Translation of "İklim" in Italian

0.016 sec.

Examples of using "İklim" in a sentence and their italian translations:

İklim değişiyor.

Il clima sta cambiando.

İklim değişikliğinden bahsetmiyorum.

Non sto parlando di cambiamento climatico.

Ülkenizde iklim nasıl?

- Com'è il clima nel tuo paese?
- Com'è il clima nel suo paese?
- Com'è il clima nel vostro paese?

Orada iklim nasıl?

Com'è il clima lì?

İklim değişikliği gerçektir.

Il cambiamento climatico è reale.

Sorun, iklim değişikliği değil.

Il cambiamento climatico non è il problema.

İklim krizi zaten çözüldü.

Ma la crisi climatica è già stata risolta.

Ben bir iklim bilimciyim,

Sono una scienziata del clima,

İklim değişikliği hepimizi öldürmezse

se non ci uccide il cambiamento climatico,

Bir iklim devriminden bahsediyoruz.

in tempi brevissimi.

Panik haldeki iklim aktivistleri

Molti attivisti per il clima sono allarmati

İklim eyleminin yeni psikolojisi

La nuova psicologia per il clima

Bu berbat bir iklim.

Questo è un clima terribile.

Buradaki iklim Hokkaido'daki gibidir.

Il clima qui è come quello di Hokkaido.

Londra'daki iklim Tokyo'nunkinden farklıdır.

Il clima di Londra è diverso da quello di Tokyo.

Buradaki iklim bana yaramıyor.

Il clima qui non è d'accordo con me.

İklim aktivisti olacağımı hiç düşünmemiştim.

Non era mia intenzione diventare un’attivista per il clima.

Bizzat Birleşmiş Milletler İklim Konferansı'na,

Volevo andare io stessa alla conferenza sul clima dell’ONU,

İklim için okulu boykot ettim.

e proclamai il mio sciopero per il clima.

İklim felaketinden otoriteryen rejime kadar

Dalla catastrofe climatica all'autoritarismo,

Birlikte iklim değişikliğine karşı savaşmalı,

combattere il cambiamento climatico,

Doğayla, doğanın değişimiyle, iklim değişikliğiyle

O la natura, i flussi della natura, il cambiamento climatico,

Iklim değişikliği için derin dekarbonizasyon

come la Decarbonizzazione Profonda per il cambiamento climatico

Iklim değişikliğiyle değişmiş bir dünya

un mondo cambiato dal cambiamento climatico

İklim değişikliğine çare bulabilir miyiz?

Possiamo curare il cambiamento climatico?

Buradaki iklim Moskova'dakinden daha ılımandır.

Il clima qui è più mite rispetto a Mosca.

Senin en sevdiğin iklim nedir?

Qual è il tuo clima preferito?

Burada iklim nemli ve ılımandır.

Il clima qui è umido e caldo.

İklim değişikliği bir aldatmaca değildir.

Il cambiamento climatico non è una bufala.

Bu, iklim nezihleştirme rantına neden olacak

Ciò causerà una gentrificazione climatica,

Insanlar iklim değişikliği yüzünden göç ediyor

le persone emigrano per i cambiamenti climatici

Denklik konusundan veya iklim adaletinden bahsetmiyor.

che sono assolutamente necessari per il successo globale dell'operazione.

Şu an iklim değişikliği dursa bile

Anche se i cambiamenti climatici si fermassero adesso,

İklim, küresel bir kriz noktasına ulaştı.

Il clima ha raggiunto un punto di crisi globale.

Onlara iklim değişikliğinin önemini anlatmak istiyorum."

Voglio parlare del perché questa causa è importante."

Ve dünyayı iklim aktivistleri ile donatalım.

inondiamo il mondo di attivisti per il clima.

Ancak uzun süreli iklim dengesi tuhaf,

Ma la stabilità climatica a lungo termine è strana,

Bir iklim aktivisti her denemeyi okuyan

Un attivista per il clima non è chi ha letto ogni studio

Genel olarak konuşulursa İngiltere'de iklim yumuşaktır.

Generalmente il clima in Inghilterra è mite.

- İklim değişti mi?
- Ortam farklılaştı mı?

Il clima è cambiato?

Deniz seviyesinin yükselmesi beklentisiyle gerçekleşen iklim nezihleştirmesi

La gentrificazione climatica che accade in vista dell'aumento del livello del mare

Sayıları giderek artan iklim mültecileri de görüyorum.

Poi, incontro sempre più migranti per motivi climatici.

İklim değişikliğine karşı küresel savaşa önderlik etmeleri.

Condurre la battaglia globale contro il riscaldamento climatico.

Ve iklim değişikliğini düzenlemede yardım ettiği düşünülüyor.

e questo suggerisce che hanno aiutato a moderare i cambiamenti climatici.

Sonsuzluk için iyi huylu kalan bir iklim.

un clima che rimane stabile per secoli,

İnsanlar iklim değişikliğinin hızla ilerlediği haberlerini duyduklarında

Quando le notizie sul clima arrivano direttamente a loro,

Bu dünyanın genelindeki iklim değişikliği herkesi endişelendirdi.

Il cambiamento climatico in tutto il mondo preoccupava tutti.

Ve şimdi bir iklim aktivisti olarak huzurlarınızda bulunuyor,

e ora che sono qui da attivista per il clima,

İklim değişikliğine karşı ayakta durabilmek için birlikte çalışmalıyız.

Per combattere il cambiamento climatico dobbiamo lavorare insieme.

Hatta iklim biliminin kendisinden şüphe etmek bile isteyebilirim.

Oppure, potrei persino dubitare della scienza del clima stessa.

Karbon kirliliği, iklim değişikliğinin en büyük itici güçtür.

L'inquinamento di carbonio è il più grande motore del cambiamento climatico.

Dünya'daki iklim şartları gittikçe daha düzensiz bir hâl aldıkça

Con condizioni climatiche sempre più imprevedibili in tutto il mondo

İklim bozukluğu ile baş etmenin önündeki en büyük engel

Vedete, il più grande ostacolo nell'affrontare i danni climatici

Şimdi iklim göçü için plan yapmaya başlarsak ne anlama gelir?

Cosa significherebbe se iniziassimo a pianificare la migrazione climatica ora?

Çoğu iklim bilimci veya çevreci siyasetçi bile dünyanın her yerine

Persino la maggior parte dei climatologi, e dei politici impegnati nell'ecologia,

- Japonya, ılıman bir iklime sahiptir.
- Japonya'da ılıman bir iklim vardır.

Il Giappone ha un clima temperato.

Sıcak iklim kuşaklarındaki insanların köri gibi baharatlı şeyler yemeleri garip.

- È strano che le persone in aree climatiche calde mangino cose piccanti come il curry.
- È strano che la gente in aree climatiche calde mangi cose piccanti come il curry.

Bir karbon ayakizi bizim faaliyetlerimizin bir sonucu olarak ürettiğimiz karbondioksit kirlenmesinin miktarıdır. Bazı insanlar iklim değişikliğinden endişeli olduğu için karbon ayakizlerini azaltmaya çalışıyorlar.

Un'impronta di carbonio è la quantità di inquinamento da anidride carbonica che produciamo come risultato delle nostre attività. Alcune persone cercano di ridurre la loro impronta di carbonio perché sono preoccupate per il cambiamento climatico.