Translation of "Film" in Hungarian

0.013 sec.

Examples of using "Film" in a sentence and their hungarian translations:

Film başlıyor.

Kezdődik a film.

Film iyiydi.

Jó volt a film.

Film ilginçti.

A film érdekes volt.

Film sıkıcı.

A film unalmas.

Film izliyoruz.

Egy filmet nézünk.

Film korkunçtu.

A film szörnyű volt.

Film berbattı.

Szörnyű volt az a film.

Film nasıldı?

Milyen volt a film?

- Kamerada film yoktur.
- Bu kamerada film yok.

Ebben a fényképezőgépben nincs film.

- Film saat onda başlar.
- Film saat onda başlıyor.
- Film saat onda başlayacak.

A film tízkor kezdődik.

Film iyi miydi?

Jó volt a film?

Film çekmekten vazgeç.

Ne filmezz!

Film izlemeye gideceğiz.

Elmegyünk moziba.

Bir film izleyebiliriz.

Megnézhetnénk egy filmet.

Film henüz başlamadı.

A film még nem kezdődött el.

O film berbat!

Ez a film bűzlik.

Film beni ağlattı.

- Ez a film megríkatott.
- Megkönnyeztem ezt a filmet.

Film kaçta başlıyor?

Mikor kezdődik a film?

Film çok uzundu.

A film túl hosszú volt.

Bu film sıkıcı.

Ez a film unalmas.

Film seyretmeyi seviyorum.

Szeretek filmet nézni.

Film zaten başladı.

- A film már elkezdődött.
- Már megy a film.

- Film ne zaman başlar?
- Film ne zaman başlıyor?

- Mikor kezdődik a mozi?
- Mikor kezdődik a film?

- Bu film hiçbir anlam ifade etmiyor.
- Bu film saçma.

Ennek a filmnek nincs értelme.

O film, en iyi yabancı film dalında Oscar kazandı.

Ez a film nyerte el az Oscar díjat a legjobb külföldi film kategóriában.

Cannes Uluslararası Film Festivali, dünyadaki en prestijli film festivalidir.

A Cannes-i Nemzetközi Filmfesztivál a legrangosabb filmfesztivál a világon.

Film, gençler arasında popüler.

A film népszerű a fiatalok körében.

Bu film izlenmeye değer.

Ezt a filmet megéri megnézni.

Film karışık eleştiriler aldı.

- A filmnek vegyes fogadtatása volt.
- A film vegyes kritikákat kapott.

Bir film izlemeye gidelim.

Menjünk moziba!

Ne kötü bir film!

Milyen rossz film!

Tom bir film izliyor.

Tom filmet néz.

Onlar bir film çekiyor.

Filmet készítenek.

Şimdi film izleyelim mi?

- Elmegyünk most moziba?
- Most menjünk moziba?

En sevdiğiniz film nedir?

Melyik a kedvenc filmed?

Onu film izlemeye çağır.

- Hívd el megnézni egy filmet!
- Hívd el mozizni!

Bir film görmeye gidelim.

Menjünk moziba!

Ben bir film izledim.

Egy filmet néztem.

Film ne zaman başlayacak?

Mikor kezdődik a film?

O film izlemeye değer.

Érdemes megnézni azt a filmet.

Bu harika bir film.

Ez egy nagyszerű film.

Bir film izlemek istiyorum.

Meg akarok nézni egy filmet.

Film hoşuna gitti mi?

Tetszett a film?

Film uzun ve sıkıcıydı.

Vontatott volt a film.

Yeni film büyük bir başarıydı.

Az új film nagy siker volt.

Niçin gidip bir film izlemiyoruz?

Miért nem megyünk és nézünk meg egy filmet?

Bu film ne kadar sürüyor?

Milyen hosszú ez a film?

O film hakkında ne düşündün?

Milyennek találtad a filmet?

Film yarından itibaren gösteriliyor olacak.

A film holnaptól folytatódik.

İyi bir film biliyor musun?

Ismersz jó filmet?

Dün harika bir film izledim.

Nagyszerű filmet néztem tegnap.

Film olmasını beklediğimden daha ilginçti.

Érdekesebb volt a film, mint gondoltam.

Bu film bence çok ilginç.

Nagyon érdekesnek találom ezt a filmet.

Şu an bir film seyrediyorum.

Egy filmet nézek éppen.

Yeni film hakkında ne düşünüyorsunuz?

Ön mit gondol az új filmről?

En sevdiğin film müziği ne?

Melyik a kedvenc filmzenéd?

Bu düşük bütçeli bir film.

Ez egy alacsony költségvetésű film.

