum mu var?

- Tom è in un qualche tipo di guai?
- Tom è in un qualche tipo di problemi?