Translation of "Yaş" in Hungarian

0.005 sec.

Examples of using "Yaş" in a sentence and their hungarian translations:

“Yaş?” “16.”

- - Kor? - 16.
- - Kora? - Tizenhat.
- - Korod? - Tizenhat.

Güzellikten önce yaş.

Az idősebbek előre!

- Kaç yaşındasın?
- Yaş kaç?

- Hány éves vagy?
- Hány éves ön?
- Hány éves?

- Ondan on altı yaş küçüktüm.
- Ondan on altı yaş gençtim.

Tizenhat évvel fiatalabb voltam, mint ő.

- Yalnızca, benden üç yaş büyüksün.
- Benden yalnızca üç yaş büyüksün.

Te csupán három évvel vagy idősebb, mint én.

- George benden beş yaş büyük.
- George benden beş yaş daha büyüktür.

Gyurka öt évvel idősebb, mint én.

- Sam Tom'dan iki yaş küçük.
- Sam Tom'dan iki yaş daha gençtir.

Sam két évvel fiatalabb Tomnál.

Tüm bu yaş aralıklarından insanlar,

Minden korosztályban

Sam Tom'dan iki yaş küçük.

- Sam két évvel fiatalabb, mint Tom.
- Sam két évvel fiatalabb Tomnál.

Tom'un gülmekten gözlerine yaş geldi.

Tom úgy nevetett, hogy az arcán könnyen folytak.

Tom benden üç yaş büyük.

Tom három évvel idősebb nálam.

Tom orta yaş krizi geçiriyor.

Tom kapuzárási pánikon megy keresztül.

Zsuzsi benden on yaş küçük.

Zsuzsi két évvel fiatalabb, mint én.

O, benden iki yaş büyüktür.

Két évvel idősebb nálam.

Tom, Mary'den bir yaş küçüktü.

Tamás egy évvel fiatalabb volt, mint Mária.

Tom, Mary'den bir yaş küçüktür.

- Tamás egy évvel fiatalabb Máriánál.
- Tamás egy évvel fiatalabb, mint Mária.

Babam annemden iki yaş daha küçük.

Édesapám két évvel fiatalabb édesanyámnál.

O, benden iki yaş daha büyüktür.

Két évvel idősebb, mint én.

Tom Mary'den üç yaş daha küçüktür.

Tom három évvel fiatalabb, mint Mary.

O benden sadece birkaç yaş yaşlı.

Mindössze pár évvel idősebb nálam.

O, senden iki yaş daha büyüktür.

Két évvel idősebb nálad.

Tom'un arabası benimkinden üç yaş büyük.

Tom kocsija három évvel öregebb az enyémnél.

Tom Meryem'den sadece birkaç yaş küçük.

Tom csak pár évvel fiatalabb, mint Mary.

Sen Tom'dan üç yaş daha küçüksün.

Te három évvel fiatalabb vagy Tomnál.

Bu sözler onun gözlerinden yaş getirdi.

E szavak könnyeket csaltak a szemébe.

O, ondan iki yaş daha büyüktür.

Két évvel idősebb nála.

Tom Mary'den üç yaş daha gençtir.

Tom három évvel fiatalabb, mint Mary.

Kendilerinden 10 yaş daha olgun biriyle aynı.

vagyis tíz évvel öregebbek a koruknál.

Tom geçen hafta yirminci yaş gününü kutladı.

Tom a huszadik születésnapját ünnepelte a múlt héten.

- Tom senden üç yaş daha küçük, değil mi?
- Tom sizden üç yaş daha küçük, değil mi?

Tom három évvel fiatalabb nálad, ugye?

25 yaş kadar küçük olduğunuzda, yaklaşık ergenlikten hemen sonra,

Alig 25 évvel ezelőtt, még úgy gondoltuk, hogy serdülőkor után

Benden iki yaş büyük bir arkadaşımla dışarıda oyun oynuyordum,

az utcán játszottam egy nálam pár évvel idősebb barátommal,

Ne var ki bunu anlamak için yaş almak gerekiyor.

Ahhoz, hogy ezt megtanuljuk, idősebbnek kell lenni.

O benden iki yaş daha büyük fakat daha kısa.

Két évvel idősebb, mint én, de alacsonyabb.

Tom benden üç yaş daha büyük ama o benden daha kısa.

Tom három évvel idősebb nálam, viszont alacsonyabb.

- Bu işte bir şeyler var.
- Bu işin altında bir şeyler yatıyor.
- Bu işin altı yaş.

A dolognak van egy bökkenője.