Bu film bir kült klasik.

Ez egy klasszikus kultfilm.

Film beş dakika önce başladı.

Öt perce elkezdődött a film.

Esperanto dilinde film izlemedim hiç.

Soha nem láttam eszperantó nyelvű filmet.

- Film olmasını beklediğimden çok daha iyiydi.
- Film beklediğimden çok daha iyi ydi.

Sokkal jobb volt a film, mint vártam.

- Bu film neyi anlatıyor?
- Bu film ne anlatıyor?
- Bu filmin konusu ne?

Miről szól ez a film?

Bir film ekibi bize eşlik ediyordu.

egy filmes csapattal a hátunk mögött.

Film Tom adında bir çocuk hakkında.

A film egy fiúról szól, akit Tomnak hívnak.

İngilizce altyazılı Fransızca bir film izledim.

Néztem egy filmet francia szöveggel és angol felirattal.

Birçok bağımsız film düşük bütçelerle yapılmaktadır.

Sok filmet alacsony költségvetésből gyárt le a független filmipar.

Tom'un en sevdiği film "Sincaplar Gezegeni."

Tom kedvenc filmje a "Mókusok bolygója".

Dün öğleden sonra bir film izledim.

Tegnap délután megnéztem egy filmet.

Bu film birçok kez izlenmeye değer.

Ezt a filmet érdemes többször megnézni.

Keşke böyle berbat bir film izlemeseydim.

Bárcsak ne láttam volna ilyen borzalmas filmet!

Bu gece bir film izlemeye gitmeliyiz.

Ma este meg kéne néznünk egy filmet.

Son günlerde iyi bir film izlemedim.

Mostanában még nem láttam jó filmet.

Altımda çimentodan zeminde yapışkan bir film vardı,

Lábam alatt a cementpadlót ragacsos réteg borította,

Hapishanede Nazi Soykırımı hakkında bir film gösterildi.

A börtönben filmet vetítettek a holokausztról.

Final Fantasy bir film değil, video oyunudur.

A Final Fantasy nem egy film, hanem egy videójáték.

Okuldan sonra Tom'la bir film izlemeye gittim.

Iskola után elmentem Tommal megnézni egy filmet.

Tom kendi çocukluğu hakkında bir film yaptı.

- Tomi filmre vitte gyermekkorát.
- Tomi gyermekkoráról készített filmet.

Film sitesi bütün indirmelerde %20 indirim duyurdu.

A mozis webhely 20%-os árengedményt jelentett be minden letöltésre.

Tom günde en az bir film izler.

Tomi naponta legalább egy filmet megnéz.

O, günde en az bir film izler.

Legalább napi egy filmet néz.

Bir Fransız film izlemek istiyorsun, değil mi?

Te egy francia filmet akarsz megnézni, vagy?

Bu şimdiye kadar gördüğüm en iyi film.

Ez a legjobb film, amit valaha láttam.

Bu film çocuklar için değil, yetişkinler içindir.

Ez a film felnőtteknek való, nem gyerekeknek.

İzlemek için en sevdiğiniz film türü nedir?

Milyen típusú filmeket szeretsz nézni?

Kardeşimle The Great Dance isminde bir film çekiyorduk.

A The Great Dance című filmet forgattuk az öcsémmel.

Film öylesine sıkıcıydı ki seyirciler tek tek ayrılmıştı.

A film olyan unalmas volt, hogy a nézők egymás után távoztak.

Benimle birlikte bir film izlemeye gitmek ister misin?

Volna kedved megnézni velem egy filmet?

Film sırasında, güvensizliğimi askıya almaya çalıştım, ama başaramadım.

Megpróbáltam a film alatt félrerakni a hitetlenségemet, de nem sikerült.

Tom'un en sevdiği film " Sincapların Gezegeninin Yükselişi"'dir.

Tom kedvenc filmje a "Mókusok bolygójának felemelkedése".

Film o kadar iyiydi ki onu tekrar görmek istiyorum.

Olyan jó volt a film, hogy szeretném még egyszer megnézni.

Ben geçen hafta sonu çok iyi bir film izledim.

A múlt hétvégén láttam egy nagyon jó filmet.

Film kötü olmasına rağmen arkadaşlarımla olduğum için iyi geçireceğim.

Bár a film rossz, élvezni fogom, mert a barátaimmal leszek.

- Tom'un arabasının camları filmli.
- Tom'un arabasının camları film kaplı.

Tominak színezett üvegű kocsija van.

Birden tekrar fotoğraf ve film çekmek için enerjim olduğunu fark ettim.

És hirtelen újra lett energiám a fényképezéshez és a filmezéshez.