Translation of "Ailesi" in Hungarian

0.005 sec.

Examples of using "Ailesi" in a sentence and their hungarian translations:

- Onun ailesi çok geniş.
- Onun ailesi çok büyük.
- Geniş bir ailesi var.

Nagyon nagy családja van.

Tom'un ailesi yoktu.

Tomnak nem volt családja.

Onun ailesi nerede?

Hol van a családja?

Bir ailesi yok.

Nincs családja.

Onun ailesi büyüktür.

Nagy családja van.

Tom'un ailesi çıldırdı.

Tomi szülei kiakadtak.

Tom'un ailesi Boston'dadır.

Tom családja Bostonban van.

- Onun ailesi çok geniştir.
- Onun ailesi çok büyük.

Nagyon nagy családja van.

Smith ailesi bizim komşumuzdur.

A Smith család lakik a szomszédban.

Ailesi ondan nefret ediyor.

- Utálják őt a szülei.
- Utálják őt a lány szülei.

Onun ailesi beni sevdi.

Szülei szerettek engem.

O, ailesi hakkında konuştu.

A családjáról beszélt.

Tom'un bir ailesi var.

Tomnak van családja.

O ailesi ile birlikte.

A szüleivel van.

Tom'un ailesi çok gezindi.

Tom családja sokat költözködött.

Onun bir ailesi yok.

Nincs családja.

Tom'un ailesi Avustralya'da yaşıyor.

Tamás családja Ausztráliában él.

Tom'un ailesi Boston'da yaşıyor.

Tamás családja Bostonban él.

Karımın ailesi çok zengindir.

A feleségem családja nagyon gazdag.

Ailesi için kariyerini bıraktı.

Feláldozta a karrierjét a családjáért.

Tom ailesi ile vedalaştı.

Tom elbúcsúzott a családjától.

Ormanda yaşayan bir fil ailesi.

Egy erdei elefántcsalád.

Onun geçindirecek bir ailesi var.

- Családja van, akikről gondoskodnia kell.
- Gondoskodnia kell a családjáról.

O, ailesi ile birlikte yaşıyor.

- A szüleivel él.
- A szüleinél lakik.

Ailesi için yemek pişirmeyi sever.

Szeret főzni a családjának.

Tom'un artık bir ailesi var.

Tominak van már családja.

Tom'un ailesi onu terk etti.

Tomit elhagyták a szülei.

Tom'un büyük bir ailesi var.

Tamásnak nagy családja van.

Amcamın büyük bir ailesi var.

Nagybátyámnak népes családja van.

Tom'un ailesi çok büyük değil.

Tom családja nem túl nagy.

Tom artık ailesi ile yaşamıyor.

- Tom már nem él a szüleivel.
- Tomi már nem a szüleivel lakik.

Onun büyük bir ailesi var.

Nagy családja van.

Onların ailesi bizimkinden daha yaşlı.

A szüleik idősebbek, mint a mieink.

- Tom'un ailesi canciğer kuzu sarması gibidir.
- Tom'un ailesi sıkı fıkı ve sevgi doludur.

Tominak szerető és összetartó családja van.

Kendisi ve ailesi için engelleri vardı.

Ő is, a családja is megkapta a fogyatékossági támogatást.

Sıradan Rusların çoğu, Çar ve ailesi.

A legtöbb átlag orosz hű maradt a cárhoz és a családjához.

Kral ve ailesi kraliyet sarayında yaşar.

A király és családja a királyi palotában él.

Tom'un ailesi hakkında hiçbir şey bilmiyorum.

Tomi családjáról semmit nem tudok.

Tom ve ailesi Avustralya'ya göç ettiler.

Tom a családjával kivándorolt Ausztráliába.

Tom'un ailesi nadiren birlikte yemek yer.

Tom családja ritkán eszik együtt.

Onun ailesi beni yemeğe davet etti.

A szülei meghívtak vacsorára.

O ailesi için kariyerini feda etti.

Feláldozta a karrierjét a családjáért.

...bir gece maymunu ailesi daha yeni uyanıyor.

bagolymajom család most ébredezik.

Zengin kısımda ziyaret ettiğimiz Howard ailesi var.

Meglátogattunk egy gazdagabbat, Howardékat.

Tom Mary'nin ailesi hakkında hiçbir şey bilmiyor.

Tomi semmit sem tud Mari családjáról.

Bu mahallede sadece iki İtalyan ailesi vardır.

Csak két olasz család él ezen a környéken.

Tom Mary'nin ailesi hakkında bir şey bilmiyor.

Tomi semmit sem tud Mari családjáról.

16 üyeleri var. Buraların en büyük su samuru ailesi.

Tizenhat egyed. Ez itt a legnagyobb vidracsalád.

Tom ailesi ve içki arasında bir seçim yapmak zorundaydı.

Tomnak választania kellett a családja és a palack között.

Partiye getirdiğim bira şişeleri gereksizdi; ev sahibinin ailesi bir bira fabrikasına sahipti.

A sör, amit a partira vittem, fölösleges volt; a vendéglátó családnak sörfőzdéje van.

22 dereceye düşen sıcaklığa katlanılabiliyor. Bu fil ailesi güneş çıkmadan içme suyu bulmak zorunda.

A 22 fok már elviselhető. Az elefántcsaládnak ivóvizet kell találnia, mielőtt újra kisüt a nap.

Tom'un ailesi ona benim ebeveynlerimin yapmama izin vermediği bir sürü şeyi yapmasına izin verir.

Tamás szülei nagyon sok olyan dolgot megengednek neki, amit az enyémek nekem nem.

Doktorlar onun öldüğünü düşünmüştü ama o bugün hâlâ hayatta ve sağlıklı ve bir işi ve bir ailesi var.

Az orvosok azt hitték, meghalt, de még ma is él és egészséges, van munkája és családja.

Sulla düşmanlarını öldürmeye başladı ve Sezar onun öldüreceği insanların listesindeydi. Sezar'ın annesinin ailesi onun hayatı için yalvardı ve Sulla isteksizce onu bağışladı. Sonra Sezar Roma ordusuna katıldı ve Sulla'nın ölümünden sonra döndü.

Sulla hozzálátott ellenségei legyilkolásához, és Caesar neve is szerepelt a lemészárlandók listáján. De Caesar anyja könyörgött a fia életéért, ezért Sulla vonakodva bár, de megkímélte. Ezt követően Caesar beállt a római hadseregbe, és visszatért Sulla halála után.